Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

Ben tarihim bay başkan*
kimse beni alt edemedi şimdiye kadar
milletlerin yüzüne tokat gibi gerçekleri vururum
sabırlıyımdır çoğu zaman
belki baştan sakin dururum
kimse etliye sütlüye karışmaz zanneder

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Ben Türkiye'de doğsamda;
Irak'lıyım bağlarım karalar.
Bunları yazacak kadar yürekliyim şu sıralar.

Geçmişte Azeriydim,
Hocalı'da,Laçin'de,

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Kalemin kılıçtan keskinliğini
Bilen bilir bana sormayın dostlar
Yüreğin şiir de coşkunluğunu
Bilen bilir bana sormayın dostlar...

Bir kalemle insan idama gider

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Savaş hiç bir milletin arzu etmediği bir durum aslında... Biz çocukken sokaklarda su tabancaları ile birbirimizi ıslatır, mantar tabancaları ile mantar patlatır milleti korkuturduk. Hoş bu zamanda sokakta oynayan çocukta yok, sokak oyunları da yok maalesef...

Şimdilerde bilgisayarlarda çeşit çeşit savaşı çağrıştıran oyunlar var. Bu oyunları çok küçük yaşlarda da oynayan büyük yaşlarda olup oynayan, hatta yetişkinler içinde bile oynayan arkadaşlarımız var. Sordun mu da ''Eeee ne olacak ki kime ne zararı var oyun işte içinde savaşta olsa, tabancada olsa, bombada olsa.'' deyip de işin içinden sıyrılamazsınız...

Biz ne kadar bu tür oyunların yasaklanmasını dile getirsek de milyarlarca doların döndüğü bir arz talep piyasası var ortada... Aslında burada iş birazda duyarlı anne ve babalara düşüyor. Bir şekilde sevgili çocuklarınızın bu şiddet içeren oyunlardan elini eteğini çekmesi lazım. Bunun için gayret göstermeli ebeveynler...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Şehirden biraz uzak bir yerde oturunca, çevrenizde de kedi köpek cinsinden hayvanat pek bir bol oluyor. Eskiden korkardım bayağı köpeklerden, eskiden dediğim küçükken, beş on yaşlarında canım anlayın işte. Şimdilerde beslediğim, baktığım köpekler olsa da iş yerinde, hanımın korkusundan henüz ev de besleyemiyoruz maalesef. Oysa kızım ve oğlum da bastırdıkça bastırıyor bu konuda lakin içişleri bakanını (bizim hanım oluyorlar) aşmaları biraz zor, kanun hükmünde kararname bile işlemez, fayda etmez diyeyim yani...


Apartmanımızın çevresinde ki köpek sayısını bir söylesem dudağınız uçuklar, aklınız tavana vurur neredeyse. Ben diyeyim kırk elli, siz deyin altmış yetmiş. Ortasını bulalım da derseniz hiç o rakamlardan aşağıya inmem bilesiniz. Hava karardıktan sonra, it kardeşler bir başlıyorlar aralarında hırlaşmaya, değmeyin gitsin. On beş yirmi tanesi bir yerde, öbür on beş yirmi tanesi karşı cenahta, hav hav da hav hav hem de bir dolu hav hav... hev hev de var (O ses de yavru köpeklerden çıkıyor) Biz de alıştık artık. Gece bile havlasalar bizlere artık ninni gibi geliyor bu havlamalar.


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Gençlik yıllarımızda halk oyunları ile epeyce uğraştık başkent Ankara'da. Zevklide olurdu bizim çalışmalarımız ve gösterilerimiz. Bizim memlekette yani güzel yurdum Artvin'de hemen hemen herkes ya bir şey çalar ya da oynar mutlaka. Oynamayan ya da bir şey çalmayanı adamdan saymazlar, gerçi onlarda ıslık çalıyoruz, kapı zili çalıyoruz biz de diye hava atarlar ama, ıslık çalmak, kapı zili çalmak para etmez memlekette, hani askere gitmeyeni adamdan saymamak gibi bir şey bu bizim oralarda. Yağmur damlasıyla, rüzgarın fısıltısıyla, yaprakların hışırtısıyla, horlayan bir adamın horultusuyla bile horona tutuşuruz biz Karadenizliler, kendimizi de övmeyi hiç sevmeyiz, benim şimdi yaptığım gibi, onu da belirtelim...

Benim oğlan iki üç sene önce Latin danslarına başladı. Güzel bir sosyal faaliyet, ama ben her zaman halk oyunları yapmasını tercih ederdim yine de. Tabi ki bu konuda bir baskı yapacak halim yok o özgür iradesi ile kararını vermiş, bize de saygı duymak düşer, yapacak bir şey yok. Adım Hıdır elimden gelen budur. Kızımda ilkokul zamanlarında halk oyunlarına gitmişti, sonra o da abisinin gazı ile bu tür danslara yöneldi, ev de folklorcu bir ben kaldım şimdilerde. Ne yapsam hanıma mı öğretsem bu bizim havaların oyunlarını? O zaman eşitliği yakalarız çocuklarla. Az da olsa biliyor hanım aslında. İki folklorcu, iki modern dansçı. Eşitliğin bozulması için aileye bir beşinci kişinin girmesi lazım; Eee bu saatten sonra onlara kardeş yapacak halimiz yok ne yapalım berabere isek. Biz de sıraya koyarız bu işi, bir gün onlar modern dans yapar, bir gün biz ata barı, deli horon, düz horon oynarız.

Kız da biraz biliyor ilkokulda folklor oynadığından, oğlanı da ben sıkıştırıyorum ''Oğlum bırak şu hiphapı filan gel biraz bizim tarafa atabarı oynayalım deden de milli folklorcu idi, ben de biliyorsun, adamın kemikleri sızlayacak senin folklor oynamadığını duymuş olsa.'' diyorum, diyorum ama kime diyorum ki adam tınmıyor bile. İlla da modern dans modern dans. Bazen oğlumda kızımda öğretmeye kalkıyorlar bize o modern dansları, ama eskisi gibi yeteneklerimiz yok, eee yaş da ilerlemiş, kemale ermiş haliyle, iki hareket yapıp tıkanıyoruz sonunda...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bırakma babanın elini çocuk
ne küçükken ne de büyüyünce
ne karşıdan karşıya geçerken
ne de sevdiğini görünce
hayatı da bırakmadığın gibi...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Yaz günü oldu mu çok meyve yeniyor hem gündüz hem de gece saatlerinde. Ben kış meyvelerinden, yalan yok bir tek mandalinayı severim, yaz meyvelerinin ise hepsine bayılırım. Bu sebep ile kış meyveleri siz de lütfen bana küsmeyin hemi yaz meyvelerini daha çok seviyorum diye... Gece çoğu kere tuvalete kalkmam, yalnız bunun bir istisnası var tabi ki... Ne zaman gece geç saatlerde bolca çay içer isem ya da karpuz, kavun gibi yaz meyvelerinden tadar isem, o zaman gecenin bir yarısı benim de küçük abdestim geliyor.


Biliyorum içinizden bir çokları da böyle bir duruma en az benim kadar sinir oluyordur. O uykunun en tatlı anında, hem de gecenin iki buçuğunda ya da üçünde neyin nesi bu küçük abdest ve de diğer bir adıyla çiş durumları? Kalksan bir türlü, kalkmasan bin türlü, al başına dert. Dert babası mıyım kardeşim ben? Bir kere de dert amcası, dert dayısı ya da dert eniştesi olsam ya?


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Sen Afrikalı çocuk,
Bu gün açsın biliyorum,
Ayakların sağlam basmıyor yere,
Sen den özür diliyorum.
Karnın doyduysa bir kuru pirinç lapasıyla,
Hayatın yine de pamuk ipliği,

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bilmeyen yoktur sanırım başlıkta ki cümleyi, büyük mutasavvıf gönül adamı Yunus Emre söylemiştir tabi ki bu dizeyi. Biz onu araklamadık kesinlikle, böyle bir şeye karakterimiz müsaade etmez. Burada bizim bahsedeceğimiz benler, vücudumuza yapışıp kalmış ciltte ki benler. Moralimi bozmayayım yine de her ne kadar benler benden içeri olma durumuna gelmişse de.


Kısa bir zaman önce kolumda ve vücudumun çeşitli yerlerinde benler çıktı. Kader kısmet işte. Ne yani vücutta iki üç kırmızı, siyah leke çıktı diye bunalıma mı gireceğim? Of ki of! Güzin Ablaya yazsam ne kaybederim yahu? Yok, yok o da olmaz. En iyisi benlerimi benimseyip onlar ile dost olmak. Zaten istesem de yok edemem kendi çabalarımla, tıp bilimi ne yapar onu da doktorlar bilir.


Devamını Oku