Önce seni sevmeyi öğrendim,
Sonra kaybedebileceğimi,
Öğrenmeyi hiç istemediğimse
Sensiz de yaşanabileceğiydi
-Onu da sen öğrettin...
beyninde nice düşünceler
yeni sulanmış toprak yoldan yürüdü
nereye ve neden gittiğini bilmeden
kendine geldiğinde en çok sevdiği yerdeydi
kuş cıvıltıları doldurmuştu yüreğindeki sessizliği
Yine gönül koydun aklım zayoldu
Haber alamadım günler ay oldu
Dilim konuşamaz sustu lal oldu
Ömrümden bir ömür gitti bilesin
Bilmez misin bende nesin nicesin
Fena oluyorum gene bu günlerde
Memleketimden renkler aklıma düştükçe
Kaçmak istiyorum çevremden, kendimden
Herkesten ve her şeyden.
Yani nasıl tarif etsem size
buğulu gülüşlerle denize sarılırken ay,
yıldızlara doğru el sallardı pencerelerden
sırılsıklam sardunyalar…
limon çiçekleri dedi-koduya başlar
bir miskin edasıyla uzandığı yerden
uçsuz bucaksız evrenin
mor dağlardaki çiçeğin
uçurumda gelinciğin
adı deniz olsun
eşin dostun kardeşin
gözlerim tararken bütün doğayı
her alacakaranlık çöktüğünde
sesine doğru yalınayak koştuğum
demek sendin
yoksa yayla çiçeklerinin incisimisin
bu gün tarih dokuzmayısikibinyirmibir
sen gittiğinde ise üçmartikibinyediydi
ben kırkyedi yaşında senin küçük kızındım
yadsımadığım sesler süzülür
kulağımdan yüreğime her akşam
bir an kıskançlık duyar gibi olsam da
onlar almadı ki sevdiklerimi derim
sabah gözlerimi açar açmaz
ilk mutfak penceremdeki
menekşelerime koşarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!