Günahlarım tartıya sorguya yatırılmış
Şansımı zorluyorum koşmaktır ayak benim
Gönülden doğan güneş ufukta batırılmış
Düşeş atmak bahtıma zarlara uyak benim
Gizemiyle anılar saklı tatlı hayalin
Güneş işte yine doğuyor tan kızıllığında
Dinliyorum ürpererek sensizliğimi
Ruhunu kaybetmiş divane bakışlarım
Yankılanırken lodos vadilerinde kuru iklim
Arıyor sağanaklı yağmurlarını
Karıncalar belirsizleşiyor gözümde
Tablolar vardı duvarları süsleyen
Çerçevelenmiş; nice özenle yerleştirilmiş
Okşarken nakışlı bezlerle arada
Tozlarına kanlı gözyaşları bezenmiş
Yanıtsız kalan bunca körpe ömürler neden?
Görkemli güzelliği yavrusu kucağında
Vurgun yemiş düşleri zülüflerin düşürmüş
Cehennemi yaşamak reva mı ocağında?
Gözlerinde kavrulur duman tüter üşürmüş
Açılsa deste güller ana gibi bağ olmaz
Arama uzaklarda
Hayalperest sevdalarda yelme
Kapılma bulanık akıntıların suyuna
Balçıktan tortusu debisinde debelenir
Bağlanır boğulursun
Atlama tahtası değildir yaşamak
Güneşle kavurduğumuz sevgimiz
Azık niyetine heybemde taşırken
Özlemler ağırlığı diyarlar
Gezdiğim yâd eller.
Yabandı her şey yaban!
Karanfiller açayım döküleyim yüzüne
Süpürmesin rüzgârın ıtırından kok bana
Nice çöller geçeyim ekileyim özüne
Papatya fallarının satırından bak bana
Keskin yakış nazarın fethetsin gönül hanım
Uyutur koynunda bilmez gayrılık
Sırrı perdesini çeker geceler
Sevilir ilhamlı bulmaz ayrılık
Mahrem (p)eteğini döker geceler
İnciler parlatır gerdanı aya
Hayallerin yakıp söze darıldın
Kalbimin yarası ak güle güle
Rüzgârına takıp güze karıldın
Savur kâkülünü bak güle güle
Sevdayı başıma ateşi açtın
Düştüm sıratına bile odunu
Hançere azığı taksan ne olur
Yıldızlı geceler dile tadını
Mürekkebe banıp aksan ne olur
Güz gülleri açmış sararıp solmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!