Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Godot'yu Beklerken sizce ne demek, Godot'yu Beklerken size neyi çağrıştırıyor?

Godot'yu Beklerken terimi Ultimate tarafından tarihinde eklendi

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Üçüncü asır insanının kahraman tanımı ile yirminci asır insanının kahraman tanımı aynıdır. Kendisini feda etmeye hazır güçlü bir lider ile liderden kendisini feda etmesini bekleyen halklar mevcuttur dünyanın her yerinde. Liderin bilge olup olmadığını analiz edemez kimse! Bu da aslında insanlığın çok da ileri gitmediğini gösterir. (Bertrand Russell)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İş insanının biri Nabokov'a ‘’Bana yazarın topluma, toplumun da yazara borcu var mıdır sorularının cevabının yazılı olduğu en az iki bin kelimelik bir metin hazırlarsanız size iki yüz dolar vereceğim.’’ demiş. Nabokov da bunun üzerine: ‘’Yoktur. Siz bana elli sent verseniz yeter.’’ diye cevap vermiş.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    ‘’Sen söylediğinle konuşmazsın. Söylediğin her şey, söylemediğin üzerine kuruludur. Konuştuğunda milyonlarca farklı olmayan kombinasyonu da belirtmiş olursun.’’ demiş J. Lacan. Temel siyaset biliminde de söylem, olduğu anlamdan farklı bir toplumsal, etimolojik anlama gelebilir. Önemli olan bu söylemleri bir genellemeye tabi tutup, içerdiği ve içermediği anlamlar olarak ikiye ayırıp buna göre halkın nabzına göre şerbet sunmaktır. İktidar mekanizmaları bunu pragmatik şekilde kullanırlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Yaşamım bir diğerinin önüne geçme mücadelesi olmamalıdır. (Ramesh Balsekar)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kök (Tarım) daldan (ticaret) daha önemlidir. Değiş tokuş yapabilmek için ilkin üretim gereklidir. (Sun Tzu)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Konuş kızmadan önce! Bak o gözlere, o güzel ellere! Okyanus esintisi gelmeli burnuna ona yaklaştıkça. Sana gülümsemeli samimiyetle! Onu keşfetmeden yaratma kendini, yol yapma bilinmez diyarlara. Can yakıcı ateş, zehirli dikenler batıyorsa ruhuna, kaç kızmadan önce! Sana yumuşak gelen iklimlere!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İhtiyacınız olan, kendinizi ifade etmek, edebilmek, içinizdekileri boşaltmak değildir bazen. Bir tatlı dillinin yüz ifadeleriyle rahatlamak, onu dinlerken, anlarken gülümsemek, onun içinize, benliğinize doğru boşalmasına yardımcı olmaktır sadece! Ağzından çıkan sözlerin size dönüştüğünü fark etmek. Ardından karşılıklı susarak tamamlamak dönüşümü!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Alman felsefesinde ahlak felsefesi ön plandadır. İnsan başında bir çoban olmadan kendi başına düşünüp davranabilir mi? Ahlaki sorumluluklar üstlenebilecek bir varlığa evrilebilir mi? İşte buna kafa yormuştur Alman düşünürleri.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Minerva’nın baykuşu alacakaranlıkta uçar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Diyelim ki bir taraf ortaya on argüman sürdü. bunlardan dokuzu gayet mantıklı iken bir tanesinde mantık hatası yaptı. karşı taraf ise yine on argüman sürüp bunlardan dokuz tanesinde mantık hatası yapmış olsun. Hemen ilk şahsın yanlış olan argümanının dile getirildiği kısım alınıp diğer şahsın doğru argümanının geçtiği kısım ise kesilip bu ikisinin birbirine yapıştırıldığı yeni bir video hazırlanabilir. Sanal dünyayı takip ederken çok dikkatli olunuz.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hollywood sanatsal faaliyet üretme yeteneğini büyük ölçüde yitirmiş, klişe üretme merkezine dönüşmüştür.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Arzunun gerçeklikte nesnesi yoktur. İnsanın atası çocukluk yıllarıdır. arzularımızın kaynağı da orasıdır. Oradan kalma hayallerle dünya kurarız. Sonrası sadece teferruat ya da ekstra aksesuarlardır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Toy insan çevresindeki insanların tüm eylemlerini haklı gerekçelerle yaptıklarına inanır. Bilmez onların çamura daha fazla saplanmş olduklarını.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Yorumlardan sözde hakikatler türettiler. Bunlar kişisel ihtiyaçların ürünüdür. Kendi ürettikleri sözde ideal olanı hakikat diye pazarladılar. Üretilmiş hakikatin dışında kalan her şeye de yalan dediler.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsanlar beni o kadar anlamıyorlar ki, beni anlamadıklarına yönelik şikayetlerimi bile anlamıyorlar. (Soren Kierkegaard- Ya ya da)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Orman İyesi (Tatarca: Urman İyäse veya Urman Hucası "Orman Sahibi") – Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde ve halk inancında orman ruhudur. Ağaç İyesine çok benzer özellikler taşır. Urman İyesi veya Meşe İyesi ya da Yış İyesi olarak bilinir. Tokay İyesi de denir. Moğollar ise Seber (Sibir) Ezen veya Oy (Oyın) Ezen derler. Ormanın koruyucu ruhudur. Her orman için farklı bir İye vardır. Keyfi yerinde olduğunda kalın sesle şarkı söyler. Meşe ağacı kılığındadır. Ağaçlara her yıl yeni bir halka ekleyerek onları büyütür. Kır saçlı, aksakallı bir ihtiyardır. Uzun boyludur, elinde uzun bir sopa vardır. Tunguzlar Ura Amaka diye bahsederler.
    Tatar halkı tarafından ormanda yaşayan varlıklar arasında Şüräli (bir çeşit dev) adı ile bilinen bir varlık olduğuna da inanılmaktadır. Şüräli, meşhur Tatar şairi Abdullah Tukay tarafından kaleme alınan bir peomanın da konusu olmuş ve halk arasında, bilhassa çocuklar ve dolayısı ile yeni nesiller arasında, daha da yaygınlaşmıştır.

    Şüräli’yi şöyle tasvir etmiştir:

    “Korkunç, çirkin, acaba nasıl bir varlıktır bu!
    Burnu eğri büğrü, kıvrımlıdır, tıpkı tırmık gibi;
    Çarpık çurpuktur elleri, ayakları dal budak gibi.
    Işıl ışıl ışıldar, çukura kaçmış gözleri,
    Ödün patlar, değil gece, görsen gündüzleri.
    Çırılçıplak, incecik, ancak insana benzer kendisi;
    Alnında vardır, orta parmak uzunluğunda boynuzu.
    Eğri değildir parmakları, dümdüzdür,
    Çirkin parmakları, yarım arşından uzundur.”


  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Parrhesia: Hakikati söylemek anlamına gelir. Parrhesia kavramının içerdiği hakikatte egemen olan bir kişiye, bir zümreye ya da bir genel görüşe karşı doğru bildiğini, doğru olanı söylemek vardır. Bu söyleyiş de risk ve cesareti içinde barındırır. Herkesin bildiği ve kimseyi rahatsız etmeyecek bir doğruyu söylemek parrhesia değildir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsan bildiği şeylerden korkar, bilmediği şeylerden endişe eder.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir bambu kamışı üzerine ne kadar yük binerse binsin eğilir, bükülür ama kırılmaz. O yük üzerinden kalktığında ise bir önceki haline döner. Esnek ve dayanıklıdır. Başınıza gelenleri unutmayın. Bünyenizden atmaya çalışmayın. Bu saplantı geliştirmek değildir. Sadece sorunları iç dünyanızda inşa ettiğiniz binanın birer tuğlası haline getirmektir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsan beyni, arzulanan nesneyi şekilde şekile sokar. Öyle değiştirir ki onu, ortada ne nesne kalır ne de eski bakışlar. Bambaşkadır hayat, bambaşkadır tutku, bambaşkadır içeride olanlar!

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Eski sadece eskidir. Kadim ise eski olanın bugün de kıymetinin geçerli olmasıdır. Bugün de anlamlı, değerli olmasıdır. Yani eski olmak, kadim olmaya yetmez. Hem eski hem de fonksiyonel olandır kadim.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Belki de sandığımızdan daha kolaydır başarı. Doğru insanı doğru mevkiye atamaktır belki de tek gereken. Hakkaniyetli olmaktır. Akraba sevgisinin millet sevgisinin önüne geçmemesi için sıvamaktır kolları.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Yalakalık yapmak, alın teriyle çalışmaktan daha kolaydır. Bunu herkes bilir. Alın teriyle elde edilen paranın ve başarının kalıcı olduğunu, sadece bireyi değil topyekün milletin başarı hanesine yazıldığını ise sadece erdemli birey bilir.

  • Ahde Vefa
    Ahde Vefa

    Kalbi yorgun olanın dili keskin olurmuş. Ya kalbi yorgun olanın yanında olmayacaksın ya da yanında olduğunun kalbini yormayacaksın..

    Serdar Tuncer

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hitabet, iyi yönde de kötü yönde de kullanılabilir. İnsan hitabeti, başkalarını hesaba katmadan, genellikle sadece kendi şahsi emelleri için kullanma eğiliminde bir canlıdır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir ülkenin gelişmişliğini ölçmenin en basit yolu, meşru olmayan yoldan gelir elde edenlerin miktarına bakmaktır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Medeni toplum, siyasetin kültürü taciz edemediği toplumdur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    ‘’Ne biçim çağa denk geldik. Bunlar insansa öncekiler melekti muhtemelen!’’ der Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig adlı eserinde.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Gülen filozof olarak bilinen Demokritos, eğlendiği için gülmüyordu. Onun gülüşünün ardında yatan çok daha derin ve trajik bir neden vardı: Hakikat özlemi. Ve bu özlemden kaynaklanan öfkeyi bastırmanın göstergesiydi kahkahaları. Tıpkı Herakleitos’un gözyaşları gibi. Hipokrat bile onun bu duruşu karşısında önce dehşete kapılır. Ancak onun hasta değil büyük bir bilge olduğunu anlar. Gülümsemesinin bir tür savunma işlevi gördüğünü fark eder. İçindeki acıyı azaltmaya çalıştığını belirtir. Demokritos, bir yandan toplumun bayağılığına, banallığına da gülüyordu.

  • Ahde Vefa
    Ahde Vefa

    Ne zaman bir çocuk ölse
    gözü evlerinde
    annesinin kavurduğu
    helvada
    kalır

    Yoksul bir çocuk görsem
    yağmur altında üşüyen
    köprü olmak geçer
    hiç değilse
    içimden

    Her akşamüstü oyuncakçı
    camekanından
    çocuk ellerinin
    izlerini
    siler

    Sunay Akın