Felek aldı beni taşlara çaldı
Anasız, babasız elsiz bıraktı
Yüreğimi türlü dertlere saldı
Elden ele sürdün mutlu oldun mu
Sağır duygularım kör gönül gözüm
mevsimde hazanı
hazanda
oradan oraya uçuşan
yaprakları izledim
onlara inat
yeşil yeşil bakan
Uzaktan uzağa bir bakışmaydı sadece
Ama kıvılcımlar çakardı her ikimizin yüreğinde
Gülümserdik birbirimize
Tek söz söylemeden öylece…
çocuk ruhluydu, kim ne dese inanır
yoktu içinde ne nefret ne de öfke
sadece inattı, benim fikrimce
yolda şiirler bulur, kafayı çekince
her şeye âşık olurdu
Ne nişanım ne bir payem
Yurduma hizmettir gayem
Kimim var ki olsun sayem
Ben bir garip kulum böyle.
Atatürk’ün izindeyim
özlemler biriktirdim sana
her gün yenilerini ekliyorum üstüne
uzak ihtimal de olsa
bir ihtimal işte
yani Türk filmi gibi
Bir oda dolusu yalnızlığa şiirler okudum çoğu zaman
Aklımdan kısacık anlarla çıksanda
Yüreğim her an hatırlatırdı seni
epeydir hiç olmadığı kadar seni düşünüyorum baba
dokuz on yaşlrındaydım büyük ihtimal
disiplinin, babalığının hep önünde giderdi ya
kor ateşlerde yanmak ne ki
bitiremediğim bir ağıt oldun
gözyaşlarım, gözlerimden sürgün
binbir parçaya bölünse bedenim hissetmez
yüreğimdeki kadar, hiçbir acı ağır gelmez
gözlerinle buluşunca gözlerim
öyle tatlı bir huzur dolmuştu ki yüreğime
önce çok şaşırdım meğerse aşk buymuş
anlamakta geç kaldım
şimdi canciğer yaşayıp gidiyoruz




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!