Bir iz düşmüş önüme bir nefes değer içime
Geceyi taşır diliyle…
Yürüdükçe çoğalıyor, ben sustukça çoğalıyor acı.
Yol kapanır yüzüme,
Dokunsam çeker elimi,
Ama içimde bir ateş var; sönmez yakar beni.
Kül oldu gözlerimde yolların bekleyişi…
Dönüşü yok bu ömrün, silinsin eski izi…
Bir yanım taş bu dünyada, bir yanım yaşlı…
Bükülmüş bir sızı kaldı, rüzgârın sesi…
Bir yol var önümde,
Ne başı belli, ne sonucu.
Gitsem eksileceğim,
Kalsam yarım kalırım.
Bir ses var içeride,
Dağların doruklarında yankılanır,
Bozkırın sesi, bozlaklarla dolu.
Yüreğimde yangın, duman dolu,
Bozkırın çılgın rüzgarı savurur beni.
Göçer kuşlar gibi dolaşırım,
yine nazlarda
yine kaçışlardasın
kaç bakalım
daha ne kadar sürecek bu kaçışlar...
ne zaman sussam
Deniz gözlerin bakmaz
Gözlerime bir kez
Ellerin dokunmaz yüreğime
Uzanıpta;
Sesin gelmez isteyerek
Sesn bazen rüya gibisin,
O mavi düş ki yolcu telaşının hep içinde,
Ben ömrümün çatısını sıvardım balçık ile.
Bir âh u zar ki dolmuştu gönül şişemde yine,
Hakikat bu acıyı kendime öğretiyordum.
Yıkılmış ömrün bağı, virane bir harabe,
Kaydım düşülsün yıllanmış şarap şişelerinde
Avuçlarımda dolsun hasret yaşlarım
Ardından bakarken
Yağmurlu bir günde ıslansın alyuvarlarım
Yetmez mı tezgahlarda satıldığım
Kalemimden dökülen her hece kurşun bana




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!