söylemek istediklerini söyle nekadar çok sevdin beni söyle sensiz ben ölüp giderken nerelerdeydin söyle çok mu sevdim seni suçum neydi be söyle ki bileyim senden vaz geçermiyim sensiz ben ne ederim söyle söyle de bileyim
söylemek istediklerini söyle nekadar çok sevdin beni söyle sensiz ben ölüp giderken nerelerdeydin söyle çok mu sevdim seni suçum neydi be söyle ki bileyim senden vaz geçermiyim sensiz ben ne ederim söyle söyle de bileyim
OLAMAZ MI? Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende, güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı? ...Hasret; Özlenenden uzak kalmak mıdır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; Para, mal çalmak mıdır? Saadet çalmak, müthiş hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül, dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, Gülüş, kurşun olamaz mı?
Ne beyân-ı hâle cür'et, ne figâna tâkatım var, Ne recâ-yı vasla gayret, ne firâka kudretim var..
Sukut etme! söyle lütfen! ! Tahammül mülkünü yıktın. Ne sabrım, ne de tahammülüm var.
Sadece Biraz ışık istedim, Sesini duymak istedim, Susadım hani sana! Su/s olmuş dudakların; Lâl olmuştun yani bana... ama, Lâl olan dildir.. Gönül ahraz olamaz.. sanma ki düşlerde sayıklamaz...Yürekleri susturmak, dudakları mühürlemek kadar kolay olamaz... şimdi istersen sukut et..
ama şunu bil ki! en güzel kelimeler sende saklı.. lâl olmak sadece bana yakışır.....
“”Yaşadığın yer vefasız bir menzil değil mi? Menzilden, duraktan sana ne? Sen ondan pek çabuk ayrılacaksın. Yolcu istasyonda uyur mu? Uyurken de uyanık olmalısın.Dikkat et ki cismine can bekçi olsun. Yanında her zaman Hak’tan bir haberci bulunmalıdır. Zevk vücuddan, acı ruhdan haber vericidir. Bil ki beden kuyusu kazılmadan, beden baltalanmadan ruh denizine inmek mümkün olmayacaktır. Hazlarınla bedenin huzurunu tamamlayayım dersen ruhun yolunu tıkayacaksın. Bedenine kat kat duvar gibi çekilen şöhretle, serveti ve günlük huzuru bırak. O duvarlar yıkılmadan ruh kalesini fethedemezsin”” / Efendim../ Herkes yapsın, sen yapma Alem şad olsun,sen olma Dünya gülsün,sen ağla..”” (Canım Efendim Nurettin Topçu’nun ruhuna rahmetle..)
Bu yüzden mi Efendim,şu fakire ettiğiniz eziyet..(!) Kabulumdür elbet..
ne zaman hadi söyle... dediğimizde yeterli bir cevap aldık ki..yada merak eden gözlerle söyle diye bakarken ne zaman ruhumuz doyuma ulaştı..ben hiçbir zaman.düşün evet öyle? acabalar kovalamadı mı sonra peşimizden..
Söyle yağmur çamur değmedi yüreğime Şimdi ben nerdeyim sen nerde Söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme Şimdi ben nerdeyim sen nerde Dışarıda kar yağıyor benim içime yağmur Ağlama iki gözüm biraz daha dur Yüreğime basa basa içimden yar gidiyor Ağlama iki gözüm biraz daha dur Ay, ay, ay, ay, ay yanıyor yüreğim Söyle yağmur söyle değmeden yüreğime Şimdi gökyüzüne o nerde Söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme Söyle gökyüzüne o nerde Söyle baksın gece dağlardan hasretime Söyle bilmesen de o nerde (Efsane bir şarkı hala dinlerim)
Bir şey söyle Denizler tutuşturulduğunda Dağlar yürütüldüğünde bir şey söyle Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze Bir şey söyle Ben seni unuturum Söyle Yer başka gök başka olduğunda Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema Hani biz Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda Bir şey söyle Unuturum ben seni söyle
Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman Gök yarıldığı zaman Ne oluyor bu yere böyle dediği zaman insan Ve kalakaldığında yüzkarası şiirlerim Ve sensiz bir zaman Ve ayaklarımızın altından toprak kayıp Dümdüz edildiği zaman Bir şey söyle Can gibi Hayat gibi Bir volkan patlar gibi Bir deprem olur gibi Yalnızlığıma dokunur gibi Yıldızlar dökülsün yere Güneş sönsün Bir şey söyle
Yoksa unuturum ben seni Bir şey söyle Emzikli anne kucağındaki yavrusunu unuttuğu zaman
Güneş katlanıp dürüldüğünde Unuturum ben seni Yıldızlar kararıp döküldüğünde Unuturum Dağlar yürütüldüğünde Gebe develer salıverildiğinde Vahşi hayvanlar toplanıp biraraya getirildiğinde Bir şey söyle Denizler bir kez daha tutuştuğunda Ruhlar birleştirildiğinde Diri diri toprağa gömülen kız için sorulduğunda Bunun ölümü hangi suçu sebebiyle Haydi söyle Bir şey söyle
Defterler açıldığında Gökyüzü sıyrılıp alındığında Cehennem tutuşturulduğunda Cennet yaklaştırıldığında Unuturum ben seni Her şeyin unutulduğu o anda Bir şey söyle
Gök sallanıp çalkalandığı Dağlar yürütüldüğü Yalanlayanın vay haline olduğu zaman Unuturum Bir şey söyle Bir şey söyle
O ses geldiği zaman Yıldızların ışığı söndürüldüğü Gökkubbe yarıldığı Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman Cehennem pusuda beklerken Ver herkesin kendine yetecek bir derdi olduğu zaman Unuturum ben seni Bir şey söyle
Yıldızların ışığı söndürüldüğü Gökkubbe yarıldığı Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman Göz kamaştığı Ay tutulduğu Güneşla ay biraraya getirildiği zamam Hani insan 'kaçacak yer neresi' dediği zaman Ben seni unuturum Bir şey söyle
Unuturum ben seni Denizler tutuşturulduğunda Dağlar yürütüldüğünde Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze Ben seni unuturum Söyle
Yer başka gök başka olduğunda Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema Hani biz Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda Unuturum ben seni Yıldızlar dökülsün yere Güneş sönsün Bir şey söyle
KARDEŞİM KONUŞUYONUZMU SÖZÜ MÜ AÇIKLIYONUZ YAA
KARDEŞİM KONUŞUYONUZMU SÖZÜ MÜ AÇIKLIYONUZ YAA
gülçin hanım bu şarkının kaydını bana atabilirmisiniz
Yağmurda ıslanıp çamura girmek istiyorum????
söyle yağmur çamur.. değmedi yüreğine söyle ben nerdeyim sen nerde!
'Ne zaman gökyüzüne bir nefes,bir dua gönderdin de;
Ardı sıra bir güzellik,bir iyilik sana geri gelmedi...? '
bazen diyorumki ne olacak söyle gitsin, sonra diyorum; söyleyince ne olacak sus gitsin.. mevlana
söylemek istediklerini söyle nekadar çok sevdin beni söyle sensiz ben ölüp giderken nerelerdeydin söyle çok mu sevdim seni suçum neydi be söyle ki bileyim senden vaz geçermiyim sensiz ben ne ederim söyle söyle de bileyim
söylemek istediklerini söyle nekadar çok sevdin beni söyle sensiz ben ölüp giderken nerelerdeydin söyle çok mu sevdim seni suçum neydi be söyle ki bileyim senden vaz geçermiyim sensiz ben ne ederim söyle söyle de bileyim
beni sevdinmi söyle söyle öyle bir kelime ki insanı dar acına kadar getirir
OLAMAZ MI?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende, güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı?
...Hasret; Özlenenden uzak kalmak mıdır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; Para, mal çalmak mıdır?
Saadet çalmak, müthiş hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül, dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah,
Gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo
Gök müsün deleyim, yer misin gireyim? ...
...
Umarım kimseye ' söyle! ' demek zorunda kalmam...
Ne beyân-ı hâle cür'et, ne figâna tâkatım var,
Ne recâ-yı vasla gayret, ne firâka kudretim var..
Sukut etme! söyle lütfen! !
Tahammül mülkünü yıktın.
Ne sabrım, ne de tahammülüm var.
Sadece Biraz ışık istedim,
Sesini duymak istedim, Susadım hani sana!
Su/s olmuş dudakların; Lâl olmuştun yani bana...
ama,
Lâl olan dildir.. Gönül ahraz olamaz.. sanma ki düşlerde sayıklamaz...Yürekleri susturmak, dudakları mühürlemek kadar kolay olamaz...
şimdi istersen sukut et..
ama şunu bil ki!
en güzel kelimeler sende saklı..
lâl olmak sadece bana yakışır.....
= SÖYLE =
Kızılkaya Yar'e Benim, Varıp Gittiğimi Söyle.
Ceketimi Omuzuma, Vurup Gittiğimi Söyle.
Düğün Ola Bayram Ola, Kimler Öle Kimler Kala,
At'ımı Meçhul Bir Yola, Sürüp Gittiğimi Söyle.
Muhabbetim Gül'üm İle, Sohbetim Bülbül'üm ile,
Kadehleri Elim İle, Kırıp Gittiğimi söyle.
İçmedim Mey'i Şarab'ı, Hep Hissettim Izdırab'ı,
Kendi Başıma Çorabı, Örüp Gittiğimi Söyle.
Bahçe Kapısı Sürgülü, Duvarı Diken Örgülü,
Bana Düşen Yaban Gülü, Derip Gittiğimi Söyle.
Hüzün Sardı Dört Yanımı, Depreştirdi Hicranımı,
Kuş Kadar Kalan Canımı, Verip Gittiğimi Söyle..
Selam Olsun Sana Eyy
Gönül Dostum Kıvırcık Ali..
söylemesek ölürdük inanmadan söyledik yine öldük..
neyi söyliyim ya bir soru olması gerekir bir oluş hareket bildirir.
söyle ruhum söyle
hiç yenildin mi böyle
düşmemek için
hiç atladın mı söyle
söyletme çok ağlarım
yaman çağımdır benim
.
...tme ki efendim:
'Takrir edemem suz-ı dil ü derd-i derunum
Söyletme beni hatır-ı zarımda keder var..'
Söyletmeden anla efendim...
“”Yaşadığın yer vefasız bir menzil değil mi? Menzilden, duraktan sana ne? Sen ondan pek çabuk ayrılacaksın. Yolcu istasyonda uyur mu? Uyurken de uyanık olmalısın.Dikkat et ki cismine can bekçi olsun. Yanında her zaman Hak’tan bir haberci bulunmalıdır. Zevk vücuddan, acı ruhdan haber vericidir. Bil ki beden kuyusu kazılmadan, beden baltalanmadan ruh denizine inmek mümkün olmayacaktır. Hazlarınla bedenin huzurunu tamamlayayım dersen ruhun yolunu tıkayacaksın. Bedenine kat kat duvar gibi çekilen şöhretle, serveti ve günlük huzuru bırak. O duvarlar yıkılmadan ruh kalesini fethedemezsin””
/ Efendim../
Herkes yapsın, sen yapma
Alem şad olsun,sen olma
Dünya gülsün,sen ağla..”” (Canım Efendim Nurettin Topçu’nun ruhuna rahmetle..)
Bu yüzden mi Efendim,şu fakire ettiğiniz eziyet..(!)
Kabulumdür elbet..
Söyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
....Ahmet Kaya....
ne zaman hadi söyle... dediğimizde yeterli bir cevap aldık ki..yada merak eden gözlerle söyle diye bakarken ne zaman ruhumuz doyuma ulaştı..ben hiçbir zaman.düşün evet öyle? acabalar kovalamadı mı sonra peşimizden..
'söyle' sen olsaydın ne yapardın...
aslında bu nankör diye devam ediyor :)
gercekleri
Söyle yağmur çamur değmedi yüreğime
Şimdi ben nerdeyim sen nerde
Söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme
Şimdi ben nerdeyim sen nerde
Dışarıda kar yağıyor benim içime yağmur
Ağlama iki gözüm biraz daha dur
Yüreğime basa basa içimden yar gidiyor
Ağlama iki gözüm biraz daha dur
Ay, ay, ay, ay, ay yanıyor yüreğim
Söyle yağmur söyle değmeden yüreğime
Şimdi gökyüzüne o nerde
Söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne o nerde
Söyle baksın gece dağlardan hasretime
Söyle bilmesen de o nerde (Efsane bir şarkı hala dinlerim)
Bir şey söyle
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde bir şey söyle
Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze
Bir şey söyle
Ben seni unuturum
Söyle
Yer başka gök başka olduğunda
Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema
Hani biz
Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda
Bir şey söyle
Unuturum ben seni söyle
Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman
Gök yarıldığı zaman
Ne oluyor bu yere böyle dediği zaman insan
Ve kalakaldığında yüzkarası şiirlerim
Ve sensiz bir zaman
Ve ayaklarımızın altından toprak kayıp
Dümdüz edildiği zaman
Bir şey söyle
Can gibi
Hayat gibi
Bir volkan patlar gibi
Bir deprem olur gibi
Yalnızlığıma dokunur gibi
Yıldızlar dökülsün yere
Güneş sönsün
Bir şey söyle
Yoksa unuturum ben seni
Bir şey söyle
Emzikli anne kucağındaki yavrusunu unuttuğu zaman
Güneş katlanıp dürüldüğünde
Unuturum ben seni
Yıldızlar kararıp döküldüğünde
Unuturum
Dağlar yürütüldüğünde
Gebe develer salıverildiğinde
Vahşi hayvanlar toplanıp biraraya getirildiğinde
Bir şey söyle
Denizler bir kez daha tutuştuğunda
Ruhlar birleştirildiğinde
Diri diri toprağa gömülen kız için sorulduğunda
Bunun ölümü hangi suçu sebebiyle
Haydi söyle
Bir şey söyle
Defterler açıldığında
Gökyüzü sıyrılıp alındığında
Cehennem tutuşturulduğunda
Cennet yaklaştırıldığında
Unuturum ben seni
Her şeyin unutulduğu o anda
Bir şey söyle
Gök sallanıp çalkalandığı
Dağlar yürütüldüğü
Yalanlayanın vay haline olduğu zaman
Unuturum
Bir şey söyle
Bir şey söyle
O ses geldiği zaman
Yıldızların ışığı söndürüldüğü
Gökkubbe yarıldığı
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman
Cehennem pusuda beklerken
Ver herkesin kendine yetecek bir derdi olduğu zaman
Unuturum ben seni
Bir şey söyle
Yıldızların ışığı söndürüldüğü
Gökkubbe yarıldığı
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman
Göz kamaştığı
Ay tutulduğu
Güneşla ay biraraya getirildiği zamam
Hani insan 'kaçacak yer neresi' dediği zaman
Ben seni unuturum
Bir şey söyle
Unuturum ben seni
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde
Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze
Ben seni unuturum
Söyle
Yer başka gök başka olduğunda
Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema
Hani biz
Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda
Unuturum ben seni
Yıldızlar dökülsün yere
Güneş sönsün
Bir şey söyle
Zulüm
Hasret
Kalp
Ve sen
Buruk
Üzgün
Hırçın
Sıkıntılı
Ve ben
Sustuk
Oturduk
Baktık
Ayrıldık
Neden.......................................................................Neden
Bekir Tekoğlu
söyle buldunmu aradigina şki soyle,
yoksa mutsuzmusun sen yine,
benim gibi boynu bükük, gözü yaşli tek başina...
? ?
Saatleri kırarak durdurabilir misin?