Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Godot'yu Beklerken08.02.2025 - 02:27

    Evet pek aziz dostum. Dünya ölümden geçilmiyor. Kol geziyor her tarafta. Rastladığım her çitin üzerinde oturuyor ölüm. Her ağacın ardında dikilip duruyor. Duvarlarla çevirmişsiniz etrafınızı. Yatakhaneler, şapeller, kiliseler inşa etmişsiniz kaç para! Melek her pencereden izleyip gülüyor oysa! Tek tek her birinizi öyle yakından tanıyor ki! Gece yarısı pencere önlerinde onun kahkahasını işitiyor, isimlerinizi zikrettiğini duyuyorsunuz. Mezmurlarınızı söyleyin istediğiniz kadar. Mihrapta o canım mumlarınızı yakın. Akşam dualarınızı, sabah dualarınızı yapın. Şifalı otları toplayıp laboratuvarınızda biriktirin. Rafları kitaplarla tıka basa doldurun. Perhiz yapıyor musun dostum? Uykularını haram ediyor musun? Merak etme! Yuvanı yapacak ölüm meleği! Kemiklerine varıncaya dek soyup soğana çevirecek seni! Yine de koş sevgili dostum. O dağılıp gidecek kemiklerini bir arada tutmaya bak yine de! Ah o kemikler, o mide, o beyin. Hepsi de bırakıp gitmek istiyor bizi. Şeytanın malı olmak istiyorlar. (Hermann Hesse- Narziss ve Goldmund)

  • Godot'yu Beklerken04.02.2025 - 15:13

    Özgür bir toplumda farklı fikirler, farklı inançlar, farklı ideolojileri savunmak, benimsemek suç değildir. Farklılığın olduğu yerde renklilik, ahenk vardır. Herkes aynı düşüncelere sahipse, herkes aynı inanca sahipse, herkes aynı bakış açısıyla yaklaşıyor ise olaylara, o toplulukta birey bulunmamaktadır. O bölgede bireyler değil, sadece itaat eden kuru kalabalıklar var demektir. İnsan denen varlığı belli kalıpların içine hapsetmek, x düşüncenin değişmez olduğunu savunmak ve herkesi de aynı yolda yürümeye mecbur etmek en büyük hatadır, insanlara vurulan en büyük darbedir. Medeniyet, farklı olanların farklılıklara rağmen iç içe yaşayabilmesidir. Hiçbir dinin, hiçbir düşüncenin tekelinde olmamaktır medeniyet. Parmak izlerinin farklı olması gibidir düşüncelerin, inançların farklı olması! Eğer kişi, farklılığını gizleme zorunluluğu hissediyorsa, omzunda baskı hissediyorsa orada özgürlük değil, bir tür kölelik hakim demektir.

  • Godot'yu Beklerken01.02.2025 - 16:10

    Guernica, İspanya’nın Bask bölgesinde yer alan minik, şirin bir şehir olarak anlatılırdı bir zamanlar. Ne yazık ki savaştan yöre halkı da nasibini fazlasıyla almıştı sonradan. Ve bu küçük yer, yerle bir olmuştu. Pablo Picasso, gördüğü dehşeti resmetmek istemiş, o meşhur Guernica tablosunu çizmişti bu yüzden. Atölyesine giren bir nazi subayı tabloyu görür görmez hayran olmuştu. Çizimler nefisti çünkü. Subay dayanamayarak Picasso’ya: ‘’Bunu siz mi yaptınız?’’ diye sormuştu. Picasso da subaya: ‘’Hayır. Bunu siz yaptınız!’’ diye cevap vermiştir.

  • üç şey01.02.2025 - 15:21

    Be
    Şikt
    AşKKKK

  • Godot'yu Beklerken31.01.2025 - 23:48

    Yetenek inanılmaz derecede ucuz bir şeydir. Sofra tuzundan bile ucuzdur. Yetenekli ile başarılıyı ayıran bilinçli irade, çalışma, öğrenme ve sürekli bir biçimlendirme sürecidir. Eğer çalışma yoksa, bünyedeki irade de kontrolsüz ise yetenekli olmakla kalırsınız hatta birileri çıkıp sizin yeteneğinizden dahi şüphe ettiklerini söylerler. (Stephen King-Ölüm dansı)

  • Godot'yu Beklerken31.01.2025 - 23:34

    Kubbealtı lugatında ‘’Yetenek’’ maddesinde şu yazar: Bir şeyi yapabilme gücü! Bir şey yapabilme gücü önemlidir ama kendi başına bir şey yapılacağını göstermez. Başka deyişle ‘’yapabilme gücü’’, yapmanın kendisi değildir. Bu gücü geliştirmek, doğru biçimde ortaya çıkarmak da lüzumludur. Bir işi doğru şekilde yapmak istiyorsanız, gerekli olan fiziksel ve mental özellikleri edinmek zorundasınız. Bunun için yeterince isteme, azim, çalışma ve tabi tüm bunları idare edecek bir disipline ihtiyacınız var demektir. Aksi halde bir şeyi yapabilme gücü olan yetenek, atıl kalır. Ne yazık ki dünyada pek çok yer, içinde yetenek olan fakat atıllıktan öteye geçemeyenler ile doludur.

  • Godot'yu Beklerken31.01.2025 - 23:26

    Emekleme dönemindeki modern toplum yapısı, ilkel diye aşağılanan kabile topluluklarından daha problemlidir. Eskimo ya da amazon kabilelerinde bile kıtlık dönemlerini saymazsak insanlar, birbirlerini aşağılamamış, hor görmemiş, birbirlerinin aralarına aşılmaz duvarlar örmemişlerdir. (Jack London)

  • Godot'yu Beklerken30.01.2025 - 19:11

    Zamanın döngüsel olmasıyla lineer olması arasında felsefi ve psikolojik açıdan farklar vardır. Zamanın lineer kabul edilmesinin yıkıcı etkileri artık insan tarafından kaldırılamamaktadır.

  • Godot'yu Beklerken30.01.2025 - 19:10

    Yönetici kesimin şatafata, lükse ve gösterişe düşkünlüğü genelde devletlerin güçlü dönemlerinde değil, çöküş ve dağılma süreçlerinde görülen bir durumdur. Bu yaşam stili, bir tür yozlaşmışlık göstergesidir. Tepedeki bu yozlaşmışlık, devletin her kademesine sirayet eder.

  • Godot'yu Beklerken30.01.2025 - 19:09

    Entüisyonistler (Sezgiciler) subjektiviteye çok açıktır yani onlar ahlakın sezgisel olarak bilinebileceğini varsaymışlardır. Bu, Mill ve Bentham’ın yani utilitaryanistlerin hiç istemediği bir durumdur. Mill ve Bentham ahlak alanında nesnelliği yakalamaya çalışmışlardır. Bu ikiliye göre insan eylemleri gözlendiğinde karşımıza tek bir saik çıkmaktadır. Bu da hazdır. O halde hazzın merkeze yerleşmesi gerektiğini savunmuşlardır. İnsan başta olmak üzere duygulu varlıkların tamamı hazza yönelip acıdan kaçar. Ahlaki fail haz konusunda kendine özel bir önem atfetmemelidir. Kişi herkesi kendisi ile eşit kabul etmelidir ve ne kadar çok insan hazdan yararlanırsa toplum için o kadar iyi olur.