Haydi, kapat gözlerini
Hayal et bizim olmayan bir geleceği
Hep böyle el ele, göz göze
İster gerçek gibi, ister rüya
Ne en güzel hayal, ne de rüya
Gerçeğin yerini tutamaz nasıl olsa
evimin bahçesinde bir çeşme olsun
yanında bir söğüt
kurnasından şırıl şırıl akan su
konup kalkan kuşlar olsun
evimin bahçesinde bir çeşme olsun
Ne bir amacım var, ne yetişmek istediğim bir yer
Öylesine bir boşluk işte, bazen ağırlığı altıda ezildiğim
Hiç açılmadı senden sonra, kapattığım pencere
Belki de bu yüzdendir yokluğuna tahammül edemediğim
Bir gün görünmesen ortalarda
Merak içinde kalıp kendimi yiyip bitirdiğim
Anadolu'nun koynunda âşık
Denizin mavisini görmez düşlerinde
Ya Diclenin yeşilidir gördüğü
Ya çığlıklarını duyar Fıratın
Dizinde uyur, uyutur sevgiliyi
Düşünsene ne çok emek vermiştik bu sevgiye
En masumane duygularımızdı paylaştıklarımız seninle
Hani olur ya, belki kayıp zamanların telafisi olur sandım
Gel gör ki gene yandım, gene yanıldım.
Bir çoban ateşi yakıp sahilde, yakamozları izleyecek
mevsim tanımazlığını yaşayanlar bilse de
en çok ben yaşadım seninle
istisna dışı bir görev dense yeriydi belkide
kirazım, alın terim, akça çiçeklim
hüzünlü bakıyorsun bana neden
sabret biraz
Kırılgan bir ışıktı
Bahar sızıntısıydı besbelli
Kapalı kapıların
Eşik altlarından
Gönül bahçelerine sızan
Uzaklarda, bir yerlerde kuytulara yasladım sırtımı
Görebilmek için doğruları, olur ya belki ben de göremem
Olur ya bende düşerim aydınlık yerine karanlıkların peşine
Olmaz; olmamalı ne karanlıklar, ne de boş vaatlere gebe yeminler
Şimdi benden bağışık ve bir o kadar kırgın
denizden:
yıkanıp çıkardı her gün
inci gibi bembeyaz olurdu
oysa:
dün akşam kıpkırmızı doğdu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!