ÖYLE BİR GEÇER Kİ ZAMAN
Akşam çökerken
Gözlerimden sessizce akar yıllar
Benden kalan
Yalnızca hicran, hüzün, hasret
ÖYLESİNE YAZMAK
Seni özledim
Düştün yine hatıralarıma
Şiir yazarken adın düştü dilime
Yaktın yüreğimi sızı diye
ÖZGÜRLÜK
Tahammülüm yoktur öyle
Özgürlük diye taştım böyle
Orta Asya'dan Anadolu'ya
Tanımadım ferman diye
ÖZLEM
Ah önceleri ne güzeldi her gülüş
Ne kadar sahiciydi yürekler
Seraplı geceler bir başkaydı
Ufkun ötesi görülürdü geceden
ÖZLEMEK
Güneşin batışını seyrettim öyle
İçimdeki özlemimi gidermek
Dağa taşa sordum
Hatta göldeki gelgitlere
ÖZ VATANIM
Ah güzel yurdum nelere kadirsin
Dünyada nadir biz gani gani
Saymakla bitmez böyle
Ölürüz her hikâyeden
ÖZ YURDUM
Tanırım o baca tüten evleri
Hele sisler kalktığında
Tanıdık gelir dağları, taşları
Hayran bırakır kendisine
PARLAYAN GÖZLER
Nasıl vasfedeyim güzelim seni
Gökyüzünden Van'a parlayan gözlerin
Dünyaya gelmemiş eşin benzerin
Akşam kızıllığında hilal kaşlım
PINARIM
Yazdım gönül pınarımdan şiirler
Nakış nakış ördüm sen diye
Hissetmek için dizdim şiir diye
Yolunu bulayım diye yazdım
RAĞMEN
Bugünler bir başka güzel
Artık ufuklarda ışık var
Yanan tomurcuklar patlar
Neşesi saçılır bire bin katar
Şiir, duygusal melekelerin serzenişidir
Sevgi, iki yüreğin aynı ritimde attığı melodi dir, melodinin her noktasına sadakat ve güven vardır, sevginin melodisi, yaşamın en güzel anılarını besteler.
Şiir, bu hayatta gönülden akan bir nehirdir