eğer hayatta olsaydın, şimdi tam doksan yaşında olacaktın
demek oluyor ki, beni kırk yaşında getirmişsin dünyaya
tıpçılar söylerler otuz beşinden sonra bebek dünyaya getirmek
hem bebek, hem de anne açısından sakıncalıymış
ne bileyim engelli olabilirmiş yani bebekler
günaydın anne
-Anneler günün kutlu olsun-
neden gülümsüyorsun öyle manâlı, manâlı
unutmadım elbet anneler gününün dün olduğunu
dokuz ay bedenine ortak olduk
doğurdun tüm hayatına
ilk ağrılarımızı çeken sendin
ilk aşkımızı anlattığımız sen
sırdaşımızdın, korkmadan
Irmağın coşarak, akması mıdır
Söğüdün göz yaşı dökmesi midir
Yosunun kayaya, bakması mıdır
Aşk bunlar değilse, başka nedir ki
Güneşin yüzünü yakması mıdır
Sevgiyi sonsuzca, yaşamak mıdır
Kalbini kalbinde, taşımak mıdır
Onsuz saraylarda, üşümek midir
Aşk bunlar değilse, başka nedir ki
Esen yelde kokun, aramak mıdır
Dünyanın hanına, konup göçmek mi
Bir bahçede, bin bir çiçek açmak mı
Sevdiğinden, uğrun uğrun kaçmak mı
Aşk bunlar değilse, başka nedir ki
Kuşların daldaki, cıvıltısı mı
Pazara çıkarsan, satılmayan mı
Sakıt olsa yere, atılmayan mı
Helale harama, katılmayan mı
Aşk bunlar değilse, başka nedir ki
Alına yazılan, kara yazı mı
bir bilsen kopan fırtınaları yüreğimde
kader deyip, geçiş üstünlüğü verdiğim düzensizliğe
nasıl ağız dolusu isyan sözleri saymak isterim
özlemin çığ gibi büyür, acılarımı içime dökerim
hani el ele seyredecektik gece yıldızları
okul bahçesinin duvarlarına tünerdik
telgraf kuşları misali her birimiz
karışırdık erkek kız demeden
ve bilgimizle yarışırdık
kim iyi not alacak kimyadan biyolojiden
babam; İstiklal Marşını duyduğunda
kasketini koltuk altına alıp, esas duruşa geçerdi
ezan sesini duyduğunda da, ibadet için camiye giderdi
annem; kendini bildiğinden beri
elverdiğince sağlığı, namazlı abdestliydi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!