çocukluk,
çocuklukta heder olur.
gençlik,
gençlikte
yaşam
yaşamın tam ortasında yitip gider.
Gidişine ramak kala aniden bastıran bu sancı, seninle gidecek değil mi?
Çok öldük,
bir ölümün acısını
başka bir ölümün açısıyla hafifletecek kadar çok.
Bir solukluk nefese muhtaç bırakıldık, boğulduk.
Gövdemiz sadıkken toprağına,
çürük ağaçlar gibi devrildik.
Herkes bir şeyleri sevdi,
ben de...
Sevdim; boncukları döşünde, terinde,
yıldızları gözlerinde,
yeşili ayak izinde,
sıcağı yanağında,
Sevesim tutmuşken,
Mesul değilim ellerimden,
Mesul değilim dudaklarımdan,
Özellikle de yüreğimden.
Çözme bu arsız gönlümün ipini,
Sorumlu olursun hallerimden.
Sevgi; Bir duyumsama hali olmaktan çok, elimiz, ayağımız gibi bir organdır.
Bu organın en önemli özelliği de organın sadece kişiye ait olmamasıdır.
Yaralı bir hayvanı Veterinere götüren el,
Köpekte olmayan ama insanda olmasına rağmen köpeğin de olan eldir...
Milyonlarca gözü olmalı körün
Milyonlarca ayağı olmalı topalın
Hayat dediğin kısa bir yolculuk,
gökyüzünden geçip giden bir kuşun gölgesi gibi.
Geriye kalan tek iz,
dokunabildiğimiz kalpler.
Sevmek,
Sessizlik, en kalabalık kelimedir.
Bazı cümleler sadece tenle kurulur.
Sarılmak, dilin unuttuğu her şeyi hatırlatır.
Bir kıyı daha var içimizde,
adı konmamış haritalarda sessizce durur.
Yürekte, gün batımı renginde bir yarımadada gökyüzünü giyer gündüzleri,
Ay dudaklarına konar geceleri.
Sözler uzar,
rüzgar susar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!