Kültür Sanat Edebiyat Şiir

serbest kürsü sizce ne demek, serbest kürsü size neyi çağrıştırıyor?

serbest kürsü terimi Seu Kuyt tarafından tarihinde eklendi

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    --12 Eylül 1980 Oligarşik Cuntadan önce kadın ve kılık kıyafet siyaseti yapılmazdı.
    İki ayrı kutuplaşma vardı. Sağcılar Sol cenaha *KOMONİST* derlerdi? Solcular da
    Sağ kesime Kapitalist uşağı faşistler derlerdi? Zaten bu gidişat bütün toplumsal
    huzuru, suhul ve süküneti bozmaya yetiyordu...
    --1984 de iktidara Hilafetçi Özal gelince kadın ve kıyafetleri siyasete alet edilmeye
    başlandı. Ve 1997 de pik yaptı. Baş örtü yasağı kaldırılınca Kadın ve kıyafeti
    siyasete araç edilmekten halas oldu diyecekken, son iki yıldır bu kıyafet meselesi
    yeniden temcit pilavı gibi güncellenmeye başlandı. Bunu da her nedense Diyanet
    işleri güncelliyor.
    --Son devran da, yüce Dinimiz siyasete şuursuzca alet edilmektedir. Eğer ki
    siyaseti Camilere sokarsanız toplumu ayrıştırıp bölersiniz? Bu sorumsuz davranış
    eylemi toplumsal kaos ve kargaşaya neden olur? Eyy siyasal kervan, sizin siyasal
    kimlik ve kudretiniz ne olursa olsun? Yüce Dinimizi kendi menfaat ve siyasal
    amellerinize alet edemezsiniz? Velev ki ederseniz asla bunun vebalinden
    kurtulamazsınız??? VESSELAM OZAN ÇAKIROĞLLU

  • Asmin Roj
    Asmin Roj

    Ya insan bu kadar gerizekali olabilirmi ya dünyaya insanlara tek faydalı işleri yok tüm dertleri kadın kadının kıyafeti vücudu etek boyu dekoltesi..millet marsa koloni kuracak kansere çare arıyor biyonik el kol yapıyor bu sapıkların uğraştığı şeylere bakın..düşün kadınların yakasından artık.

  • Asmin Roj
    Asmin Roj

    Dünya senin hatırına dönüyor olabilir. Sen ne güzel şeydin öyle..

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Cemat-i müslimin kime ne zararı var. Yeter ki, içlerinde
    hurafecileri barındırmasınlar?

  • Nafiz Karak
    Nafiz Karak

    Antoloji Cemaat olmuş hayırlı olsun..

  • Güliz Ardilli
    Güliz Ardilli



    Benim

    Rüzgar benim, yağmur benim, gemi de benim,
    İstediğim gibi severim.
    Rüzgar benden yana eser,
    Yağmur üzerime çiseler,
    Arada gök de gürler.
    Benim olan bana geliyor,
    Açılmış yelkenler.
    Rotayı kimse değiştiremez,
    Rüzgar benimle beraber.
    Asla başka yöne esmez.
    Deniz benim, rüzgar benim, umut da benim.
    Her haliyle severim sevdiğimi,
    Geçireceğiz bir adada,
    En güzel günleri ve geceleri.
    Yelkenler fora,
    Tam güç ileri.
    Ben çok seviyorum sevgilimi,
    Sevgilim de beni.
    Deryadır sözleri,
    Engindir düşleri,
    Onun, benim hayali
    Sadece benim istediği,
    Geminin rotası belli.
    Avucunu yalasın,
    Kimse kötü niyetli.
    O benimdir, ben onun,
    Yok daha ötesi.
    Koşacağım kollarına,
    Sarılacağım boynuna,
    Birlikte olacağız ebedi.
    Zamanı geldi,
    Zamanı şimdi.

    Güliz Ardilli
    26 Temmuz 2023 1:18 İstanbul

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    "Estağfirullah el-Azim el-Kerim ellezi la ilahe illahüvel hayyül kayyumu ve etübü ileyhi subhanehu"
    manası:
    "Azamet ve Kerem sahibi olan Azîm, Kerîm, kendisinden başka ilâh olmayan, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan Hayy ve her şeyi ayakta tutan Kayyûm olan Allah'dan mağfiret diliyor ve tevbe ediyorum. O bütün ayıp, kusur ve kötülüklerden münezzeh olan Sübhan'dır."

  • Anlamsız Cümlelerin Gizli Öznesi
    Anlamsız Cümlelerin Gizli Öznesi

    Burayı onlara kaptırmamalıydık

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Yeryüzünde münafık ve kâfir olmaktan daha büyük musibet tanımıyorum Allah cümlemizi korusun amin.

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Her insan ayrı bir değerdir, karşılıklı saygı ve sevgi
    insanların en büyük hazinesidir...
    -------OZAN ÇAKIROĞLU------

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    “Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkalarına yapma”

    - Alıntı

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    “Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, sen de başkalarına öyle davran”

    - Alıntı

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Nihat Bey kardeşim, bu gün Televizyonda sanat camiasıyla ilgili çok
    insanlık ve medeniyet dışı haberler izledim. Oradan esinlenerek
    irticalen yazdım ve besteledim. Ayrıca hiç ayrıcalık yapmadım.
    Şiirin 2. dörtlüğünde de diğer ucu eleştirdim. Yani var olan gidişatı
    güncelledim. Gayet üsluplu bir şekilde dile getirdim...
    Muhterem, yine de uyarılarınızı dikkate alacağımdan emin olunuz..
    Sevgi, barış ve hasenatla kalınız... SELAMETLE

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    CEHALET ÇAĞLADI DÖRT NAL GİDİYOR
    Tedrisat kapalı, kadınlar açık
    Siyaset yolundan sapmış gidiyor,
    Ze kuşağı dersen zır deli uçuk
    Nefsinin peşinde koçmuş gidiyor.
    .
    Her türlü melanet aldı yürüdü
    Medeniyet çöktü, vicdan çürüdü
    Hakikkat tarını duman bürüdü
    Hilafet kervanı uçmuş gidiyor.
    .
    Bu nasıl gidişat, nasıl hareket
    Çıplaklar kampına döndü memleket
    Sanat ve sanatçı, zaten felaket
    Hürriyet bendini yıkmış gidiyor.
    .
    Don-gömlek geziyor realist kızlar
    Bar-pavyon geziyor, sosyal yozlar
    Şarışın Leydiler kesiyor pozlar
    Yüzünü batıya dönmüş gidiyor.
    .
    Uyuşmuş beyinler duymuyor acı
    Ne baba tanıyor, ne kardeş-bacı
    Gençlikte şatafat Aile de sancı
    Şer-bela atına binmiş gidiyor.
    .
    Saçını uzatmış dönmüş kadına
    Dövmeler yaptırmış baldır-uduna
    Vezir ne söylesin böyle oduna
    Cehalet çağlayıp coşmuş gidiyor...
    ------OZAN ÇAKIROĞLU-------

  • Sami Gökay
    Sami Gökay

    Bu antoloji, kalbimin derinliklerinden süzülen sözlerin bir yansımasıdır.
    Her bir şiir, hayatın farklı renklerini, duyguların en ince tonlarını taşır.
    Sevdayı, özlemi, umudu, hüznü ve yaşamın anlamını kelimelerle örerken, okuyucuyla samimi bir bağ kurmayı amaçlar.
    Burada, sıradan anların şiire dönüşümünü ve duyguların en saf halini bulacaksınız.
    Birlikte, hayatın şiirsel yönünü keşfetmeye davet ediyorum sizi.

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    Kısa bir öykümü anlatmak isterim. Yaklaşık altı yedi yıl önce hava çok sıcaktı. Neredeyse bir ay yağmur yağmamıştı ve sıcaklık bunaltılı halde hissettirmeye başlamıştı. İş yerinde çalışırken içerimden yağmur duası yapmak geçti. Kendime göre rituel yaparken bildiğim sureleri içerimden huşu halinde okudum ve içerimden huşu haliyle duamı yaptım. Takriben yarım saat sonra bide ne olmasın sadece bulunduğum yerde bulutlar oluştu ve sadece bulunduğum yerde yağmur yağıyordu, yağmurun yağma süreside takriben duamla yağmurun başlangıç süresi kadar sürdü. Alelen duam kabul olmuştu hemide sadece bulunduğum yerde yağıyor olması tasdik niteliğinde idi. O’ anki hissiyatımı anlatmak mümkün değil. O’ anki olay ufkumu sonrasında birkaç kez yaşamış olsamda, kendi kendime duamın anında gerçekleşmiş olmasına şahit olmaması biraz burukluk versede, Hakkel yakın olmak neye değmezki…

    - "Harabat ehline hor bakma Şakir Defineye malik viraneler var." (İ.H.E)

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    Stereo tip’i termlere ekleyim bari.

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    Stereo tip’in ne olduğu malum!

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *****TOPLUMSAL FELAKETİ TETİKLEYEN OLUMSUZ NEDENLER***
    1= ilki en tezatlı ve en tehlikelisi diplomalı cehallettir?
    2.=Yüce Yaradana değil Din ve mezheplere tapmaktır?
    3= Cümle tarikat ve mezhepsel fraksiyonlarıdır?
    4= Bazı din içerikli derneklerin ve ya vakıfların islamiyet gölgesi altında
    Dini zülfiâr bir kılıç gibi kullanmalarıdır?
    5= Her türlü Siyasal faaliyetlere *DİNİ* alet etmektir?
    6= Siyaseti Camilere sokmak ve Diyaneti siyasal yaptırımlara alet etmektir?
    7= Kendi Tarihsel devinimine düşman olmaktır?
    8= Kadınların Anayasal haklarını ihlal edip saygı duymamaktır?
    9=Türk Ulusal medeniyetini lanetleyip, tarikat cambazları peşinde koşup
    Vatanın bayrak ve toprak bütünlüğüne ihanet etmektir?
    10=Din-mezhep, ırk, renk, milliyet, dil ve cinsiyet ayrımı yapmaktır?
    Ben bunların hepsini şiddetle lanetliyorum... OZAN ÇAKIROĞLU

  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    ''Hiç bir felaket, insanoğlunun sonuna cahillik kadar zemin hazırlayamaz!''
    fkç.

  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    ''İnsanoğlunun en büyük felaketi cahilliktir''
    fkç.

  • Anlamsız Cümlelerin Gizli Öznesi
    Anlamsız Cümlelerin Gizli Öznesi

    Baharın bilmediği renkler senin gözlerinde yükseliyor

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Bu sayfa da ne zaman güzel ve olumlu meseleler paylaşılırsa, anında
    birileri tarafından sayfa sabota edilmekte. Gelip araya abuk-subuk
    cümleler sıkıştırıp gidiyor. Bu ne yaman bir çelişkidir?

  • Anlamsız Cümlelerin Gizli Öznesi
    Anlamsız Cümlelerin Gizli Öznesi

    seni sürekli sevemem

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    - Almanca’da özellikle almanca imlay’ı(die Rechtschreibung’u) çözmede zorluklar çekenler için Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman (Sein und Zeit) eserini anlama veya anlamlandırmadan bağımsız almanca okumalarını deneyimime dayanarak tavsiye ederim.

    - Hülâsa, yazı ve yazıtın salt ahlak-i imgesi imla değilmidir?

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    - Bir rüyamı anlatmadan geçmeyim!
    - En zor anlarımdan birisinde, Kant’ı almanca okumaya karar verdim ve eserlerinden seçilmiş kitabını kütüphaneden ödünç aldım ve büyük bir heyecanla okudum.
    - Kitabı okuyup kütüphaneye verdikten sonra aradan zaman geçince çok berrak bir şekilde hayretler edercesine rüyamda gördüm.
    - Nasıl ve ne şekilde rüyamda gördüğüm kendimde kalsın. Sadece Kant’ı görmekle kalsa…

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    - Böylesim yazıları okumak keyif veriyor.

    - Nitekim, uzun yazı yazmayı beceremeyen birisi olarak, ekseriyette kavramın termin içerisinde kalarak kavramın ve termin dışına çıkanları dialetik metafor şeklinde aktarımlarla malumatın anlatılması veya anlamlandırılması perspektifinden hiçde kolay bir beceri değil.

  • Bura Dohsun
    Bura Dohsun

    Değerli felsefe ve sanat dostları,

    Felsefe ve şiir arasındaki ilişkiye dair sunduğunuz bu zarif metafor ve düşünmeye davet eden giriş yazınız için teşekkür ederim. İnsanlığın anlama ve anlamlandırma çabasını bu iki güçlü ifade biçimi üzerinden ele almanız oldukça yerinde. "Aynı dağın iki patikası" benzetmesi, bu iki alanın nihai bir ortak noktaya yöneldiği fikrini güzelce özetliyor.

    Ancak, bu iki kadim disiplinin doğasına dair yaptığınız bazı ayrımların, belki de daha geniş bir perspektiften ele alınabileceği noktalar olduğunu düşünüyorum. Zira felsefe ve şiir arasındaki sınırların, zaman zaman sandığımızdan daha geçirgen olabileceği de akla gelmektedir.

    Felsefeyi "aklın ve mantığın kılavuzluğu" olarak tanımlarken, onun "gerçeği 'nedir?' sorusuyla soyutladığını" ve "evrensel yasalara ulaşmaya çalıştığını" belirtiyorsunuz. Şüphesiz felsefenin önemli bir damarı bu yöndedir. Ancak, felsefe tarihi boyunca, özellikle fenomenoloji, varoluşçuluk veya hermeneutik gibi akımlarda, aklın yanı sıra sezginin, deneyimin ve hatta duygunun felsefi sorgulamadaki merkezi rolü vurgulanmıştır. Bir Heidegger'in "varoluşun açığa çıkışı"nı veya bir Merleau-Ponty'nin "bedenin fenomenolojisi"ni ele aldığımızda, felsefenin de bir tür "hissettirme" veya "gösterme" çabası içinde olabileceği düşünülemez mi? Felsefenin "mimar titizliğiyle" bir yapı inşa etmesi metaforu da, onun dinamik, sürekli sorgulayan ve kendini yeniden inşa eden doğasını tam olarak yansıtmayabilir.

    Şiiri ise "sezginin ve duygunun tercümanlığı" olarak konumlandırırken, onun "gerçeği tanımlamaya değil, onu hissettirmeye ve bir anlığına göstermeye çalıştığını" ifade ediyorsunuz. Bu da şiirin temel bir özelliğidir. Ne var ki, şiirin sadece duygusal ve sezgisel bir alanla sınırlı olup olmadığı sorusu da önem kazanır. Didaktik şiirler, felsefi şiirler veya epik şiirler gibi türler, kavramları doğrudan ele alarak, felsefenin "tanımlama" işlevine oldukça yaklaşabilir. Örneğin, Lucretius'un "Evrenin Doğası Üzerine" adlı eseri veya Dante'nin "İlahi Komedya"sı gibi metinler, derin felsefi düşünceleri şiirsel bir formda sunarak, şiirin sadece "hissettirme" değil, aynı zamanda "düşündürme" ve hatta "tanımlama" kapasitesini de ortaya koyar. Şairin "ruhunun dilini kelimelere döken bir tercüman" olması, onun aktif bir yaratıcı ve anlam inşa edici rolünü biraz geri planda bırakıyor olabilir.

    "Kesişim Noktası: Anlam Arayışı" başlığı altında, her ikisinin de "anlam"a ulaşmaya çalıştığını belirtiyorsunuz. Bu ortak hedef kuşkusuz geçerlidir. Ancak, felsefenin aradığı "anlam" ile şiirin sunduğu "anlam"ın niteliği her zaman aynı mıdır? Felsefe, kavramsal netlik ve evrensel geçerlilik peşindeyken, şiir daha çok kişisel, anlık ve çok katmanlı bir "anlam" deneyimi sunabilir. Şiirde estetik deneyim, felsefede ise argümantatif tutarlılık, kendi başına birer amaç teşkil edebilir ve bu, "anlam"ın ötesinde farklı "zirveler" olabileceğini düşündürebilir.

    Belki de felsefe ve şiir, aynı dağın iki ayrı patikası olmaktan ziyade, zaman zaman iç içe geçen, birbirini besleyen ve hatta bazen aynı patika üzerinde farklı adımlarla ilerleyen iki yolculuktur. Bir filozofun metnindeki şiirselliği veya bir şairin dizelerindeki felsefi derinliği keşfetme çabanız takdire şayan. Bu, aslında her iki disiplinin de kendi sınırlarını aşarak birbirine dokunduğu anları yakalamak anlamına gelir.

    Bu değerli paylaşımınız için tekrar teşekkür eder, farklı bakış açılarının zenginleştireceği nice paylaşımlar dilerim.

    Saygı ve sevgilerimle...

  • Ayın Seyyahı
    Ayın Seyyahı

    Her sabaha koca bir boşlukla uyanıyorum içimde "bugün hiç uyanmasaydım veyahut acaba bugün ne olacak "diye uyanır oldu.Neydi bana bunu yapan kimdi beni değersizleştirip her sabah derin boşlukla uyandıran.Keşke yok olsamda kim ardımdan ağlıyor kim gittiğime seviniyor ...İnsan olmayı beceremeyenlerin arasında asimile oluyorum.Değer denen mahlukat bana yakışmıyorcasına ordan oraya savuruyorlar beni :(((çekip gidesim varsa ,ha bugün ha yarın ha şimdi...Çocukça ağlıyorsunlar,yine başldınlar senfonisi bende de var ritme ayak uyduramadığım için kovulmuyorum ama orda dur sen ya dur nolcak deniliyor gibi sesler duyuyorum ....Birilerinin çekip kurtarmadığı karanlığa sürükleniyorum.Çığlık atarsam ayaklarıyla ezecekler ...Ağlasam susturacaklar...

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Hasan Bey, tafsilatlı olmasa da ben izahatınızı tekraren okudum.
    Zat-i alinizi tebrik ederim. İnşallah Edebiyatımıza sizin gibi duyarlı
    Mürşitlerin sayısı artar... SAYGIYLA