En iyi dostumdun, yıkıldım anne
Her gün cayır cayır yakıldım anne
Sensiz bu yerlerde çakıldım anne
Çok yoruldum inan, tükendim anne
Candan yanan kimse bulunmaz oldu
yüreğinden tutunmuş kayaya
gövdesini bırakmış suyun akışına
bir tutam yosun yüzer boşlukta...
su hızlı aksa kopacak
nereye kadar sürükleneceğini bilmeden
Gülkurusu bir gündü
Hatırlar mısın?
O günün öğleden sonrasını
El ele, diz dize ve göz göze geçirmiştik
Gülkurusu bir akşam gittin
O günden beri, ben yüreksizim
Ellerde çiçekler yürekte sevgi
El ele tutuşup yürüyelim mi
Bir yemin edelim biz ilelebet
Gönüller yapmaya yürüyelim mi
Gökkuşağımızın yedi rengine
ziyarete gelişimiz pek seyrek değilse de
hep bir kaygı yeşerirdi göğüs kafesimizde
“Ne fırtınalar dindi içimizde,
Ne yangınlar söndü yüreğimizde”
Söz vermiştim kendime
Sonsuza dek seveceğime diye
Oysa ne hiç bir şeyi paylaşabildim
Eğer birisi durduk yerde
Seni seviyorum derse inanma
Benden söylemesi…
Hayal âleminde kolaydır seviyorum demek
-gene sessizlik, gene sensizlik-
ne zaman seni düşünsem bir sessizlik çöker gözlerime
içimden bir ses git der, git ve anlat olmayacak işleri
yapamıyorum, çivilenip kalıyorum bulunduğum noktaya
kendimle konuşarak öylesine, sessizce…
Otur koltuğuna işe karışma
Aklın ermez ise benle yarışma
Bir gün gelir elbet başlar duruşma
Adama koltuk ver, koltuğa adam
Bilse idin idareyle hüneri
sonbahar hızla sarılırken kışın kanatlarına
yapraklar inadına bahar ister gibiydi
toprağa düşenleri okşadı güneş son bir kez daha
parktaki ahşap masa ve taş bank beklerken beni
hüzünlü, sessiz ve kimsesizdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!