Emer de senin bir damlacık kanını
Bir kerecik gülmez sana o zalim gül.
Ey gül!Artık surat asmaya ne hacet;
Öldü rengi(ni) kanından aldığın bülbül.
Helal olsun gül için akan kanlarım
Aşık bülbül kavuşamayınca güle
Sitemle başlar her gün her seher söze
Sanki suç hep kırmızı güldeymiş gibi.
Seven “almalı”derler incinmeyi göze
Sanki gülü sevmemek eldeymiş gibi.
Burası var ya işte tam burası
Mevla’nın cana can kattığı yerdir.
Burası var ya işte tam burası
Nûrun karanlığı yuttuğu yerdir.
Kırk yıl bir fincan acı kahvenin
Türk,Kürt,Abaza,Türkmen,Tatar…
Rengimize bizim renk katar.
Edirne’den ta Van’a kadar,
Bu yurt bizim, bu vatan bizim.
Güneş guruba meyletmiş her yer soluk soluk,
Mor bulutların gözünde bir hüzün bir hüzün!
Alevler sarmış her yeri yangın yeri ufuk,
Görünmüyor artık ölümü koklayan yüzün.
Hani tarihin başkenti var ya şehr-i İstanbul,
İlkbaharı konu seç,açsın çiçekler,
Üçuşsun kelebekler böcekler.
Olsa da olur,olmasa da vezin,
Neymiş imla, imge,duygu, fikir?
Noktalama bilmesen de olur şiir.
Alıp götürdü onu toprak
Öptü toprağını yaprak
Küçük yaşta tanıdım ölümü
Büyüttüm ölümle gülümü.
Kar yağdı bahçeme güzün
Yüreğime de hüzün.
Çılgınca arzu ettiğim bir yerdi bu şehir
İçinde yok olmak istediğim bir kalp vardı
Ne zaman ki buzlarla kaplandı güzel mevsim
Ne zaman ki kırmızı bir ok değdi o kalbe
Ne zaman ki tersine aktı isyankâr nehir
Nice çağ dışı çağdaşlar gördüm ben
İçip içip sızan akşamdan
Yahut güpegündüz anadan doğma soyunup
Halkın içinde dolaşan.
Şi'rimin damarında dolaşan aşk,
Feda olsun sana canın sevdiğim.
Gönül sarayımda eskimeyen köşk,
Feda olsun sana canım sevdiğim!
Hem şiir okur,hem şiir yazarım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!