Kapuzbaşı Yahyalı’nın türküsü,
Sarp dağlara köpüklerle yazılmış.
Bu türküyle coşan bitki örtüsü,
Isıtmış toprağı hem bahar hem kış.
Aksi akıllara gelmesin sakın,
Bursa'ya, Bakü’ye eştir Karabağ.
Belki yarın, belki yarından yakın
Hakikat olacak düştür Karabağ.
Şeyh Şamil, Mübariz binlerce misal
Aşık iki büyük nimetim vardır,
Biri ana, diğeri de yâr diyor.
Lakin Azerbaycan halkı yıllardır,
Gönlümüzde bir tek vatan var diyor.
Ant içilmiş; Ya istiklal ya ölüm!
Canım yandı dikene bir dokundum,
Taraf oldu kavgaya gül karıştı.
Karıncayı incitmekten sakındım
Kargaşada araya fil karıştı.
Bir çift gözün yakıversin canımı,
Ellerin bu işe hiç karışmasın.
Sükutun dökmeye yeter kanımı
Dillerin bu işe hiç karışmasın.
Ne kalem anlatır, ne satır beni
Canım yandı dikene bir dokundum,
Taraf oldu kavgaya gül karıştı.
Karıncayı incitmekten sakındım
Kargaşada araya fil karıştı.
Sabır bir tas sudur aşk ateşine,
Beyaz güle benzetirken ben seni
Dikenini doğal, hoş karşılardım.
Gül versem kıskanır kızardın hani
Bu sebepten eli boş karşılardım.
Bilirdin de beni yâda salmayı,
Geride silinmez izler bıraktı,
Hakiki aleme kayan Yıldızlar.
Hulus-i kalp ile selamı çaktı,
Allah'ın emrine uyan Yıldızlar.
Güzide Çınarın on bir ışkını,
Köylere sözüm yok lakin
Şehirde kaybolmuş bayram…
Akıp gider sessiz, sakin
Nehirde kaybolmuş bayram…
Eski adetler, görgüler
Sen de silemezsin, ben de silemem
Kalbime çok derin kazdım adını.
Görür müsün, okur musun bilemem
Yetmedi beynime yazdım adını.
Dilimdedir her saat, her dakika,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!