Yağmur yağar yaş üstüne,
Yanan bağrım kanar şimdi.
Kalem kırıldı yazarken,
Kader dedim döner şimdi.
Yaralandı kâğıt aşkla,
Rahmet, himmet, bereket, şefkat,
Duada birleşir bütün gönüller.
Boynum büklüm büklüm açtım ellerimi,
Dilim, gönlümdeki baki aşkı diler.
Kaçıp durduğumuz ölüm var ya,
Hayat anlardan ibaret,
Küçücük şeylerden.
Tam yakaladım dersin, kaybolur;
Cumartesi de işte o günlerden.
Her şeyin bir sonu var;
Kalbim gövdeme ağır geliyor,
Başım bir urganda bağlı.
Boğazıma resmin düğümleniyor,
Darağacı yar ağacı.
İnsanın acısını toprak alır,
Kaldırımlar acıtıyor içimi.
Yâr’sız bütün sokaklara dargınım.
Yokluğun üşütür ıssız şehrimi,
Ben sana değil kendime dargınım.
Çareler çaresiz kaldı yarama.
Kalbimin ta derinliklerine,
Cennetten bir melek göçtü.
Güzelliği gülüşlerinde saklı,
Gönül demliğime yâr düştü.
Ötesi yok, gel aşkım ol.
Hatıralarımda yaprak döken acılarım,
İçimi üşütür, depreşen yalnızlığımda.
Bir ağaç gövdesi gibi köklerim çürür;
Derinden sızlar ayrılık günlerinin akşamında.
Vakitli vakitsiz ağır bir dem bu dökülen;
Gözlerine düştüm düşeli,
Eksik cümlelerin öznesi oldum.
Hiçbir yüzde anlatamam seni,
Yamacında ateşlere savruldum.
Yaram yalnızlığım, kimsesizliğim,
Bir sevda ki konargöçer,
Ne dağ dinler ne de geçer.
Köz olur, yanmayı seçer;
Dermanını bilen sevsin.
Yaralı gönlüm kâh inler,
Ömür boyu süren hasretler vardır,
Ne yaparsan yap olmaz.
Nasıl yaşarsan yaşa,
O eksik tarafın hiçbir zaman dolmaz.
Dersin ki günün birinde öleceğiz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!