Sen benim pişmanlıklarımdan birisin
Senin için daldığım rüyaya yazık
Ya uçuk, yada iflah olmaz birisin
O terk ettiğim kayıplarıma yazık.
Atmosverine bir girsem o an çeker
Ne zaman hükümsüz
Demir parayı atsam kesin yazı gelir
Hangi yöne çevirsem tura es geçer
Siz de şahit olun atıyorum işte
Bak yine yazı geldi
Yazılmış bir kere
Aha yazıyorum gökyüzüne
Zamlar canımızı çok yakacak
Ah diyecek çokları hep düne
Belkide bu günler aranacak.
Zor denkleyip çıkmıştım pazara
Hayatı göklere yazmak isterdim,
Yerde çürümesin diye.
Sevgiyi fidanlara yazmak isterdim,
Büyüdükçe dallansın diye.
Hayatı her yönden anladığımda
Gençlik gitti benden geç kaldım
Ve şimdi gurbet yaşındayım
Ak düşmeye başlamış aziz başımla
Gideceğim elbet geldiğim yere
Gözün ardında geçen hadise
Ne denli yeşil bengüle
Bir aşkın tazeliğinde
Bir ömür kalınabilirdi
Söylenmemiş ne varsa söylenebilirdi.
Bu duvar benim, o duvar senin
Duvardan duvara selam olsun
Bu çöplük benim o çöplük senin
Çöplükten çöplüğe kuşlar uçsun.
Madem ki sevincin adı kaldı
Eğlenceli bir yoldu gidip geldiğim
Yoldaşlarım vardı halimi bilen
Bereketli mevsimlerde yürüdüğümüz
Sesimizin bilinciyle
Ne zaman gitsem rastlarım aynı ize.
Terketmeliyim düşüncelerimi
Silmeliyim geçmişi bundan sonrası için
Atmışüç yıl sığdırmışım çelişkilerime
Yeter demeliyim ama nasıl
İşte mesele budur asıl.
Tekrar başlamak için geç değil ama
Hayatın çemberinden geçemem gayrı
Belki yaşanacak üçbeş gün var ama
Meşakkatli yollara düşemem gayrı.
Ebedi zamanın dönüşsüz seferin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!