gittin
içimi dökmek için
sana yazamadığım şiirlere vurdum kendimi
yoruldum
almak istediğin her şeyi
Tanrım!
Günahkar Havva'nın yanında olmayacaksa yerim.
Minnetini istemem senin olsun o cennetin.
gelirsin gelmezsin
seversin sevmezsin
anlarsın anlamazsın
bu güne kadar ne sunduysam
girişli çıkışlı bu iki kapılı sevgi sunağından
karşılık beklemeden sundum sana.
Bir kadının başını dayayıp uzaklara dalmadığı o pencereleri ne diye yaparlar bilmem ki.
Sevgi; Bir duyumsama hali olmaktan çok, elimiz, ayağımız gibi bir organdır.
Bu organın en önemli özelliği de organın sadece kişiye ait olmamasıdır.
Yaralı bir hayvanı Veterinere götüren el,
Köpekte olmayan ama insanda olmasına rağmen köpeğin de olan eldir...
Milyonlarca gözü olmalı körün
Milyonlarca ayağı olmalı topalın
duruyor,
esmer bakıyor
ardı sıra
dinden imandan çıkarıyor insanı.
bakışları duru
gözleri derin
Aşk; Olalı beri mülkiyete baş eğmemiş bir eşkıyadır.
Onu ehlileştirmeye çalışma, ondan öğren...
Şiir de adam edemedi seni.
Uğruna mundar ettiğim dizeler affetsin beni.
Varlığın,
yıkıp yıkan sellerin yıkıntılarından alarak düşlerimi,
bir baharı emziren sesine taşıdı ağlayan çağlayanlarda.
Karanlıkta yürüyen gölgeler gibi geçtin hayatımdan.
Sorduğun her soruya cevabım vardı aslında.
Lakin yüzünü seyre dalmak varken, zaman kaybıydan başka nedir ki aklanmak nazarında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!