Gönlümün dalgaları vururken kıyısına
Can verdim, eriştim erinçlere, dirildim.
Ummanımda atlasdan bir yorgan
Nalınsız üzerinde boğulmadım
Yürüdüm umudumun ekinine yol buldum.
Sevgisiz gönülde dünya gürünür
Postuna keder yok, hırsa bürünür
Sevdasız aşklarda böyle sürünür
İstersen Ferhat’le Şirin’e bir sor.
Garibin sevdası düşmeyesin gör
Allah'la kandıranı
Bir pula yakın gördüm
Reklamsız andıranı
Kulluğa yakın gördüm.
Namazda duran Adem
Kalemim köreldi, şiirim sustu
Şiiri yazacak kalemim pustu
Hakikat çeşmesi sandığım kustu
Şaşırdım, şaşırdım; bu kime sustu.
Düşündüm güldürmek üstün bir sanat
Bazen yağmur, ardı çamur, peşin rüzgar
Solgun gönül, gamlı gönül, baykuş ve nal
Ömür yetmez, aşk tüneli ışık var
Meşe, kayın, çam ormanında yorgun dal.
Bazen gülüş, bazen duruş ve haykırış
Solmayan bahçemin çiçeği sensin
Kalbimdir doruğun, sevenim sensin
Aşkların vuslatı hicransız kalsın
Gül kokan sevgili, bedenim sensin.
Seviyorum seni katıksız bensiz
Gönül pınarım akarken ovama gözlerim çöl
Sevinçlerdi sineme doğan
Ben; bir çınar ağacı
Zenginliğim: çocuk gönlüm
Baharda açan tomurcuklar
Hepsi sanki kelebek doğurdular.
Gönül gönül değildir, değeriyle görünmezse
Yiğit özüyle taşır, çakallarda örünmezse
Gönüllerdir ahlakın safça altından değeri
Haydi iz bırak tarihe: gönül süslü at eyeri.
Ey leş yiyen çakallar, hesap kapanır sen sanma
Takvimler ömürü
Sayarken
Günler geçiyor
Sürükleniyor ardınca
Yıllar suyla akıyor
Maziye karışan ati
Kaç diken tutmuş yorulan ayağı
Uğraşsan çıkmaz kanarken şakağı
Puşttan konuşan kahreden kırağı
Uyanık ol sen radar kurmuş ağı.
Namerdin merde borcudur uzanan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!