sana öyle kırgınım ki
bir zamanlar suretini yansıtan sulara
taş atıyorum.
kendine düşman ettiğin pişmanlıklarını abartma
hayal kırıklıklarını sevdiklerinin mutluluğunda onar
umutsuzluklarında
geride kalmış ömrünü düşün
nasıl büyüdüğünü düşün
içimde kırdığım aynada
çoğalan yüzünle konuş
cümlelerine göm beni
sözün mezarım olsun
sözün zırhım olsun
koru beni içimdeki benden
Bir alışveriş aracı değildir sevgi.
Pazarlarda kirletip durmayın
Sevgiliye ikram edeceğiniz gülücükleri
yanından geçtiğin yeri arıyorsun,
yüzüne bakamadığın kadını seviyorsun,
hayallerde yaşıyor;
gidemediğin yerlerde geziyor, görmediğin mekanlarda oturuyorsun.
senin olmayan toprakları ekiyor
senin olan acıları seni olmayan mutluluklarla avutuyorsun
Muhtemelen sarılmayı icat eden dilsizdi ve sevgiye dair herşeyi bir çırpıda anlatmak istiyordu
Çocukların payından yaşıyoruz neşeleri.
Acılara seyirciyiz,
Ölüme övgüler diziyoruz.
Ondandır anlımızda kan lekesi.
Ondandır; her sevişmeye durduğumuzda
ağlaması kundaktaki bebeğin.
gidişime aldırma
kırılganlığıma da
paylaşsan benimle bu çıkmazları
gitmezdim belki de
yine de uzakları göze alacak hal değil benimkisi
benle gitmeyen bir şeyler var
Ben seni söze nakış nakış işlerim de
Senin gönlün kekeme!
Ne fayda?
Gülüşün; çocukları bahar vakti güneşe,
Karlı kış günlerinde eve çağıran annedir
Beni yetim koyma olur mu?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!