Hançerin kalbime aslıma nurdur
Nasıl hayran olmam destur sözüne
Gönlüme felsefe aklıma surdur
Özüm göynür yüzüm gülmez yüzüne.
Gonca güller dosttan inciler narin
Düş kırıklığı yaratan her saniyede
Zamanın çarklarında dövülür işkenceler
Ruhlarda sancıları sersem âşıklar misali
Ayaklar çürük savrulur biçare
Döker damlacıklarını karanlık bulutlar
Taş basılı yürekler sefilliğin'de
Tatlı candan olsun gönder gülüşün
Esirgeme yeter ki, mutlu olayım
Unutayım maziyi tüm kederlerimi
Bir gülüşünle sileyim!
Susma yalnızlığıma ne olur gülümse!
Bir şiir okudum yörüngem şaştı
Adımı mıhlayıp kalbine çakmış
Rüzgârda savruldum harmandan taştı
Düşürmüş zülfünü ay yüze akmış
Gülüne yazılmış güzâr gibiyim
Sevgisiz kalplerde tomurcuk açmaz
Kokla toprağını gülünü sen koy
Cehennem kazanı suyunu seçmez
Musalla taşına selini sen koy
Doğruluk ipinden doku kilimi
Sevip âşık olduysak sevmeyene ne oldu
Her güzeli sevmeyi günahıma yaz Tanrım
Gönüllere doluysak övmeyene ne oldu
Türabın da dönmeyi semahıma haz Tanrım.
Düştük gurbet ellere hasretiyle kavrulduk
Yüce dağlar sana arz-ı halim var
yaz bahar ayların buzul kar mıdır
yakılmış odların yaylım külün var
sönmüş ocakların incin kâr mıdır
güneş semasına küskün bakıyor
Kutsal bir dua mı hasret ellerin
Açılmış perdeler düne hoş kala
Sımsıcak toprağı kıymet güllerin
Saçılmış buhuru güne düş kala
Namert insanları hallerinden tanırım
Kıskançlık karanlıklarında boğulurlar
Kurmuş oldukları tuzakların ipine,
Dolaşarak etek öper, el pençe divan dururlar
Yadsınan kalbi düşüncelerinde
Solunda kışlayan bağdan güllerin
Güneşin aşkına yaz mı gerekir
Ruhunda düşleyen ağdan güllerin
Dağının köşküne haz mı gerekir
Gönül kaleminden aşa yazıldım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!