Ahmet Zeytinci Şiirleri - Şair Ahmet Zey ...

Ahmet Zeytinci

’’Onüç Kahraman Şehidimize ithaftır, ruhları şâd mekanları cennet olsun.’’

’’Nereye gidiyoruz: Ölmeye
Bölge Olarak nereye gidiyoruz? :Cennete? ’’ anekdot


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Çocukken elbiselerimiz kirliyse de yüreklerimiz temizdi
ara ara kavga etsek de arkadaşımız olacak zibidilerle
içimizde kin ve nefret yoktu
kan gözyaşı ve savaş nedir bilmezdik
hele de yazları bisikletten ve patenden inmezdik...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Apartman dedin mi çoklu bir insan topluluğu gelse de her ne kadar gözümüzün önüne, üç katlı, dört katlı oluşumlara da halihazırda apartman denilmektedir... Devasa olanları kırk, elli hatta daha fazla katlı olanlara gökdelende deniyor... O zaman bu üç dört katlı olanlara apartmancık desek daha mı doğru olur sanki?

Özkan Beyin Oğlu Tunç yine bangır bangır rock müzik dinliyor. Tabi ki rock müziğe karşı değiliz de bangır bangır dinlenmesi ve komşuları rahatsız etmesi hiç hoş değil... Kim anlatacak bu tür zibidilere müziğin aslında ruhun gıdası olduğunu... Sessiz sakin ortamlarda dinlenmesi gerektiğini... Arabasına bindiği zamanda aynı şeyi yapıyor bu kerata...

İsmail Beyin üst komşusu, öğlen ikindi, akşam, hafta içi, hafta sonu, pazar günü hiç fark etmiyor, gürültü yapmadan duramıyor... İsmail Beyin oğlu, oysa ki bu sene okulu bitirmek üzere harıl harıl ders çalışıyor. Bu gürültüde ne yapsa, ne etse kafasına girmiyor... Takışsan bir dert, takışmasan başka dert...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Çoğu zaman sokaklarda caddelerde gezerken tabelaları okumaya özen gösteririm. Birçok tabela firma sahiplerinin karakterini de yansıtır ara sıra. Emlakçi tabelalarına baktığınızda ''Benin Evim'' ya da ''Sıcak Yuva'' veya ''Yuvam Emlak'' gibi benzer isimde firmalara rastlarsınız. Hatta reklamlarına sloganda eklerler filankes emlak ''Yuvanızı yapar.'' ben de o reklamı görünce ''Hadi len oradan derim yuvayı dişi kuş yapar.'' Spor mağazalarına baktığınız zaman ''Atletik'' ya da ''Kros'' veya ''Sportif'' gibi isimler karşınıza çıkar. Gerçi mahalle aralarında bile şimdi kalmadı ama bakkal işletmeleri ile karşılaştığınız zaman ''Bizim Bakkal'' veya ''Aile Bakkalı'' ya da ''Güven Bakkal'' gibi küçük işletme isimleri görüş alanınıza girer. Ha keza o da az kaldı şimdilerde terzi esnafı da ''Altın makas'' gibi mesleği ile yakından ilgili isimler koyarlar dükkanlarına...

Gelelim bu meşhurluk meselesine. Yine hizmet sektörü olan çoğu firmaların tabelalarında görüyorum, meşhur dönerci Abuzuttin Usta ya da meşhur pideci Kahraman Usta ve ya meşhur lokumcu Necati ağabey. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Meşhur leblebici Sinan Usta daha bir sürü meşhur piyangocu Kısmet Abla, meşhur çiğ köfteci Zeynel Birader. Sanki meşhur piyangocudan bilet aldın mı büyük ikramiyenin sana çıkması garanti ya da meşhur bir dönercide yemek yedin mi karnın mutlaka tıka basa doyar. Öyle mi zannediyor acaba insanlar...

''Ağabey şura da meşhur bir lokanta var bir ızgara yapıyor, parmaklarını yersin vallahi, biraz pahalı mahalı olsa da meşhur ağabey bu lokanta Rüknettin Usta'nın yeri gel girelim geçen ben yedim çok güzeldi hem de diyeyim yani meşhur çoook meşhur.'' sonra devam eder '' Yemekten sonra çay kahve ikram ederler hatta onlar bile meşhur, çayları Seylan'dan, kahveleri Yemen'den özel olarak getirtiyorlarmış kominin biri söylemişti.''

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bu gün doğan çocuğunuza,
Bir şairin adını koyarsınız belki...
Ne fark eder,kız ya da erkek...
Tek dünya ya karşı,insanlara karşı olmasın ürkek.
Bu gün Dünya Şiir Günü;
Bu gün;acılara,yoksulluklara,

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Gece yastığa başını koyunca
insanın düşünüp düşünüp dolması lazım
bu günlerde
evet evet bu günlerde iyi şeylerin olması lazım
pırıl pırıl bir güneşin
güzel güzel insanlara yurda doğması lazım...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Bu gün sarılmalıyım birisine
hem de kemikleri un ufak etmecesine
kimden başlasam bilmem ki...


kim açıp da kollarını

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Trafik müthiş kitlenmiş durumda, iş yerleri dağılmış, millet sokaklarda araba bulma, eve erken varma telaşında. Dört arkadaş ev doğru yol almaya çalışıyoruz. Radyo açık; ara ara müzik giriyor, ara ara reklamlar.


Bu durumda en çok sıkılan kişi herhalde direksiyon başında olan kişidir. Sıkıntıdan patlar durur. En zor durumlardan biri, küçük yada büyük abdeste sıkışıp, insanın elinden bir şey gelmemesidir. Bir de ne zaman eve varacağını bilememek tabi ki. Sohbet edip duruyoruz bol bol.Bazen ceylan yada geyik muhabbeti, bazen günün siyasi ve gündemde ki olayları. O arada aynı yöne giden arkadaşlar varsa, içiniz elvermiyor haliyle, bir kaç kişiyi arabaya alıyorsunuz. Stereo yayın son sürat devam ediyor haniyse, radyoda Yaşar söylüyor yeni şarkılarından bir tanesini...


Devamını Oku
Ahmet Zeytinci


Tamam anladık, insan denen ve az da olsa doğaya hükmeden ya da hükmettiğini zanneden varlık kadın ve erkek diye ikiye ayrılıyor ayrılmasına da önümüze yanımıza yöremize gelen her şey ve her varlıkta ikiye mi ayrılıyor kendi arasında? Bizim çocukluğumuzda mini mini birler ile çalışkan ikiler vardı var olmasına da üçler ile dörtleri kimse ağzına almazdı...



Burası güzel yurdum Türkiye lakin bir de öteki Türkler var, sınırlarımızın dışında yaşayan. Yani Türkler ikiye mi ayrılıyor acaba? Ötekiler ve bizler diye, ötekiler Türk adını taşıyan devletler ve topluluklar oluyor. Bizden başka milletlerde yaşıyor dünyada onlarda haliyle ikiye ayrılıyor. Türklerin dostu olanlar ya da Türklerin düşmanı olanlar. Tabi düşman olanlarda kendi arasında ikiye ayrılıyor zaman zaman düşman olanlar, her zaman düşman olanlar. Zaman zaman düşman olanlar, bazı zaman zorunlu olarak dost da görünebiliyorlar eğer ki çıkarları varsa bizden...

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Pazar günleri insan ne yapar çocukları ile? Bahar ve yaz aylarında pikniğe gider, sonbahar ve kış olduğu zaman da bulunduğu şehrin tarihi ve turistik yerlerini ziyaret eder, değil mi? Biz de öyle yaptık kızımcım ile... Ooo o kadar çok tarihi ve turistik yer var ki başkentim Ankara'da, sayısını ve yerlerini söylesem şaşar kalırsınız. Hem de dört katlı, beş katlı, bazen altı yedi katlı bu tarihi ve turistik yerler, hem de oto parkları bile var. Bizim Ankara'mızın insanı çok tarih meraklısıdır. Hiç boş bırakmaz bu tarihi ve turistik yerleri hafta sonlarında. Giriş bedava olsa da, çıkışta dağıtır paraları, hamburgercisinden, sinemasına, ayakkabı mağazasından, konfeksiyon mağazasına kadar. Sonrada burayı yapan, yaptıran atalarına bolca dualar eder. Tabi mağazaların sahipleri de gelip alış veriş yapanlara dualar ederler, her şey karşılıklı değil mi ama?



İşte böyle bir pazar günü geldik semtimizde ki büyük, büyük ve dahi kocaman hem alışın hem de verişin olduğu yere. Arabamızı park edip katlara çıkınca, her tarafın ışıl ışıl olduğu bu renkli dünyanın cazibesine kapılmamak elde değil. Burada en çok da sevdiğim şeylerden birisi elektronik kapıdan geçerken alarmının çalması. Ya bir cep telefonuna ya da bir metal eşyaya zır zır öyüyor. Ben de onu öttürmesini çok seviyorum. Sanki bana önemli bir adammışım hissi yaşatıyor kısa bir zaman dilimi de olsa.

Devamını Oku