Ahh şu yanan sineme ülfetli gülşen gözlüm
Kor ile yanan döşte salkım salkım sen oldun
Bu aşkta her yanışta demet demet gül oldun
Kalbe hançer vuruşun yakar perişan eyler
Hergün sabah beşlerde kesilirken soluğum
Kışını sevmediğin dağın eteğinde çiçek açarsan, hem kendini yorarsın hem dağı küstürürsün...
yağmur telaşesiyle kaçışan kuşları görünce,
dağın gözyaşları gelir aklıma.
bülbülün can çekiştiği çalıya muhtaç değildim amma,
dil'i süngü şair çıktı karşıma...
Biz ölümü dağlarda öğrendik, sizin namerliğiniz bizim fiyakamızı bozamaz...
mor dağların kınalı kızı...
tabiata aşık melankoli
enginlere meyl etmiş ayaz üşüğü çiçek
yaşamı ve doğayı bir araya getiren renk
gök yitiği yıldız
dağın kalbine giren kız
Hangi dağ pınarısın, coştukça akıyorsun
Çay karası geceye köz dökmüş ağlıyorsun
Daha bu sabah suya mutluluğu yazdım,
Ki okusaydın dehlizlere karışmayacaktı,
Okusaydın mavilik olacaktı,
Okumadın ki.
Daha dün bir kaç sözcük yazdım sana,
Üşüyen titrek parmaklarımla,
içimde bir değil bin hüzün var.
bir salkımım, dalımda bin üzüm var.
beni bende arama,
ben bende değilim,
bir benin içinde bin üzen var.
biri de beni ağlatır, bini de
Ha bu yalan dünyanun,
Çivisini sökmişler,
Bu da bir can demadan,
Şu yüreğumi yakmişler.
Sana sevda olali,
dışı kadın içi şıllık
oynaşı var yedi yıllık
şirininden boynuz yemiş
sus pus olmuş dallamalık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!