suyunu çıkardık elimize ne geçse
üzümün, portakalın, vişnenin
velhasıl her meyvenin suyunu çıkardık
bir söz vermiştim
ağlamayacağıma ilişkin
ama tutamamıştım sözümü
nerede taze kazılmış bir toprak görsem
hep sen gelirdin aklıma
karışırdı toprak kokusu, senin kokuna
Aklar, paklar temizler,
serinletir, yeşertir,
dal budak verdirir,
yangınları söndürür,
peki bunca iyiliği varken,
neden bir kaşığı öldürür…
bana baksana bir yol
ne yaprağın yaprak
ne dalın, dala benzer
bilemedim bu ne hal
Biz seninle Kasımpatılardan hiç söz etmiş miydik
Erguvan mevsimiydi tanıştığımız zaman sanırım
Sen her defasında değişik bir buket sunardın
Ben adını bilemezdim çiçeklerin, yine sen anlatırdın…
Mevsimler boyu her çiçekten bir buket yaptık
Yazmanın da okumanın da
Tadı tuzu yok, eskisi gibi
Ne bir heyecan nede telaş
Bir buruk gülüş anlayacağın...
Sayfama her ne zaman baksam
her gün aynı olacak değil ya
bazen zemheri ayazına inat
açan gül gibi gülerken yürek
bazen yaz sıcağında buz kaplar
düşüne gelmez, hayalinde yoktur
beklediğin
Yine ılgıt ılgıt taştın gönlümden
Sellerine kattın gördün mü bilmem
Bir veda busesi aldın ömrümden
Zavallı halime güldün mü bilmem
Yine ılgıt ılgıt taştın gönlümden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!