Sevgi yaşanarak pekişir dedi
Şu gönlüm sevginle akışır dedi
Hep beyazlar giyin yakışır dedi
Hasretinle yandım gel dedi bana
Hüzüne kapılıp çağlama dedi
[ kalin ][ italik ][ iceri ]
henüz ağaçlar tomurcuklanmadı
ve durulmadı derelerden akan sular
kış kaybetse de ağır ağır etkisini
hâlâ üşütüyor rüzgâr çatıların saçaklarını
Tebessümle bakışına
Boynun yana büküşüne
Yüreğime akışınla
Dol deseydin dolmaz mıydım...
Beni benden alıp gittin
Odanın içini aydınlatan ocaktaki ateş
Çıtır çıtır sesler çıkarırken, uykuyla mücadele eder
Mevsime göre renklenir ama hep çiçeklenirdi düşlerim
Her yer yeşillik, dağ bayır ağaç orman, su
İşte bu cennet diyarda geçti çocukluğumun öyküsü
Dizginlerinden boşanmış bir tay gibi
Çevik
Hoyrat ve sağanak bir yağmurda
Delicesine yürüdüm damlalar arasında
Yıllar var ki aşka kapalı bağım
Çoktan geçti aşkla sevecek çağım
Toprak olup gitti kurudu dağım
Sevemem ben seni, gelme yâr diye
gemileri izlemek uzaktan
irili ufaklı, küf renkliler
geceleri bütün ışıkları yanar
dağ başlarında türbe gibiler
“canım okumak istemiyor gene bu gün,”
aklıma düşen, hayaliyle dolandığım sen değilsin
gördüğüm düşler artık tek başınalıklarla yüklü
bütün derdim uygun bir yerde bir karış toprağım olursa
nice şiirler yazdın
her selam verene
can dedin kardeş dedin
herkes bir şeyler aldı gitti senden
sen yine de hep verdin yüreğinden
Bana göre yaşanamamışlar ve çokça da hayâl ürünü
Sana göre davetkâr olurmuş şiirler
Merak ederdim, şairler şiirlerine benzer mi diye
Gördük, tanıdık, saygı duyduk, el aldık, usta dedik
Sen de öyle, ne bir fazla, ne bir noksan, herkes gibi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!