Ankara Ü. Hukuk Fakültesi ve ardından Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdim. Halen aynı Üniversite'nin Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı'nda Yüksek Lisans Programına devam etmekteyim. Serbest Avukat olarak çalışıyorum. Bunun yanısıra bir kamu kurumunun Avukatı ve Hukuk Müşaviri'yim.
Bilimsel çalışmaların yanında öykülerim ve bazıları basılı eserlerde yayımlanmış -ödüllü- şiirlerim bulunmaktadır.
Ölüm; tüm yoksunlukları çıplak kılan tek hırsızmış
Ve hayatta asla inkar edilemez tek gerçeklikmiş
Bir yürek daha eksiltirken her gelişinde hazinemden
Sensizliğimi tokat gibi yeniden gönlüme indirmesiymiş
Gölgeler, sisler arasında seni bulmuşum
Sensizliğin içinde, seninle boğulmuşum
Ummana akan nehrin, sevgimin selidir bu
Bu cihanda gönlümün en son emelidir bu
Yüreğime aşkımın yaftasını eklerim
O çocuklar ki; açlıktan
O çocuklar ki; kurşundan, bombadan, silahtan
O çocuklar ki; tüm masumiyetlerine rağmen
Düşmanlıktan ölüyorlarsa eğer
Ortada bir suç olmalı bir de suçlusu
Her türlü yaşam tufanında
Nasıl böyle sakin kalmayı başarıyorsun?
Her savaştan zafer kazanmış bir başkomutan olarak çıkıyorsun
Her yangın yerinden nasıl yanmadan kurtuluyorsun?
Cehennemin içinde cenneti yaşamayı nasıl beceriyorsun?
Fanilerin hafsalasının alamayacağı türden
Kayboldum
Dualarım seni bulmuyor
Sen beni bul
Sevgili
Ey sevgili
En sevgili
Ben ki sensiz yaşamayı göze almışım
Başka hangi ölümden korkacakmışım
Azatlanmış yüreğim sensiz uçmak dilemez
Boşlukta asılmışım ummaki dalına konacakmışım
mesele ben de değil ey yar
mesele sen de
durup durup bana çatacağına
önce içindeki arap saçlarını çözmeyi dene
aynaya bak derinden
aynada gözlerine
zamanın birinde dünyanın bir yerinde
evlat hasreti çeken bir kral yaşarmış
ve bir gün el açıp yalvarmış
“rabbım bir evlat ver ki bana hasret çekmekteyim
baba şefkatini yaşamayı özlemekteyim
bir oğul ver de olsun tek yılandan
Usulca dokundu kadın; vitrinde duran ama hiç kullanılmayan, ne amaçla aldığını bile hatırlamadığı ince narin kristal bardaklara. Sonra -incitmekten korkarcasına kucaklarmış gibi bir bebeği- aldı eline, sonra diğerlerini... Yavaş yavaş boşalttı vitrini. Ardından mutfak dolaplarına geçti. Her parçayı özenerek teker teker sardı, kutulara yerleştirdi.
Sıra kütüphaneye gelmişti. Burayı da topladığında işin çoğunu halletmiş sayılırdı. İki günde toplayabilir miyim acaba diye düşündü, önünde dünyanın kitabı vardı. Bir an toplamakla bitmez bunlar dedi ama sadece bir an, umudunu kaybetmek olmazdı devam etmeliydi.
Hiç durmadan dinlenmeden işe koyuldu. Sanki bir telaşı vardı, sanki kaçıyordu bir şeylerden kimseye hissettirmeden.
Eş olmak için dünyada
Aynı mekânda yaşamak
Aynı yatağı paylaşmak
Yetmiyor.
Eş olmak için gönüllerimizde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!