aynı Diyarbakır gibisin...
bir yanın kapı eşiğinde oturmuş gözü yaşlı daye,
bir yanın dudaklarına gelincik ekmiş delale.
gönül koyma n'olur,
biz, aynı tende yarı kürtçe, yarı türkçe türküyüz...
Ne ateşte köz, ne elde sazım
Kırık bir kemana eş oldu sözüm
Betimsiz sevdadır sebebi nazım
Vurdukça sineye deleyler beni
Hicranı firakın en mukaddesi
Fırtınalı denizlerde
Deli dalgaları severim
Bana benzerler
Hırçın ve aymaz
Falezlerde paramparça olsalar bile
Söz dinlemezler
İnce düşünmekten delirdim
İki deniz beş göl devirdim
Dünyayı tersine çevirdim
Yoruldum, içime çekildim
Ben nasıl iyi olabilirim ki,
O kurşun gözlerin deli yüreğime saplanmışken...
sanırsın fecre asılı bir şem
gönüle dil-dar, giryana şebnem
sürülür her dem hicrana merhem
seveceksen şair bir kadını sev.
b/akmayın benim öyle amentüsüz esrik sözlerime.
gönül minareli yüreğin, yiğit efeliğinde,
kalem, tan kızılı bir meleğin efkarını
öperken,
Ömrümede deli gönül ömrüme
Bir ela göz dilber düştü gönlüme
Kırmızı gül leblerinden mor armış
Kokladıkça gelemirem kendime
Yel vurdukça yüreğimi aralar
Bir şiir duyulur bal dudağından
Sanki bülbül öter Hira dağından
Nazları mihrace, cilvesi destan
Şarkı bestelenir aşk kundağından
Gece aydınlanır mah haresinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!