hak yolunda dervişim
şarap neyler, sarhoşum
misk-i amberden özge
ben yârimi bulmuşum...
tenden kafese girmişim
Hergün senle uyanır
Sema kızıla boyanır
Arınır, hakka dayanır
Bu aşk beni deleyledi
Ateş içre gül eyledim
hazan çeşmesinde doldu küleğim
göyünen hasret ki, nasıl sileyim
yâr tulfa yaram, gönlü sarayım
bu derdi içime sarar giderim...
bu aşkın harına yetmez yüreğim
Baharlar bezenir kahve ezerken
Sanki selvi dalı damda gezerken
Dedim gizemli kız güzellik nerden
Dedi sorma, aslım Diyarbekir'den...
DİYAR-I ERZURUM
Soğuktur suların, serin bağların,
Çağlar derelerin, dolar göllerin,
Şelek yükün yükün taşır eşberin,
Dadaşlar diyarı şehr-i Erzurum.
Kervanımı Şam'a sürün
Beni, gelin bana sorun
Bugün Memmet, yarın Sül'ün
Bir kendime yetemedim
Vatan gurbet, ben sürgündüm
Ömür tarlasına gül çiçek ektim
Nergisi sümbülü der edemedim
Bin falda, dalda açtım ha açtım
Toplayıp petekte bal edemedim
Yandı ciğerlerim elem ateşte
aşamadım ben bu dağı
batar cana dal-budağı
şu feleğin yol tozağı
yordu beni diyemedim
gözüm yaşı pınar pınar
Sen hariç, herkes şiir diye okusun...
Git !!!
Hiç için acımasın,
Eğer bu bir diyetse kuruşu kuruşuna ödedim,
üstü kalsın,
İsanlık bende kalsın...
Kusura bakma hayat,
Sanadır serzenişim.
Aslında seni kırmak değil niyetim.
Ben şiirim, ben öyküyüm,
Asırlar öncesinden,
İçinde ejderhalar olan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!