Bu ömür ne diker, söyle Fikri-ye
Kalemi, ağacı bırakma Hüsn-ye
Cahilin hükmünden ocaklar söner
Yeşilsiz vatanda sellerle döner
Alemde bir nefes kırmızı olsun
Maziye yüklenen anılar sarmalı
Bir gün çıkar karşına
Kaç zehirini saklar ki zaman?
Kobradan insanların zehirini kim tutar?
An'a gelen mazi
Vurduğunda zemherindir
Kış mevsiminde mi
Soğuk vurur insana?
Kar mevsimsiz yağıyor
Yiğitlerin gönlüne.
Hasretten suskun kaldım
Ateşe düşen ben
Yangınındaydım
Rüzgardan hortumun çekerken içine
Bela yağmurun yağıyordu üstüme
Sevmek ne güzel
Erişkin rüya.
Sevgiye susayan gönüller
Çölde bekler yağmurunu,
Gökler yalnız yıldızların,
Leyla nerde, Mecnun nerde?
Kamer’den süzülen ışık, güneşini beklerse,
Bir ömür sürerken ikinci bahar
Sararan yaprağım döküldü hazan
Bir umut yaşamdan vuruldum sana
Hazanım, dilberim saçların lüle
Okunu atma, öldürme böyle.
Gecenin karanlığında semadan kayıp da
Boşluğa düşen yıldız gibi
Gözlerinden yere düşürdüğün aşkın cilvesi
Eziyordu beni.
İhlasımdan öte cennetim mi vardı?
Dış görünüştür söyleten
İtibarlı sayarlar
'Ye kürküm ye'
Zahirden görünen ayna
Kendisini konuşturan
İdesiz bir Fikriye
Halka bakan gözlerle, Hakk'ı görsen ne olur
Güneş görmeyen yüzler, ateşinde kül olur.
Varlıktan yokluk mu uykudur ama
Rüyalar görünür ruhundan sana
Her gördüğüne sakın aldanma
Zemzemsiz rüyan boştur cana.
Rüyalar mevsime göre konuşur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!