*** DOĞAL AFETLER *** --Tabiatın kendisine göre değişmez yasası vardır. Biz bunun adına *DOĞA* olayları deriz. Bu olayları her hangi bir görünmez güç ve ya bir üst akıl harekete geçiremez. Günü-zamanı gelince Doğa kendi eylemini kendisi gerçekleştirir... --Nedir bu Doğasal olaylar, Rüzgâr, Bulut, Yağmur-kar fırtına, Sel, Çığ, Afat-tufan, Deprem-zelzele, Deniz hareketleri, Buzulların erimesi ve her türlü Volkanik hareketler. Bütün bunlar Tabiatın devinimsel hareketi sonucunda meydana gelir... --Doğa olaylarına asla ve kat-a Dua-niyaz-hatim ve selavatla müdahale edemezsiniz. Ancak bilimsel bazda, yani teknik önlemler alabilirsiniz. Bu da kesinlikle insan odaklıdır. Cin, Peri, Şeytan ve ya her hangi gölgesel meleklerle önlem alamazsınız. Bu hürafi düşünceler, Türk Ulusal Milletinin anasını ağlatmıştır... --Dün bu sayfada Deprem gerçeğini anlattım. Ancak kimse ehtibar etmedi. Zira ben bu sayfada, her hangi hurafi bir bilgi paylaşsaydım, yüzlerce kişi okuyacaktı...Biz Türk Ulusal Milleti olarak bu düşten-hayalden ne zaman uyanıp, batıldan ve batıdan uzak duracağız... --Ben çarpık ve rantsal yerleşim diyorum, Adam bana Allah'ın imtihanıdır diyor? Afatta-tufanda, Deprem-Zelzelede günahsız masum insanlar beyhude ölmektedir diyorum. Adam bana bu olaylar Allahın Kullarını sınamasıdır diyor? Ben, Devletin Doğasal olaylara acil müdahale eylem planı yapmaları lazım diyorum, bütün Hacı ve Hoca Akvamı Dünya Ahiretin tarlasıdır diyor? --Asıl Devletin böyle hurafi eylemlere dur demesi gerekir... --Eyy beşer kardeşim, Doğa af etmez, Doğa yıkar ve ezer geçer. Doğa ne sağını tanır, ne de solunu tanır, bu millet, şu millet asla ayırt etmez. Ve hiç bir kudretten emir almaz, hatır saymaz, Dua-Niyaz, Hatim ve selavattan hiç anlamaz...VESSELAM
***** ESKİ ŞAİRLERİN İZİ KALMADI ***** --Yeni nesil Şairlerimizin % 80 i meselelere vakıf olmadan, irdelemeden araştırmadan bir ön yargıyla Şiirlerini yorumluyorlar? Memleketin siyasal sosyal ve kültürel yapısını yakinen takip etmeden fikir sahibi oluyorlar... --Antoloji'de yazan bir kısım Şairler, modernleşme adı altında, Anadolu'nun büyük Şiir geleneğini katlediyorlar. Serbest vezin altında, hiç bir kural, kafiye redif ve benzeri ölçüleri es geçip, Lirizm ve hüznü içinde barındırmayan ve kulakları tırmalayan sokak jargonu'yla deyimler silsilesini *ŞİİR* diye okurlara yutturmaya çalışıyorlar... --Şair, yaşadığı Dünya'yı, yaşamsal olayları ve insanları herkesten farklı bir şekilde algılayan ilham kâtipliğini doğru ve yerinde kullanmalıdır. Yürekleri duygu yüklü, tebessüm yüzlü, kin-kibir ve nefretten uzak, sevgi ve barışçıl olmalıdır... -------OZAN ÇAKIROĞLU------
Eğer ki, dünleri toprağa gömerseniz, yarınlar hiç çiçek açmaz.. Düne sahip çıkıp, bu günü doğru yaşarsanız, yarınlara irşad olursunuz... -------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** DÜN 10 YAŞ BİRDEN YAŞLANDIM *** --Rahmetli Dedem derdi ki, bir yılanı 40 gün bal ile besle, döner yine sana zehir kusar...Çok doğru söylemiş... --Dün Facebook sayfalarını gezindim, Türk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla ilgi yok denecek kadar yorumlar yapılmış. Ayrıca bazı sayfalarda Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin ne umutlarla açmış olduğu B.M.M ile dalga geçilmiş... --Bazı, bire-bir tanıdığım mevcudiyetler vardır. Atası-Dedesi, kendi ve Çocukları tam yüz yıldır, bu hür ve kutlu Cumhuriyetimizin nimetlerinden beslenmiş, Kendisi ve Çocukları mevki ve makam sahibi olmuşlar...Şimdi dönüp hiç utanıp-arlanmadan Cumhuriyet dönemine Engerek yılanı gibi, kin-nefret kusuyorlar... Ve bunu da alenen zevkle ve keyifle yapıyorlar... --Ya hu arkadaş, Biz Milletçe bu duruma nasıl geldik??? VEZİR PEHLİVAN 24-NİSAN-2025
Türkiye büyük Millet Meclisinin Kurulduğu gündür yirmi üç Nisan, İşbirlikçi hain kara seslilerin Sürüldüğü gündür yirmi üç Nisan. . Meclis-i Mebusan en büyük kudret Bir asrı devirdi verdiği hizmet Atatürk'ten Çocuklara emanet Edildiği gündür yirmi üç Nisan. . Eyy tarihler dokusu Anadolu Ulusal Devlettir kanadı-kolu Mecliste birleşti sağ ile solu Sevgidir, barıştır yirmi üç Nisan. . Der Vezir, Vatandır bizim özümüz Hür Cumhuriyet'tir, iki gözümüz Meclis'te dillenir Lehçe-sözümüz Neslime Bayramdır yirmi üç Nisan... --------OZAN ÇAKIROĞLU-------- .
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, Çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün Dünya Çocuklarına kutlu olsun...Nice-nice 23 Nisanlara... -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Ben, hiç kimsenin Melek olmasını beklemiyorum. Ancak, bana karşı da Şeytanlık etmesinler. Sonra ben onları Şeytan diye taşladığımda, Boşuna feveran etmesinler... -------OZAN ÇKIROĞLU-------
*** GÜLERMİSİN-AĞLARMISIN *** --Cumhuriyetin kuruluşu bir asrı geçti, ancak biz Türk Ulusal Milleti olarak her nedense bir türlü Cumhuriyetçi olamadık. Siyasal akvamın en meşhur kürsü sloganı Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemi dir diye naralar atarlar. Seçim meydanlarında olmadık vaad'lar da bulunurlar. Seçim buyunca şekilden-şekile girerler. Ancak seçimden sonra Mebus ve Vekillere ulaşmak, bir derdini anlatmak sırat köprüsünden geçmeye benzer... --Bakınız Cumhuriyetçiyiz, Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlıyız deriz ve çağdaş muasır medeniyet naraları atarız. Liseler-üniversiteler bitiririz. Makam-mevki sahibi oluruz, amma ve lakin o beğenmediğimiz Osmanlı geleneğinden, sosyal ve kültürel yapısından asla kopamayız. Avrupalılar gibi düşünür Asyalılar gibi yaşarız... --Doğup büyürken Baba'dan korkarız. Mektebe gider Öğretmenden korkarız. Askere gider Komutandan korkarız. Bir meslek sahibi oluruz bu kez Müdürden-Amirden korkarız. En vahimi Fikri hür, İrfani hür ve vicdanı hür olarak seçtiğimiz Siyasilerden korkarız. Yetmedi birde Politikacıların kelli-felli adamlarından korkarız. Son zamanlarda bütün sendikaların her biri ayrı imparatorlük kurmuşlar, onlarda memur ve işçinin ayrı bir kâbusu oldular...Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, kırk büklüm akşam eve gideriz, ehh evde de HATUN'dan korkarız....Fıtrat-ı kader, kısmet ve baht denilen olgu bu olsa gerek... --Ehh madem ki, yüz yıldır bu hür ve kutlu Cumhuriyeti, Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemini bir türlü içimize sindiremedik, yeni bir siyasal oluşum dedi ki, Demokrasi bize biraz bol geldi ve 16 Nisan 2017 referandum seçimiyle birlikte *RİYASET* Sistemine geçildi. Vatana-Millete hayırlı olsun....Dua-niyaz-selavata devam... VEZİR PEHLİVAN 19-NİSAN-2025
Bakınız güzel kardeşim, oturduğunuz evden çıkıp dışarıda hava almazsanız evinizin havasız olduğunu anlayamazsınız... Eğer ki, başka Şairlerin şiirlerini okumazsanız, ve onlara saygı duymazsanız siz ne şair olabilirsiniz, ne de saygı duyulursunuz....Ha birde kesinlikle devşirme alışkanlığınızdan derhal vazgeçmelisiniz.....OZAN ÇAKIROĞLU
***** EYY BEŞER KARDEŞİM ***** --Her olumlu ve ya olumsuz eyleme fıtrat-ı kader demek insanın irade ve sorumluluğunu yok saymaktır. Kader deyip te, her şeye boyun eğmek ve her musibetin yüce Allah'tan geldiğine inanmak, insanı kulluk faziletlerinden uzaklaştırır. Bunun adı miskinliktir. --Toplumların tarihsel süreç içinde yaşadığı olaylar beraberinde toplumsal çözülme, yozlaşma ve benzeri dejenerasyonlara yol açar. Din ve mezhep ayrışmaları, siyasal oluşumlar, menfaat yarışmaları ve yanlış işlenen bilimler ve dikta yönetimler, toplumlar da, sosyal, kültürel ve ekonomik yıkımlara neden olur. --Siyasal bölünmeler, toplumsal ayrışmayı, zıtlaşmayı, kutuplaşmayı ve akabinde anarşik olayları tetikler. Sonuçta, Devlet hak-hukuk ve adalet mizanını çalıştıramaz duruma gelir... VEZİR PEHLEVAN 15 NİSAN 2025
***** DİN-MEZHEP DEVLETİ OLMAZ ***** --Ben her zaman söyler ve yazarım, 20. yüz yıldan sonra hiç bir Dine ve Mezhebe dayalı Devlet yönetim şekli olmaz, olamaz... Çünkü *DİN* Kendine taraftır. Asla ve kat-a toplumu adil ve eşit bir şekilde idare edemez. --Orta Doğunun son haline bakınız. Filistin ve Suriye'de neler oluyor? Daha önce Irak ve Libya'da neler oldu. İslam Devletlerinde bu güne kadar, asla barış, uhulet ve suhulet sağlanamamıştır...Bundan sonrada kaos ve kargaşa kat be kat artarak devam edecektir... --Vahşi Kapitalizmin en öncelikli siyasal, ekonomik ve sosyal yaptırımı, bilinçsiz çaresiz, kuralsız, ehilsiz ve hükümsüz bir toplum yaratmaktır. Her çağda cehaleti kullanmak kolay ve ucuz maliyetlidir...VESSELAM ----------VEZİR PEHLEVAN-------
Beşer kardeşim, Eğer ki gönüllere sevgi ekersen düşmanların dost olur. Etrafına kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur... --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Eyy beşer kardeşim, bu devran cehaletin çağlayıp-coştuğu devrandır. İlim-irfan düşmanı bağnaz, yobaz, aymaz, sorumsuz, ilgisiz ve kuralsız bir neslin en parlak dönemidir... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Eyy beşer kardeşim, bir insan yalan söyledikçe ar damarı tıkanır ve utanma yetisini kaybeder... Utanma yetisi olmayan kişilerin Poyraz Rüzgârından hiç bir farkı yoktur... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
Eyy beşer kardeşim, Adem'i insan yapan özüdür, İnsanı güzel yapan yüzüdür, Evrene ibretle bakan gözüdür Kullar da hak-hakikat olan doğru sözüdür... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
---Araplar bizim ne neslimizdir, ne de Atamız... Hz. Muhammed Yüce Yaradan'ın yer yüzünde ki, tek ve son rehberidir...Yani bizim Atamız değildir. İslamiyetin öncüsü ve kurucusudur...Peygamberliği bir sadece Araplara değil, bütün islam aleminedir... ---Osmanlı da bizim Atamız değildir. Osman Oğulları hariç, Türk Ulusal Milleti asla ve kat-a Osmanlının torunu olmamıştır. Bunu Hilafet Aşıkları uyduruyorlar. Tarihsel süreçte Osmanlı Hanedanı, Halkı Vatandaş bile görmemiştir. Kulları olarak görmüş ve köle gibi Halkı kullanmıştır. Halktan aldığı vergiyi asla toplumsal yatırımlara kullanmamıştır. 600 yıl boyunca Erkekleri Kunta-kinte, Kadınları ise köle isaura olarak görmüştür. Kadınları bırakın Vatandaş olarak görmeyi nüfustan bile saymamıştır. Ayrıca cümle Kadınlar önce Baba-kardeş kölesi ve evlenince de Koca kölesi olmuştur. Taa Cumhuriyet kuruluncaya kadar böyle devam etmiştir... ---Eyy Mustafa Kemal ve Cumhuriyet düşmanı Kadınlar. Atatürk, Türk medeni kanunuyla birlikte bütün Kadınları çağdaş ve elit birer Vatandaş yapmıştır. Soyadı vermiştir, Resmi nikâh ve miras hakkı vermiştir. Seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Ayşe-Fatma-Emineleri Öğretmen, Doktor, Muhendis, Kaymakam, Vali, Vekil ve Mebus yapmıştır. Sarışın güzel bayan, Leydi Tansu Çiller-i Başbakan yapmıştır.. Ya hu daha ne istiyorsunuz. Orta Çağ karanlığını çok mu özlediniz???. ---Bir zamanlar, bu hilafet aşıkları Kadının kıyafetini siyasete alet ediyorlardı. Şimdi bütün Tarikatlar *KADINI* Siyasal, Dinsel, Töresel ve Her türlü rantsal eylemlerinde, bir ticari meta gibi kullanıyorlar...Ve ne yazık ki, bu davranış eylemlerine maruz kalan Kadınların % 50 si yüksek eğitim görmüş kişilerden oluşmaktadır....GÜLER MİSİN---AĞLARMISIN. ----------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** RUBAİYAT ***** Gün gelir devran döner, hazan düşer bedene Kendinde kusur ara, bağlama bir nedene Ne sağına minnet et, ne de solundan yürü Gönülden hürmet eyle, Halka hizmet edene... -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Bizleri çetecilikle itham eden, ve o güzel isminden utanan afili hanımefendi. Senin son yazdığın Şiiri ibretle ve hayretle okudum. Bu kadar kin-kibir-nefret ve egonuzdan ürperdim. Belki bir müspet bir etkim olur düşüncesiyle aşağıda mevcut olan *ŞAİRLER* başlıklı Şiiri yazdım. Belli ki, sana hiç bir müspet etkisi olmamış...Yüce yaradan sana sıratel müstakim ihsan eylesin...
*** EYY BEŞER KARDEŞİM *** Ehli akil ve edebi yetkin insanlar bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmez, bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermez, çıkarı uğruna asla yanlışın yanında yer almazlar... Yaratıcı zekânın iki ayrı kaynağı vardır. Genetik (irsi) ve eğitim. Bireyler yaşamsal devinim içinde maddi ve manevi gelişimini bu iki temel üzerine inşa ederler. Ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmişliği ise, içinde yaşadığı toplumun siyasal yapısı, eğitim ve kültürel gelişmişliğiyle doğru orantılıdır... -------OZAN ÇAKIROĞLU---------
*** DOĞAL AFETLER ***
--Tabiatın kendisine göre değişmez yasası vardır. Biz bunun adına *DOĞA* olayları deriz. Bu olayları her hangi bir görünmez güç ve ya bir üst akıl harekete geçiremez. Günü-zamanı gelince Doğa kendi eylemini kendisi gerçekleştirir...
--Nedir bu Doğasal olaylar, Rüzgâr, Bulut, Yağmur-kar fırtına, Sel, Çığ, Afat-tufan, Deprem-zelzele, Deniz hareketleri, Buzulların erimesi ve her türlü Volkanik hareketler. Bütün bunlar Tabiatın devinimsel hareketi sonucunda meydana gelir...
--Doğa olaylarına asla ve kat-a Dua-niyaz-hatim ve selavatla müdahale edemezsiniz. Ancak bilimsel bazda, yani teknik önlemler alabilirsiniz. Bu da kesinlikle insan odaklıdır. Cin, Peri, Şeytan ve ya her hangi gölgesel meleklerle önlem alamazsınız. Bu hürafi düşünceler, Türk Ulusal Milletinin anasını ağlatmıştır...
--Dün bu sayfada Deprem gerçeğini anlattım. Ancak kimse ehtibar etmedi. Zira ben bu sayfada, her hangi hurafi bir bilgi paylaşsaydım, yüzlerce kişi okuyacaktı...Biz Türk Ulusal Milleti olarak bu düşten-hayalden ne zaman uyanıp, batıldan ve batıdan uzak duracağız...
--Ben çarpık ve rantsal yerleşim diyorum, Adam bana Allah'ın imtihanıdır diyor? Afatta-tufanda, Deprem-Zelzelede günahsız masum insanlar beyhude ölmektedir diyorum. Adam bana bu olaylar Allahın Kullarını sınamasıdır diyor? Ben, Devletin Doğasal olaylara acil müdahale eylem planı yapmaları lazım diyorum, bütün Hacı ve Hoca Akvamı Dünya Ahiretin tarlasıdır diyor?
--Asıl Devletin böyle hurafi eylemlere dur demesi gerekir...
--Eyy beşer kardeşim, Doğa af etmez, Doğa yıkar ve ezer geçer. Doğa ne sağını tanır, ne de solunu tanır, bu millet, şu millet asla ayırt etmez. Ve hiç bir kudretten emir almaz, hatır saymaz, Dua-Niyaz, Hatim ve selavattan hiç anlamaz...VESSELAM
***** ESKİ ŞAİRLERİN İZİ KALMADI *****
--Yeni nesil Şairlerimizin % 80 i meselelere vakıf olmadan, irdelemeden
araştırmadan bir ön yargıyla Şiirlerini yorumluyorlar? Memleketin siyasal
sosyal ve kültürel yapısını yakinen takip etmeden fikir sahibi oluyorlar...
--Antoloji'de yazan bir kısım Şairler, modernleşme adı altında, Anadolu'nun
büyük Şiir geleneğini katlediyorlar. Serbest vezin altında, hiç bir kural, kafiye
redif ve benzeri ölçüleri es geçip, Lirizm ve hüznü içinde barındırmayan ve
kulakları tırmalayan sokak jargonu'yla deyimler silsilesini *ŞİİR* diye okurlara
yutturmaya çalışıyorlar...
--Şair, yaşadığı Dünya'yı, yaşamsal olayları ve insanları herkesten farklı bir
şekilde algılayan ilham kâtipliğini doğru ve yerinde kullanmalıdır. Yürekleri
duygu yüklü, tebessüm yüzlü, kin-kibir ve nefretten uzak, sevgi ve barışçıl
olmalıdır...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
Eğer ki, dünleri toprağa gömerseniz, yarınlar hiç çiçek açmaz..
Düne sahip çıkıp, bu günü doğru yaşarsanız, yarınlara irşad olursunuz...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** DÜN 10 YAŞ BİRDEN YAŞLANDIM ***
--Rahmetli Dedem derdi ki, bir yılanı 40 gün bal ile besle, döner yine sana zehir kusar...Çok doğru söylemiş...
--Dün Facebook sayfalarını gezindim, Türk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla ilgi yok denecek kadar yorumlar yapılmış. Ayrıca bazı sayfalarda Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin ne umutlarla açmış olduğu B.M.M ile dalga geçilmiş...
--Bazı, bire-bir tanıdığım mevcudiyetler vardır. Atası-Dedesi, kendi ve Çocukları tam yüz yıldır, bu hür ve kutlu Cumhuriyetimizin nimetlerinden beslenmiş, Kendisi ve Çocukları mevki ve makam sahibi olmuşlar...Şimdi dönüp hiç utanıp-arlanmadan Cumhuriyet dönemine Engerek yılanı gibi, kin-nefret kusuyorlar... Ve bunu da alenen zevkle ve keyifle yapıyorlar...
--Ya hu arkadaş, Biz Milletçe bu duruma nasıl geldik???
VEZİR PEHLİVAN 24-NİSAN-2025
***** 23 NİSAN KUTLU OLSUN *****
Türkiye büyük Millet Meclisinin
Kurulduğu gündür yirmi üç Nisan,
İşbirlikçi hain kara seslilerin
Sürüldüğü gündür yirmi üç Nisan.
.
Meclis-i Mebusan en büyük kudret
Bir asrı devirdi verdiği hizmet
Atatürk'ten Çocuklara emanet
Edildiği gündür yirmi üç Nisan.
.
Eyy tarihler dokusu Anadolu
Ulusal Devlettir kanadı-kolu
Mecliste birleşti sağ ile solu
Sevgidir, barıştır yirmi üç Nisan.
.
Der Vezir, Vatandır bizim özümüz
Hür Cumhuriyet'tir, iki gözümüz
Meclis'te dillenir Lehçe-sözümüz
Neslime Bayramdır yirmi üç Nisan...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
.
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, Çocuklarımıza armağan ettiği
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün Dünya Çocuklarına
kutlu olsun...Nice-nice 23 Nisanlara...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN ***
Eyy beşer kardeşim bakınız, Geçmediğimiz köprülere geçiş garantisi,
Yatmadığımız Hastanelere Hasta garantisi, Yandaş kalemlere seçim
garantisi, provakatif papazlara aş-iş garantisi verilirken? Neden Emekliye
geçim garantisi verilmiyor???
----------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Ben, hiç kimsenin Melek olmasını beklemiyorum.
Ancak, bana karşı da Şeytanlık etmesinler.
Sonra ben onları Şeytan diye taşladığımda,
Boşuna feveran etmesinler...
-------OZAN ÇKIROĞLU-------
*** GÜLERMİSİN-AĞLARMISIN ***
--Cumhuriyetin kuruluşu bir asrı geçti, ancak biz Türk Ulusal Milleti olarak her nedense bir türlü Cumhuriyetçi olamadık. Siyasal akvamın en meşhur kürsü sloganı Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemi dir diye naralar atarlar. Seçim meydanlarında olmadık vaad'lar da bulunurlar. Seçim buyunca şekilden-şekile girerler. Ancak seçimden sonra Mebus ve Vekillere ulaşmak, bir derdini anlatmak sırat köprüsünden geçmeye benzer...
--Bakınız Cumhuriyetçiyiz, Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlıyız deriz ve çağdaş muasır medeniyet naraları atarız. Liseler-üniversiteler bitiririz. Makam-mevki sahibi oluruz, amma ve lakin o beğenmediğimiz Osmanlı geleneğinden, sosyal ve kültürel yapısından asla kopamayız. Avrupalılar gibi düşünür Asyalılar gibi yaşarız...
--Doğup büyürken Baba'dan korkarız. Mektebe gider Öğretmenden korkarız. Askere gider Komutandan korkarız. Bir meslek sahibi oluruz bu kez Müdürden-Amirden korkarız. En vahimi Fikri hür, İrfani hür ve vicdanı hür olarak seçtiğimiz Siyasilerden korkarız. Yetmedi birde Politikacıların kelli-felli adamlarından korkarız. Son zamanlarda bütün sendikaların her biri ayrı imparatorlük kurmuşlar, onlarda memur ve işçinin ayrı bir kâbusu oldular...Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, kırk büklüm akşam eve gideriz, ehh evde de HATUN'dan korkarız....Fıtrat-ı kader, kısmet ve baht denilen olgu bu olsa gerek...
--Ehh madem ki, yüz yıldır bu hür ve kutlu Cumhuriyeti, Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemini bir türlü içimize sindiremedik, yeni bir siyasal oluşum dedi ki, Demokrasi bize biraz bol geldi ve 16 Nisan 2017 referandum seçimiyle birlikte *RİYASET* Sistemine geçildi. Vatana-Millete hayırlı olsun....Dua-niyaz-selavata devam...
VEZİR PEHLİVAN 19-NİSAN-2025
DİNLE BACIM DİNLE SÖZÜMÜ
.
Gıybet çeşmesinin tatlıdır suyu
İçtikçe beşerin, değişir huyu
Kin-kibir şerbeti kurutur soyu
Hakikat yolundan ayrılma bacım.
.
Nefsinle azdırma nefret selini
Bühtani lehçeden sakın dilini
Yalancı fetbazın, olma gelini
Melanet sulbüne sarılma bacım.
.
Kavim kardaşınla aranı açma
Dostların sırrını ağyara saçma
İçtiğin pınarın, başına ç...ma
İrtica suyunda durulma bacım.
.
İlk emir ikra'dır, unutma sakın
İbret almak için, Evrene bakın
Cahilden uzak dur, Kâmil'e yakın
Omurgalı ol da, kırılma bacım.
.
Çakıroğlu der ki, bozuldu zaman
Gönül bahçenize, kondurma yaban
O güzel ismini, bahşetti BABAN
Kader-kısmetine, darılma BACIM...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
.
**Yaz demişsiniz yazdım BACIM**
Bakınız güzel kardeşim, oturduğunuz evden çıkıp dışarıda hava almazsanız
evinizin havasız olduğunu anlayamazsınız...
Eğer ki, başka Şairlerin şiirlerini okumazsanız, ve onlara saygı duymazsanız
siz ne şair olabilirsiniz, ne de saygı duyulursunuz....Ha birde kesinlikle devşirme
alışkanlığınızdan derhal vazgeçmelisiniz.....OZAN ÇAKIROĞLU
***** RUBAİYAT *****
Hünkâr vergiler koydu, inanç-iman mezhebe
Hırçın faylar yarıldı, toprak geldi gazaba
Kutuplara nar düştü, hallaç oldu buzullar
Bunca şer-melanetten, yaşam döndü azaba...
---------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** EYY BEŞER KARDEŞİM *****
--Her olumlu ve ya olumsuz eyleme fıtrat-ı kader demek insanın irade ve sorumluluğunu yok saymaktır. Kader deyip te, her şeye boyun eğmek ve her musibetin yüce Allah'tan geldiğine inanmak, insanı kulluk faziletlerinden uzaklaştırır. Bunun adı miskinliktir.
--Toplumların tarihsel süreç içinde yaşadığı olaylar beraberinde toplumsal çözülme, yozlaşma ve benzeri dejenerasyonlara yol açar.
Din ve mezhep ayrışmaları, siyasal oluşumlar, menfaat yarışmaları ve yanlış işlenen bilimler ve dikta yönetimler, toplumlar da, sosyal, kültürel ve ekonomik yıkımlara neden olur.
--Siyasal bölünmeler, toplumsal ayrışmayı, zıtlaşmayı, kutuplaşmayı ve akabinde anarşik olayları tetikler. Sonuçta, Devlet hak-hukuk ve adalet mizanını çalıştıramaz duruma gelir...
VEZİR PEHLEVAN 15 NİSAN 2025
***** DİN-MEZHEP DEVLETİ OLMAZ *****
--Ben her zaman söyler ve yazarım, 20. yüz yıldan sonra hiç bir Dine ve Mezhebe
dayalı Devlet yönetim şekli olmaz, olamaz... Çünkü *DİN* Kendine taraftır. Asla ve
kat-a toplumu adil ve eşit bir şekilde idare edemez.
--Orta Doğunun son haline bakınız. Filistin ve Suriye'de neler oluyor? Daha önce
Irak ve Libya'da neler oldu. İslam Devletlerinde bu güne kadar, asla barış, uhulet
ve suhulet sağlanamamıştır...Bundan sonrada kaos ve kargaşa kat be kat artarak
devam edecektir...
--Vahşi Kapitalizmin en öncelikli siyasal, ekonomik ve sosyal yaptırımı, bilinçsiz
çaresiz, kuralsız, ehilsiz ve hükümsüz bir toplum yaratmaktır. Her çağda cehaleti
kullanmak kolay ve ucuz maliyetlidir...VESSELAM
----------VEZİR PEHLEVAN-------
Beşer kardeşim, Eğer ki gönüllere sevgi ekersen düşmanların dost olur.
Etrafına kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur...
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Eyy beşer kardeşim, bu devran cehaletin çağlayıp-coştuğu devrandır.
İlim-irfan düşmanı bağnaz, yobaz, aymaz, sorumsuz, ilgisiz ve kuralsız
bir neslin en parlak dönemidir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Eyy beşer kardeşim, bir insan yalan söyledikçe
ar damarı tıkanır ve utanma yetisini kaybeder...
Utanma yetisi olmayan kişilerin Poyraz Rüzgârından
hiç bir farkı yoktur...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Eyy beşer kardeşim, Adem'i insan yapan özüdür,
İnsanı güzel yapan yüzüdür,
Evrene ibretle bakan gözüdür
Kullar da hak-hakikat olan doğru sözüdür...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
Kadim dost bildiklerimin yanlarından geçerken, yanlışlıkla kuyruğuna
bastım, figan-feryatları Şavul kayasında yankılandı...
BAYRAM GÜNLER
Yarın bayram deyi pazar eyledim
Gezdim bedestanı nazar eyledim
Ölçüyü-tartıyı gözer eyledim
Rantçıya hasılat bayram günleri.
İhlasın yoludur, din ile iman
İslamın şartına azaldı uyan
Bayram'dan ne anlar haramla doyan
Zengine ziyafet bayram günleri.
Yoksulun bulunmaz, ekmek parası
Dolara bağlandı, evin kirası
Emekli memur da, beyin sarası
Dertliye kasavet bayram günleri.
Örf-adet kalmadı, davullar sustu
Kavim-kardeşi birbirine küstü
Hünkâr emekliden selamı kesti
Fakire sefalet bayram günleri.
Devri alem bizar oldu marazdan
Millet uzaklaştı, farzdan-niyazdan
Siyaset kervanı, çıktı şirazdan
Nursuza meziyet bayram günleri.
Hiç kimse demez ki, bu gidiş nere
Her gün biraz daha, bulandı dere
Hükümet diyor ki, Yaradan vere
Cami de nasihat bayram günleri.
Der Vezir, ahu-zar eyler dilimiz
Bu yıl da açmadı, gönül gülümüz
Kalmadı bayramlık takat-halimiz
Takvaya hilafet bayram günleri...
VEZİR PEHLİVAN 29-MART-2025
Her şeye rağmen, Türk Ulusal Milletimizin mübarek şeker bayramı kutlu olsun...Bel ki, hayırlara vesile olur...Dua-niyaz selavata devam...
BAYRAM GÜNLER
Yarın bayram deyi pazar eyledim
Gezdim bedestanı nazar eyledim
Ölçüyü-tartıyı gözer eyledim
Rantçıya hasılat bayram günleri.
İhlasın yoludur, din ile iman
İslamın şartına azaldı uyan
Bayram'dan ne anlar haramla doyan
Zengine ziyafet bayram günleri.
Yoksulun bulunmaz, ekmek parası
Dolara bağlandı, evin kirası
Emekli memur da, beyin sarası
Dertliye kasavet bayram günleri.
Örf-adet kalmadı, davullar sustu
Kavim-kardeşi birbirine küstü
Hünkâr emekliden selamı kesti
Fakire sefalet bayram günleri.
Devri alem bizar oldu marazdan
Millet uzaklaştı, farzdan-niyazdan
Siyaset kervanı, çıktı şirazdan
Nursuza meziyet bayram günleri.
Hiç kimse demez ki, bu gidiş nere
Her gün biraz daha, bulandı dere
Hükümet diyor ki, Yaradan vere
Cami de nasihat bayram günleri.
Der Vezir, ahu-zar eyler dilimiz
Bu yıl da açmadı, gönül gülümüz
Kalmadı bayramlık takat-halimiz
Takvaya hilafet bayram günleri...
VEZİR PEHLİVAN 29-MART-2025
Her şeye rağmen, Türk Ulusal Milletimizin mübarek şeker bayramı kutlu olsun...Bel ki, hayırlara vesile olur...Dua-niyaz selavata devam...
Çakıroğlu der ki, sevgi ekersen gönüllere, düşmanların dost olur.
Kin-kibir-nefret ekersen, bütün dostların düşman olur...VESSELAM
Çakıroğlu der ki, Tazısı olmayan Köyü, kıl kuyruk Tilkiler basar...
TURASIZ PARANIN PULU GİBİSİN
.
Dinle sözlerimi güzel kardaşım
Sahipsiz Makberin, gülü gibisin,
Antolojide yoktur bir tek yoldaşın
Turasız paranın, pulu gibisin.
.
Mürşid-i Kâmile yoksa hürmetin
Alim meclisinde, olmaz kıymetin
Hazana dönüşmüş güzel heybetin
Kervansız sahranın yolu gibisin.
.
Masum canlara çalım atarsın
Yazdığın her söze hile katarsın
Sosyal aydınları, taşa tutarsın
Rahmetsiz çağlayan dolu gibisin.
.
Taksirat mizansız, fıtratın kara
Ruhunda fırtına, beyninde sara
Birazda kusuru kendinde ara
Umutsuz ortanın Solu gibisin.
.
Sana tuzak olur gördüğün rüya
Deyim, aforizma yazarsın güya
Sende bir fanisin, dönersin huya
Yalancı Takvanın Falı gibisin.
.
Der Vezir, sözümü yabana atma
Yorumsal yazına, hilafi katma
Şer Horozu gibi zamansız ötme
Akortsuz Sazımın Teli gibisin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*** EYY ASLINI BİLMEYEN ŞAŞKIN ***
---Araplar bizim ne neslimizdir, ne de Atamız... Hz. Muhammed Yüce Yaradan'ın yer
yüzünde ki, tek ve son rehberidir...Yani bizim Atamız değildir. İslamiyetin öncüsü ve
kurucusudur...Peygamberliği bir sadece Araplara değil, bütün islam aleminedir...
---Osmanlı da bizim Atamız değildir. Osman Oğulları hariç, Türk Ulusal Milleti asla ve
kat-a Osmanlının torunu olmamıştır. Bunu Hilafet Aşıkları uyduruyorlar. Tarihsel süreçte
Osmanlı Hanedanı, Halkı Vatandaş bile görmemiştir. Kulları olarak görmüş ve köle gibi
Halkı kullanmıştır. Halktan aldığı vergiyi asla toplumsal yatırımlara kullanmamıştır. 600
yıl boyunca Erkekleri Kunta-kinte, Kadınları ise köle isaura olarak görmüştür. Kadınları
bırakın Vatandaş olarak görmeyi nüfustan bile saymamıştır. Ayrıca cümle Kadınlar önce
Baba-kardeş kölesi ve evlenince de Koca kölesi olmuştur. Taa Cumhuriyet kuruluncaya
kadar böyle devam etmiştir...
---Eyy Mustafa Kemal ve Cumhuriyet düşmanı Kadınlar. Atatürk, Türk medeni kanunuyla
birlikte bütün Kadınları çağdaş ve elit birer Vatandaş yapmıştır. Soyadı vermiştir, Resmi
nikâh ve miras hakkı vermiştir. Seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Ayşe-Fatma-Emineleri
Öğretmen, Doktor, Muhendis, Kaymakam, Vali, Vekil ve Mebus yapmıştır. Sarışın güzel
bayan, Leydi Tansu Çiller-i Başbakan yapmıştır.. Ya hu daha ne istiyorsunuz. Orta Çağ
karanlığını çok mu özlediniz???.
---Bir zamanlar, bu hilafet aşıkları Kadının kıyafetini siyasete alet ediyorlardı. Şimdi bütün
Tarikatlar *KADINI* Siyasal, Dinsel, Töresel ve Her türlü rantsal eylemlerinde, bir ticari meta
gibi kullanıyorlar...Ve ne yazık ki, bu davranış eylemlerine maruz kalan Kadınların % 50 si
yüksek eğitim görmüş kişilerden oluşmaktadır....GÜLER MİSİN---AĞLARMISIN.
----------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** RUBAİYAT *****
Gün gelir devran döner, hazan düşer bedene
Kendinde kusur ara, bağlama bir nedene
Ne sağına minnet et, ne de solundan yürü
Gönülden hürmet eyle, Halka hizmet edene...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Tazısı Olmayan Köyü Kıl Kuyruk Kurnaz Tilkiler basar.....
Bizleri çetecilikle itham eden, ve o güzel isminden utanan afili hanımefendi.
Senin son yazdığın Şiiri ibretle ve hayretle okudum. Bu kadar kin-kibir-nefret
ve egonuzdan ürperdim. Belki bir müspet bir etkim olur düşüncesiyle aşağıda
mevcut olan *ŞAİRLER* başlıklı Şiiri yazdım. Belli ki, sana hiç bir müspet
etkisi olmamış...Yüce yaradan sana sıratel müstakim ihsan eylesin...
***** ŞAİRLER *****
.
Ozanın Şiirdir, mülkü serveti
Kitaba katarlar, irfan şerbeti
Doğruyu yazmazsa olmaz kıymeti
Olmayın batıldan yana Şairler.
.
Şairsiz Memleket karanlık-zindan
Her zaman uzaktır kibirden-kinden
Sevgisi çıkarır, düşmanı inden
Çatmayın Mezhebe Dine Şairler.
.
Çağdaş medeniyet ilmin beşiği
Edebiyat ufkun, umut ışığı
Tarihte irşattır, ozan-aşığı
Düşmeyin nefrete-kine Şairler.
.
Bu nasıl rekabet, nasıl yarıştır
Bu nasıl yazarlık, nasıl duruştur
Ozana yakışan, sevgi barıştır
Gelmeyin oyuna-fele Şairler.
.
Kime ne, kişinin mezhebi-dini
Durdurun kavgayı, nefreti kini
Bir kitap yazmakla olunmaz kâni
Son verin bühtani, dile Şairler.
.
Çakıroğlu yazdı, yüreği paktır
Mürşide, yazara hürmeti çoktur
Yalancı Takvaya, kalemi oktur
Eğilmeyin sağa-sola Şairler...
-----OZAN ÇAKIROĞLU----
.
Anlayana Sivri Sinek Saz, anlamayana benim sözlerim az...
*** EYY BEŞER KARDEŞİM ***
Ehli akil ve edebi yetkin insanlar bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmez,
bildikleri konuların testini yapmadan kimseye önermez, çıkarı uğruna asla
yanlışın yanında yer almazlar...
Yaratıcı zekânın iki ayrı kaynağı vardır. Genetik (irsi) ve eğitim. Bireyler
yaşamsal devinim içinde maddi ve manevi gelişimini bu iki temel üzerine
inşa ederler. Ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmişliği ise, içinde yaşadığı
toplumun siyasal yapısı, eğitim ve kültürel gelişmişliğiyle doğru orantılıdır...
-------OZAN ÇAKIROĞLU---------