Mevzu derin mevzu yabancı
Mevzu derin bu günler hepimize acı
Anlıyor musun yalancı?
Mevzu dağlanmış Yaramızda ki sancı
Gel demekle olmuyor, gitmek İşin kolayı!
Perdeler kapalı ötesi şık,
Sonbahar Gelmiş Dayanmış Kapıma
Çok Uzakta Özlemlerim, Kavuşamadan Daha
Titreyen Dudaklarımda Olmayacak Duam
Son Deminde Ömrüm, Neredesiniz Sevdiklerim
Sırtıma Vurmuşum Kederleri, Keşkeleri
Ömrün Son Talanı, Pazar Yeri Burası,
Bedelini Ödemeden, Ucuzundan Kapanın Elinde Kalan Değerlerim Var,
Sevgilerim En Olgunundan Çok Erdemli,
Umutlarım Kaliteli Yüzde Yüz Yerli,
Hele Hayat Dolu Gülüşüm Bir Kez de Olsa Yakından Görülmeli,
Ucuza Gidiyor Kalbimin En Derinlerinden Gelen Gözyaşlarım Kapış Kapış!
Hüzünlüdür Gitmeler,
Ve Gün Gelir Gider İnsan Herşeyden Vaz Geçer,
Bir Yaradanından Bir de Yavrusundan Geçemez,
Geçer Anadan, Babadan, Bakmaya Kıyamadığı Yârdan,
Aramakta Bulur Mutluluğu Gün Gelir İnsan,
Korkar Kendiyle Baş Başa Kalmaktan,
Nerede hayranı olduğum gülümsemen?
Kim örttü üzerini kim gizledi bizden mutlu yaşamayı
Yine derin bir sevdanın sonrasındayım!
Nerede gülüşüne bakmaya doyamadığım?
Herşeyin Şahidi zaman;
Gece Bile Sırtını Döndü, Bakmıyor Artık Yüzüme,
Bir Uzak Diyar Düşlüyorum, Birde Gözlerimden Akan Yaşları Silecek Sevgili,
Tükenmenin Eşiğindeyken Benliğim, Bana Herkes Sırtını Çevirdi,
Bağırıyor Bir Çocuk Yaşasın Gün Işığı Diye Kalbimin Derinliklerinden,
Anlamlandıramıyorum Yaşasın Gün Işığı Acaba Ne Demek ti?
Yürüyorum Meçhule Kalabalıklar Arasından,
Kendilerine Ait Tek Bir Sözleri Yoktu, Kaçmak Çözümsüzlüğe Karşı Tek Çözümleriydi, Şiir Ve Kitap Seviciler Tıpkı Yıkıntılar Arasında İnsanların Kaybettikleri Mutluluğu Arıyor Gibiydiler, Başkalarının Yıkımlarından Geriye Kalan Ne Varsa Aktarmış Oldukları Tecrübelerini Didik Didik İrdeler Hayret! Kendileri İki Kelime Üretmezlerdi,
Yığınlar Arasından Bir Alıntı Söylenmiş Bir Sözcük Hoşlarına Gider, Çarçaf Çarşaf Yayımlamayı Seçerlerdi,
Kendi Masallarını Yazmaktan Çok Uzakta Beyhude Yaşamlardı Oysa Onların Yürekler Burkan Bu Çaresizliği, Yaşadıkları Hayatın Yorgunlugundan, Yaşadıkları Ömre Kırgınlıklarından Olsa Gerek Yakışmadığı Halde Onlara Arada Bir DEV Aynasından Seyrederlerdi Kendilerini, Layık Görmezlerdi Yanlarına Beyefendileri, Alışkanlık Edinmişlerdi Hak Etmeyecek İnsanlar İle Uğraşmayı, Değmeyecek Olana Bağlanmayı, Galiba Mutluluk Anlayışları Böyleydi, Kaftana Bakar Kumaşını Sorgularlardı, İçindekine Pekte Aldırış Etmezlerdi, Uzanıpta Alacakları Güzellikleri Başkalarının Yaşamasına Müsade Ederlerken Bir Yandanda Özlemini Çekerlerdi "Benim Neyim Eksik ki?"
Oysa Bıraksalar Hayata At Gözlügüyle Bakmayı, Farklı Bir Bakış Açısı, Biraz Cesaretin Nelere Kâdir Olduğunu Ahhhhhhh Bir Bilselerdi?
Görecelidir Layıklık Kisvesi, Kendilerini Layık Göremedikleri, Görmek İstemedikleri Temiz Kalpli İnsanları Uzaklaştırırlarken Dünyalarından Art Niyetli Hokkabazları Benimsemişlerdi, Belki Mecburiyet Belkide Dikkatsizliktendi Bu Hâlleri, Makam Mevkii Geçiciydi Tıpkı Tendeki Güzellik Gibi, Dillerinden Dökülen Bir YAŞANMIŞLIK Bir Baslangıç Bir!.. Diyerek Söze Başlarlar, Derler Söyler de Dururlardı, Acaba Çok mu Geç Kalınmış Bir Durumdu Bu? Yada Etmezsen Musade, Ekmezsen Kalbe Tohumu Sevgi Nasıl Can Bulurdu? Yıkıntılar Arasından Çıkarılmış Bir Cümle Geliyor Şuan Gözlerimin Önüne Caner YAMAN Hocamdan Bir Alıntı; "Elindekiler, Altındakiler Ya da Üstündekiler Değilsin, İnsansin Sen Yüreğin Kadarsın", Diyor Usta Kalem,
Acılarını Biriktirdikten Çok Zaman Sonra, Elinde Kalanları Toplamış, Asıl Olanın Bir Kalp Ve İçindeki Doldurabildiğince Mutluluk Olduğu Gerçeğini Saçmış Nasılda Savurmuş İnsanlar Arasında Bir Farkındalık Oluşturabilme Umuduyla Usta Hoca, Ahhh Ahhhh Tabiki de Bunlar Anlayana.
Boynunu göstermekten utanır kadın,
Bilmeden telaşını ulu orta serer yerlere!
Döke saça hüznünü ilerler herbiri geceye,
Üzerinde dününden kalma bulaştırılmış bi leke!
Aldanır mı sonra kuru kelimelere kadın?
Çıplak ayakları ile yürür,
Hesap Yapmayı Bilmem
Hesap Yapmayı Sevmem
Zaten Hesap Yapmayı da Beceremem
Aklıma Takıldı Oturdum Hesap Yaptım
Bir Bir Topladım Sevdiğim Kadınları
Birini Birinden Çıkardım
İçimde kırılmış bir masa var,
üzerinde devrilmiş bir cümle:
“Seni unutmam sanmıştım.”
Masa hep orada geleni gideni olmasada.
Bazen kalkıp dolaşır cümle odada,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!