Şehrimin limanına yaklaştı bir Gemi,
Yükledi beynime kuruntu düşüncemi,
Sevdalarımı çaldı rota bilmeyen Kaptan,
Bir sen bir ben kaldım o Gemiden artan.
Bir umman ki görmedim kayboldum...
Sus gitme biliyorsun hep sözden ayrılıklar,
Konuş konuş zamanla sevdiklerin bıkarlar,
Cicim balım bunlar gelip geçer zamanla...
Çok konuşup durursan biri dalını kırar.
Sus gitme biliyorsun hep kavgadır olaylar,
Bir sura üfle haydi içimizden gam geçsin,
Hayatımız zemheri içinden bahar geçsin,
Ülkemde başsız adam ayaksız başlar var,
Ölüm gerçek olsa da Dünya da telaşlar var.
Ser seccademi gece dostumla buluşayım,
Öç almaya gelmiş halktan milletten,
Soyadını Öcalan koymuş itin biri,
Bir Kandilden vurur, bir Meclisten,
Kan dökmeye gelmiş bak itin biri.
Sorsan Müslümandır ona uyanlar,
Kırar mı rüzgarlar zengin kapısını,
Donar mı soğuktan çocuk ellerin,
Mendil satmak için gitti gençliğin...
Yarından ümidin yok mu Tevfik'im,
İşin, gücün hep bugün ki rızık,
Vurulur mu insan kurşunsuz yüreğinden,
Giyer mi beyaz kefen bedeni ölmeden,
Topraklar kızdı bizlere darılma bize anne,
Attı tüm varlığıyla, bizi gerilip üzerinden.
Hasret kaldı analar körpe yavrularına,
Tükürmek Türkçe de abes imiş,
Haksızlık tükürmeden nasıl anlatılır ki?
Benim terimden Bey geçinecekmiş,
Hırsızlık tükürmeden nasıl anlatılır ki?
Bey atına binen yolcu sandığım,
Ateş kehribarından tesbihler dizdim,
Her bir taşı seni bana getirsin diye,
Her çekişimde seni yürekten yandım,
Yer yiğit dayanamaz tesbih çekmeye.
Durma figanım ol yak beni beklettikçe,
Şemsiyemi ver bana,
Zaten maruzum bir bela yağmuruna,
Sen saçını tara sokakta,
Seninse umurunda değil Dünya.
Yıldırımlar çarptı harap köyüme,
Susar gönül bahçemde Bülbüller susar,
Dallardan hışırtı diner rüzgarlar susar,
Bir millet katledilir gizli gizli Gazze de,
Zalimler konuşur da mazlumlar susar.
Ne Suud Kralının umudunda Filistin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!