Uyuyanlar uykusunda
Yıldızları saya dursun
Rüyaların duygusunda
Al yüzleri aya dursun
Sabahına sayılanlar
Yağmurlarda üşürdü sevgisiz sevgilim
Sensizliğin donuklaşmış yer yüzeyine yağardı
Beti benzi çekilmiş soyulmuş ağaçların
Kimsesizliğine ışırdı ay dede.
Süslenen hayallerinden içre ben vardı bin bir renk
Gökte uçan nesne, nede bir turna
Güneş batmış çoktan, ne de yıldız var.
Düşlerim dolunay, umudum vurma
Beneği gözümde, şalında iz var.
Güngörmüş bağına, sevda bülbülün
İşit çığlıklarında martıların aşkını
Kanatları (b)indirir nimetleri tuzu aş
Semahını göklere resmediyor nakşını
Mihrican bulutların sürmesine özü yaş
Fecrin aydınlattığı girdaplı gecelerden
Ayağım tuzaklanmış bekliyormuş pusu da
Mezarın kazmalıyım göz bebeğim vuruldum
Kabına sığmaz kanım kalaylansa pası da
Bereketli toprağım servi boyum serildim.
Söylemiştin ya hani tek düştüğüm hayalim
Boğuluruz burgaçları tecellisinde
Kadehlerinden damıtır… İçirir zehrini zaman
Dövünür içimizde durmaksızın dişler
Kabaran iblislerin iştahında pişer
Kazanlarında kanımız.
Zamanın bıraktığı küllerinden medet
Ummak mı zor olandır yanmak mı?
Anıları deşerken bir cimge umutla
Parlatmak nicedir çaba
Sabahına doğacak güneşi.
Mutluluk nedir diye soranlar?
Günaydın sesiyle uyanıyorsam eğer
Şükrediyorum yalnız değilim demek
Soluyor sa yüzünde perdelerden sızan Güneş
Sevgilim yanımdasın yaşıyorum demek.
Kayıp hafızalardan canlanırken yıldızı
Sancılanır boşluğu düşüncelerde derin
Güneşli gülümsüyor beneğinde ak izi
Rüzgârların hoşluğu vadilerinde serin.
Yazılır tellerine kirpiğinden süzülür
Bu dünyanın suyun içtik
Davamızı sarhoş biçtik
Kanmayınca zulüm eştik
Kanlı toprak yası bizim
Kurulmuş dünya düzeni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!