Üstümüzde gezen kara bulutlar,
Dağılıp bir yana gitmiyor dünya!
Zahmetsiz hayaller, düşler, umutlar;
Ne yazık ki para etmiyor dünya!
Bir küçücük virüs başladı şova,
İşte yüzsüz Esed, iki yüzlü Rus,
Benzemiyor bunlar ben-i ademe.
İngiliz, Fransız, Çin, Alman sus pus.
Hiç birinin bir hayrı yok aleme.
Beşli çete denen aç Firavun'lar,
İzle gör; Macron’u, Bayan Merkel’i
Lider diye etrafı kimler sarmış.
Kimi terelelli, kimi az deli
Borisler, Tramplar, Jong Kim'ler sarmış.
Beş harami eyler dünyayı talan,
Tam kırk sene bir hasrete dayanmak,
Kim ne derse desin ölüm düpedüz.
Ona yakmak düştü, bana da yanmak,
Sevdiğim dediğim zalim düpedüz.
Ördü aramıza çelik bir duvar
Biraz yıllar, biraz kullar eskitmiş
Olsa da, gözlerden düşmüyor dünya.
Benimdir diyenler bırakıp gitmiş
Kimseye düşmemiş, düşmüyor dünya.
İnsan kaybediyor neye hakimse
Serhat şehrimize gelip de inan,
Bir şiir yazmadan dönmek zor be ya.
Nasıl bir şaheser çıkartmış Sinan,
Selimiye Camisini gör be ya.
Dikkatli bak; boynu bükük laleye,
Çok çabuk geçiyor aylar seneler
Şaştım iki olmuş yaşı Elif'in.
İncilerle dolmuş alt üst çeneler,
Parlar beyaz beyaz dişi Elif'in.
Boş durmadı değirmen yıl öğüttü,
Tam üç hafta kucak açtın bana da,
Elveda hoşgörü şehri elveda.
Kızıp da köpürme hemen, sana da
Elveda ey Asi nehri elveda.
Yakan öyle bir yaktı ki fırını
Yaş daha altmıştı alelacele
O son yolculuğa çıktı annemiz.
Mümkün müdür karşı koymak ecele?
Çaresiz boynunu büktü annemiz.
Gidişin erkendi hem de çok erken
Sımsıkı bağlıyım ben o maziye,
Unutuldu sanıyorsun eminim
Son vermedim diye pembe diziye
Sen de beni kınıyorsun eminim.
Bilemedim o gün yolu yordamı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!