Okla mı vurdun beni yoksa Kurşunla mı,
Çok mu bekledin ölmemi,
Ne kadar da yağmurda ıslandım senin için,
Kaç sokak yürüdüm görmek için,
Şimdi hadi bay bay öylemi.
Sus konuşma sus şu büyük ayıptan,
Baş eğdi Siyonizm'e iki milyar Müslüman,
Ah! nerede o baş kesip yol biçenler,
Nasıl sağır oldu destan yazan o insan.
Meydan okuyan ataya söz eden onlardı,
Taş bir duvarın hemen yanında,
Sırtımı yasladım sensiz duvara,
Bir öksüz çocuğun özlemi gibi,
Gittim seninle çok çok uzaklara.
Bir dağın taa doruğundaydım,
Ben sana şiirler yazmıştım,
Özlemler yazmıştım her satırına,
Gözlerini hatırlattım bakışlarını,
Bir Yıldız kadar sen uzaktın bana.
Ben sana şiirler yazmıştım.
İplere un serildi şimdi düzen ortada,
Türklük davası güdüp sokak düzen ortada,
Yıllarca hep özgür Türkiye istedik biz,
Atatürk peşinde himaye isteyen ortada.
Sokaklar geçilmiyor gayri meşru evlattan,
Çekti gittiler terk ettiler şehirleri,
Oysa bırakmazlardı ölseler bile,
Kimileri öldüler kimiler terk ettiler...
Viran, öksüz bıraktılar şehirleri.
Oysa bırakmayacaklardı öyle işte,
Aşka dokunma ey! Azrail,
Ölecekse bütün mahlukat,
Var mı hiç sevmek gibisi,
Ölüm mü? sevmek mi vukuat.
Kim kimi sevmedi evrende,
Vurdular beni bir kurşunla değil,
Bir bombayla değil, boş yalanlarla,
Umudum vardı çaldılar karanlıklarda,
Bir kuşun kanadıyla uçtum beyazlara,
Karanlıklar çevirdi yolumu ışıklarda,
Ben hiç çocuk olmadım ki,
Naz yapmadım sokaklarda,
Doğduğumdan beri çalıştım,
Hiç yabancı kalmadım kırlara.
Ben hiç çocuk olmadım ki,
Yıldızlar arasında süzülen gökyüzü,
Bulutlar ateşten kıp kızıl güller,
Yağmurlar dökülür ağaçlar ıslanır,
Topraklar şenlenir, öter Bülbüller.
Bu akşam yine kızıla boğar güneş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!