Bir kök sümbül ektim, yoluna
Dönersin diye gözlerimin ağına...
Ne zaman diye sorma,
Ben, sana böyle havalarda tutuldum, yorma...
sen,
emektar
tarlada evlek,
saban tutan el
süt sağan
orak çeken
yetmedi bu sevda kısa bir ömre
kaç kışı geçirdim düşmedi cemre
boyun büktüm artık gelecek emre
bahar görmeyesin, kışta kalasın.
bak gelip geçiyor irfanım-yazım
soyğa gönül söyle derdin kaç yükün
âsûmanın sütü kara, leyl sökün
sam yelleri-kan gülleri özyurdun
çığlıkların şafak söker ooy oyy.
mezbelede filizlenir mor dutun
(sevdam) bir kelime değil midir ?
Bir duvarda çerçeve, bir kitapta sözcük,
Ya da herhangi bir lisanda,
Sadece bir kelime.
Ama sen (sevdam) dediğinde,
İşte manasını bulan ve,
Sevda ecel, emek cüce
İnsanoğlu bir bilmece
Söyle gönül mahbubum
Hangi dağ daha yüce
Gece katran, gün gülce
Angara'da pişer irmik helvası
Yediğimiz soğan, bulgur çorbası
Hergün yeni bir kumpas çelmesi
Söylen o mebusa köye gelmesin
Allah bu millete zeval vermesin.
Hani diyorsun ya açtım kilidi
Bu hevesler bana fazlaca yetti
Bu muydu sevginin o naif dili
Bunca emek boşa piç oldu gitti
Ayrıldık işte sanki ne olmuş
mevsimler yalaka, takvimler tanık
keşmekeş bir hayat, aklım dağınık
diz çöktü çölünde bu bağrı yanık
benmişim, soysuz ayrılığa sanık.
Altın kâsede baldıran zehri sunan soysuz geceler size de küstüm size de küstüm...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!