Öyle bir zaman olur
hissedersin ruhundaki titreşimi
tutkuyla tutuşur belleğindeki kıvılcım
dörtnala koşan kısrağın ateş rengi yelesi
göz sürümü kurşunlarından
mühür yazgılarına.
İlk buyruğuydu Tanrının kader defterine nakşedilen yazgısında
Kutsal bir meyveyi dalından tatmanın günahı.
Anlatır yaşamın hoşluğunda can çekişen çıplak gerçeği
Köklerinden kurumaya başlarsa acı çekermiş toprak
Kursağımda kalan kayıp alfabe...
Kurmayınız tuzakları
okyanusta yüzüyorum
göstermeyin uzakları
hin hileniz seziyorum
maskeleri bürüyenler
Ezgisi dilinden nağmelerinin
Güftesi gözlerin dök rengin olsun
Kırılmış mevsimi düğmelerinin
Savrulsun saçların gök bengin olsun
Uğru aşk çölünde yolcundur garip
Anlatabilmek ah… Güzelliğini
İlham eyle Tanrım hazdan geçerim
İncisi zümrüdü özelliğini
Kavlini kalbime sözden geçerim.
Gökleri bulayan rengi kuşağın
Ay ışığında gece uyanırdık erkenden
Koyulurduk yola mahmur gözler kamaşır
Yârin ballı tat günaydın sesiyle
Aşk sarhoşu titrek bedenden
Sökülürdü kalp kurşun yemişçe!
Düşerdi toprağa elma yanığı
Hayatın çile sınavı
Düştük geçtik yol eyledik
Sıratın köprüsü avı
Göçtük içtik bal eyledik
Bazı zaman tuza bandık
Tablolar vardı ah
Duvarların rengi omurgası
Masalları aratmayan güzellikler
Ahengi gözlerinden.
Zaman beşiği ırgalanmış bir kez
Ademin meyve bahçesi
Salkım saçaklı dalları
Göz kamaştırır akçesi
Düldülün parlar nalları
Sevgi ekildik biçildik
Karlar yağar başıma
Sıcak ekmek aşıma
Bu günler gelir geçer
Gül mevsime aşina
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!