bakmayın benim öyle vurdum duymaz
yaşayışlarıma.
bir fiske değse, bin azrail göğsüme çökmüşcesine,
can çekişirim.
Nergisi, gülü, sümbülü, zar eyledim bülbülü,
Aşkına düştüm düşeli şol yüreğim sürgülü,
Bıraktın bir başıma, gönül bendim süngülü,
Yokluğun cana vurur, canan cana süngülü.
Yerden yere vuruldum, atıldım zındanlara,
Ölüme kafa tutardı dudağım kenarındaki,
Hadsiz, hesapsız, pürneşe gülüşler.
Aysız bir geceydi sen süzüldün,
Taa kalbimden kesildi soluğum.
Adaklık kurbanlığım can hançerede dilemma,
Şık durmalı karşında boynum ve bakışım.
Meşguliyetım yok, kısasta değilim,
canım isterse.
Önce adam olmayı öğren,
Gerekirse daha sonra oturur konuşuruz bayım.
böyle uzak durup el olma bana,
yaslan şu çınara gölgen olayım.
ne olur düşünüp o kadar dalma,
sen iste bir ömür kulun olayım
çamlıbelden kalkar sisli bir duman
bilmem ki söner mi bu yürek harı
bir paslı süngüdür saplandı gayrı
bir çift sürme göze dünyanın varı
yetmedi kurbana can ister benden.
dipsiz kuyulardayız göz çukurundan
doksandokuzlu tesbihiz tut ucundan
sen dağ meşesi ol, ben dervişhane
her dem nazın tütsün canocağımdan
bir gemi yanaştı gönlümün rıhtımına
geceyi beste yaptım, yürekten yandığıma.
şu koca cihanı sersem ayaklarına
yine de az gelir can otağıma.
Çalakalem yazıyorum, yağmur sularıyla denize,
Umudun saçlarını öperek.
Kuşlar kıblesini, güneş kıyamını, sükût secdesini bozarak...
Bir mecnun yarattın, aşkam kızıllığıyla gülerek.
... Ve bir akrep sokar avuç içlerimi, eğreti düşlerim ruhumu ezerek.
Ne bileyim !!?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!