oturmuş teşnede hamur yoğurur
yıldızlar gamzeden ışık soğurtur
öyle bir tatlı ki şerbetten damla
gülüşü karlı dağdan güneş söktürür...
Hele bir sevmeye dur,
Elinde yağlı kendir,
Kurulur katil darağacı...
Ne unutmak kolay, ne beklemek kâr,
Geceler türkü okur, uykular yabancı...
Ayrılık öyle bir acı ki, bıçağın kesemediği tek sancı...
bazen darıdünya bir kişi için var olur,
bazen de koca dünya bir kişinin yüreğine yük olur.
sana akan ırmaklara
y'elin kadar uzak mısın.
sema'n habbe hüzmelere
göğ kafeste tutsak mısın.
leb'in kiraz, baldan lalin
ne kadar şahinmişiz biz, meğer ne kadar
bir at sırtına tutunmuş denizleri aşmışız.
binlerce ordu gelmiş üstümüze, zaferlerle çıkmışız,
bir dünya kuralım derken cihana başkaldırmışız.
ben serkeş, sen kırmızı beyaz, ey serdarhan
Eyy Davut intizarından geriye kalan yâdigar
Hadi çık gel, kırılsın İstanbul akşamlarının burun direği...
iki dal cıgaram vardı onu da içtim,
tükettim.
bir mısra etmeyen yüreği senin yüzünden şair ettim.
değdi mi
değdi mi ulan
değdi mi
değer görmeyen her şey ziyan olur...
dilde söz
dalda gül
kalpte sevgi
demlikte çay ziyan olur...
Değersizlere virdiğimiz değeri toplasaydık,
beş gökyüzü, iki de cennet inşaa ederdik.
de hele
de hele baba
ne ettik bu feleğe
hepimiz aynı gemide değilmiyiz
memleket aynı memleket, vatan aynı vatan
kimimiz paşa köşkünde paşazade,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!