yel sevgilinin elleriyle dokunurmuş insana
rüzgar yarin sesiyle konuşurmuş
inlermiş yüreklere saplanan diken gamzelerinin sızısıyla
ben onun yalacısıyım
kirpiklerin arasında kanatlarını rüzgara silkeleyen o kırlangıç söyledi
Ha o mu?
Hatırladım elbette.
Geçenin kokusunu
Saçlarıyla elime tel tel çizdiğim
Sevdiğimdi bir öyküde .
Ona akan bir duygu selinin içinde,
Yüz kez sevdi.
Yüz kez yandı bu yürek.
Yüz kez söndürdüm.
Sırtımı dönmeye gelmiyor
Aha yine tutuştu
Beter olsun!
Fahişe eylediğimiz hayatta evliya aradık.
Sonsuz bir baharda yalnızlık açıtı çiçeklerimiz
Bizimle işini bitiren çekip gitti
Ederi ödenen özlenmez.
Bilemedik
Bu kadar rahat gidebileceğini bileydim, zor'una bu denli cefakâr olabileceğimi söylemezdim.
Vermezdim sırlarımı...
Siyah saçlarının pırıltısında beni, sadece beni yaşatan bir iksir taşıdığını...
Sevilen uzaktaki kadının da onarılmaz yaralar açabileceğini...
Sevgi ucunda sivri bir mahmuz
Meraktır,
Ardı ardına dizen sendeki beni.
Soru sorma, yalan söylerim;
Tanırsan gün ağırır,
Yanından erken giderim.
yanımdaydın
güne açan çiçek gibi
banaydın
sesine sarılan gün
bilinmez bir dünyadan
gizemli iki meyve gibi taşıyıp gözlerini
Sen şimdi alışveriştesin ya
Bakındığın raflarında ben de varım.
Haydi al beni!
Bir bardak,
Birgün bir kadın
gözlerimin içine baktı ve
bende kimsenin ulaşamadığı yere ulaştı
kurulmuş saatli bir bombada yelkovanın peşi sıra
bir akrep umursamazlığıyla
ayrılığa koşan yaşamda
ayrılmak neye yarar
kovuşmak neye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!