kış olduğuna inanası gelmiyor insanın
oysa dün son günüymüş hazanın
bugün yirmibiraralıkikibinondört
günlerden Pazar, hava öyle güzel ki
belki dün temizlik yaptığındandır gök kubbe
yüreğini koy yüreğimin üstüne
elini uzat bana
kaybolurum sonra
sensiz karanlıklarda
tut yüreğimden
tut ki dursun çırpınışları
ne çırpınıp duruyorsun yüreğim
beş para etmediğini biliyorsun
ne sevmeyi becerebildin adam gibi,
ne sevilmeyi...
sana şiir yazasım tuttu şimdi iyi mi
ama nereden başlasam bilemedim
ürkek bakışlarından mı
usul usul attığın adımlarından mı
umut türküleri besteleyen
kahverengi gözlerinden mi
uçsuz bucaksız evrenin
mor dağlardaki çiçeğin
uçurumda gelinciğin
adı deniz olsun
eşin dostun kardeşin
gözlerim tararken bütün doğayı
her alacakaranlık çöktüğünde
sesine doğru yalınayak koştuğum
demek sendin
yoksa yayla çiçeklerinin incisimisin
bu gün tarih dokuzmayısikibinyirmibir
sen gittiğinde ise üçmartikibinyediydi
ben kırkyedi yaşında senin küçük kızındım
yadsımadığım sesler süzülür
kulağımdan yüreğime her akşam
bir an kıskançlık duyar gibi olsam da
onlar almadı ki sevdiklerimi derim
sabah gözlerimi açar açmaz
ilk mutfak penceremdeki
menekşelerime koşarım
dün topraklarını değiştirdim
birer de saksı uydurdum gazoz şişelerinden
biraz sevimsiz oldular ama olsun
bunlar senin düşündüğün türden değiller
bir tek görüntüleri güzel
hiç tutarmı senin menekşelerinin yerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!