Bu coğrafyada ölümün bütçesi yoktur
Bir annenin gözleriyle tartılır yoksulluk,
Bakışlarında çürür gelecek.
Bir damla umut,
İki lokma korku,
Üç vakit susmak:
Bir zamanlar
her “güzel” sözle çiçek açan içim,
şimdi usulca geçip gidiyor
övgü rüzgârlarının yanından.
Artık
elinde iğne,
önünde gergef
ne vakit yıldızları görsem
maharetine şaşarım.
ne vakit içimden geçsen,
Kapıda yine aynı acı,
bu kez yüzü yabancı.
Ama yalanı daha sahici.
Tekrar tekrar
gıcırdayarak dönen bu çark
Kaçtım…
Ardımda toz bulutları,
önümde uydurduğum masallar.
Gözlerimi kapadım,
belki dünya karanlık olur diye,
Bu dipsiz gece öldürüyor beni.
Saçın gibi,
Yüzün gibi,
Gözün gibi,
İçimdeki sen gibi.
Değişerek yürüdüm bu yolları,
sınırına dayandı ömrüm.
Kaçtığım yok kasvetinden kavganın,
ölüm de kabulüm.
Demir paslanır,
ağaç çürür,
çocukluğumu vermediler,
çaldım.
gençliğimi
zulmün üstüne saldım.
geldim altmış üç yaşına...
Zayıf anlarım oldu benim incindiğim...
Dövüldüm, sığınacak kimsem yoktu.
Kovuldum, gidecek yerim...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!