Çanak çömlek patlamış,
El âlem bir medeniyette,
Ellerin misket toplamış,
Bayram süslerinde,
Çelik çomak çarkında,
Haydi uyan çocuk,
Uyan evlât,
Kırmış prangasını hayal,
Dünya diz çökmek için kapında,
Bak bugün bahar,
Güvercinler yanında.
Sakin bir mevsimin,
Yalnızlığa çalan uykusunda,
Kurulmuş engin bir mahkeme,
Ağırlığı kor gibi göğsüme,
Şimdi geçmişin gölgesinde,
Karanlık bir akşamüstü,
Güneş doğuyordu raks edercesine bir rüyadan,
Bir sabahtı, uyandım gecenin kör koynundan.
Etrafımda sevinç ihtişâmında sonsuz basamak,
Tutundum parmaklarımdan öğüt alarak.
Boş bir oda,
Boş ve kimsesiz,
Doruğunda hıçkırık,
Penceresiz.
Eğilir feza,
Öper alnını toprağın,
Şahlanıp gölge saçan hislerin eşiğinde,
Kendimize bir sevgi kadar yer bulduk.
Yoldaş oldu karıncalar, sırdaş oldu gecelerde.
Ezilmiştik yine, nice boşluklara anlam yüklerken.
Oysa mor bir akşam sürülüyordu tarlalarda,
Siyaha çalan notalar dokunurken sana ve bana.
Bir ben var içimde, benden gayri,
Yağız umudunda koyu mürekkeple tutuşan,
Sarkar en derin yamacına korkmadan,
Kaç hayatın soluğunda ölümle açmış,
Bir ben var içimde, toprağından taşmış.
Şimdi melun perdeler aralıksız nöbette,
Bir gün gelecek,
Açılacak pencerem gözlerine,
Beraber yakacağız mevsimleri,
Bir kaldırım taşında geceleri,
Kar tanelerine fısıldayıp,
Ürküteceğiz gölgeleri.
Kırgın yaz yağmurları
Uysal sesiyle uyanıyor ruhumda
Karanlığın sefil tortuları
Sayfalar dolusu saklanıyor
Sayfalar koynumda
Şimdi sevgili bahçem
Al yanağında âmâ bir bahtiyar,
Aşka baharlar sunmuş diyar.
Yüreğin kendine meğer ne uzak,
Uzaklar yüreğinde kendine tutsak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!