Renkleriyle süsler güzü İstanbul
Zaten ilkbaharın yüzü İstanbul.
Görenler gezenler şahittir buna,
Cennetin bir küçük cüzü İstanbul.
Bir yanında acı dolu gerçekler,
Bir yanın boyalı, cilalı dünya.
Bir elinde renk renk güller, çiçekler
Bir elin sopalı, palalı dünya.
Her gün on binlerce bebek ağırlar,
Bakarsın ki dev bir beşiktir dünya.
Büyüklere karşı birazcık gaddar
Mevzu çocuklarsa müşfiktir dünya.
Ne karnı aç olsun, ne altı ıslak
Ne altımda araba, ne de para pul cepte,
Tekrar bir çocuk olmak isterdim şu Antep'te.
Büyüklerin telaşı büyük oluyor hep de,
Hepsini değilse de, yalnız üç beş gününü,
Rabb'im bağışlamaz mı bulunsam bir talepte
08.05.2022
Hayat dedikleri çürük ipliğe,
Çaldın “elli sekiz” düğüm ihtiyar.
Kadim avcı er geç basar tetiğe,
Koparır hepsini bir “güm” ihtiyar.
Mutlak sahibidir mevcut her şeyin,
İkiye yükseldi torun sayısı,
Bu gün biraz daha yaşlandın dede.
Çok sevindi teyzeleri dayısı,
Galiba birazcık dışlandın dede.
Sağlı sollu yiyorken şırıngayı
Yaratıp yaşatan Rabbine şükret
Gördün bak üçüncü torunu dede.
Kıymet bilen için büyük bir devlet
Hazırla kalbinde yerini dede.
“Elif” olsun dendi; dosdoğru, ince
Gençlik yıllarımdı, tattım sevdayı,
Güzel dedim, şirin dedim, hoş dedim.
Takip ettim süregelen modayı
Şu güzelin peşi sıra koş dedim.
Can suyumdu ne azaldı ne bitti
Herkes uçuyor seçimde,
Bir de ben uçayım dedim.
Şöyle böyle bir biçimde,
Koltuğa geçeyim dedim.
Sanmayın beni divane
Küçücüktüm sağ elime bir kalem,
Tutuşturdun tane tane yaz dedin.
O günden bu yana dur durak bilmem,
Galiba iğneyle kuyu kaz dedin.
Sapı ol da bir çekicin, keserin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!