akşam üstlerinin fukaralığı öyle bir siniyor ki üzerime
her gün bin kez kılıçtan geçirsem de Edison'u ampul’ü buldu diye
aydınlattığı için bin kez de dua ediyorum cenklerimin aksine
/...gelişi katıksızdı, en karmaşık zamanda
daha açılmamıştı hiç bir mevsim kırlarda
yıldızların soluktu benzi haritalarda
bütün sokaklar ıslak, bütün gölgeler koyu
yaz düşleri kuruldu oysa iklimler boyu.../
kıt kanaat geçinirken
en alasından tanırdık yoksulluğu
sabah yürüyüşünde
yolumun üzerinde
bir kadına rastladım…
ne yana gideceğini şaşırmış
eskiden de dam başında açardın
mis kokunu etrafına saçardın
rüzgar vursa uğrun uğrun kaçardın
pencereye kul oldun sarıçiçek
yola düşer nice yaylak geçerdin
gene yağmur yağıyor, üşüyorum
yağmasın desem, dala yaprağa,toprağa
yağsın desem, bana yazık ama
düşünmeden daracık mezara sıgacağımı
havadar, geniş ve güneşli yerler arıyorum
Ayağında lastik terlik,
Başparmağı çorabından fırlamış
Elleri kirli çocuk, sırtında kâğıt torbası
Ve dünyanın onca yükü gözlerinde…
Gel çocuk diyorum,
...ne zaman uykuya dalsam
uzun bir yolculuğa çıkar
seni ararım her yerde
papatya tarlalarında ve gelincikler içinde…
ılık ılık bir duygu akar damarlarımdan yüreğime
Ayakta duruyor bir ulu çınar
Gökte uçan kuşlar dalına konar
Böyle bir sitemi kim hayra yorar
Dilin kemiği yok her yere döner
Taşırız yükümüz sevgidir bizim
Kimseye değildir sitemim sözüm
En deli günümdeyim bugün;
Gidin başımdan kara bulutlar
Kayıp zamanlar ülkesindeyim
Buzdağları çöktü düşlerime
Gidin başımdan; kalbinizi kırabilirim...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!