Sol yanımı bölemedim,
Hepsini sana verdim.
Nedir benim bu hallerim?
Kendimden geçişlerim.
Nasıl da özlemişim,
Bir parça uykuda, serap, düş, hayal;
Hayatın içindeki acizliğim uzar her gece.
Gözlerimden süzülen yaşlar, ruhumda gezinirken,
Aynadaki yabancı, yıldızlar kadar yalnız, öylece.
An gelir, kelimeler gönlümü vurup dilimde kırılır,
Günlerden bir gün, bir kuşluk vakti,
Darağacı asılmıştı gönül meyhanemde.
Yaş döküyordu üstüne gözlerim,
Kan kemikte üşümüştü, dil sözde.
Boğazımda bir çift göz ve bir ilmek,
Sevdam, bakmaya doyamadığım kara sevdam,
Ne öldürüyor, ne de kabuk bağlıyor yaram.
İki renkte oldu hayatım: siyah ve beyaz,
Kışa müebbet hapis, gönle gel, gel artık yaz.
Bir şeyler söyle,
Suskun olma yüreğime...
Ne bileyim, mesela "Nasılsın?" de,
Gülücükler açsın solgun yüzümde.
Seninle çok daha iyi oldum diyeyim,
Ben kor ateşlerde boğulmuşum.
Toyluk çağım çoktan küle dönmüş.
Savurur beni menzile Azrail’in al atı;
Sisli yılların kokusu üstüme çökmüş.
Can zehre küsmüş bir kere, durur mu tende?
El gibi bakmasan bana ne olur,
Fırtınalar estirdin benliğimde.
Lapa lapa yağ ki kalbimi doldur,
İlelebet mahkûmsun yüreğimde.
Lambadaki fitildim, yandım, bittim,
İçim dışım yaprak döker,
Kaç gözyaşıdır sonbahar?
Diken bin deler, bir geçer,
Ömür bin yanar, bir donar.
Deli bir yağmur süzülür,
Sonbaharımı yaşıyorum,
İlki ne çabuk da geçti.
Birbirimizi tanıyamadan,
Elveda demeden gitti.
Dün ezan okunmuştu oysaki,
Ağlayarak geldim ben bu dünyaya,
Gözyaşıma ıslak imzanı sardım.
Ölü yunus gibi vurdum karaya,
Sensizliği ıstırabıma sardım.
Yazılı defter şaşmaz alın yazım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!