Şanındandır ozanlığın
Kalem yazsın bozma dili
Rehberinse Mizanlığın
Kim demez ki Tanrı ulu.
Kaynatmayın mürekkebi
Mavi göklerin altında nefes gibisin
Biraz bulutlu, biraz dalgalı, biraz esintili
Yaşantımın vazgeçilmezi sihrisin!
Söyle...
Sensiz nasıl yaşarım ey sevgili?
Dostlar… Şairce seslenmeliyim
Acıları gül eyleyelim desem var mısınız?
Her karış toprağı çapalayarak güller dikelim
Ayıklayalım çakıllı dikenlerinden
Gelincikler tarlası gibi hasret
Kanamasın gözyaşı annelerin.
Yaz koynunda nedir titreyişlerim
Sarmalamadan uzatmadan kollarını
Bulaşmadan tenime tenin
Çatırdayan közlü eriyişlerim.
Anlat bana nasıl sevdiğini
Gönlünü gönlüme verdiğini.
Hüzzam şarkı gibi hüznüme düştün
Nehir gözlerine çağladım yandım
Göçmen kuşlar gibi sılama yaştın
Sihir gözlerine ağladım yandım
Hangi yazgı seni bana getirdi
Sevda çeşnisine banar gözlerin
Rengiyle demliyorum ilhamlarımı
Nakışları ebemkuşağı saçların
Karanlığıma közlü sevda yorganı
Sürüklenir rüzgârıyla çalar sazlar
Tellerinde uçuşur nağmelerin dileği
Taştan yolları toprak kokar
Harmanlanır bahçeleri mekteplerimiz
Neşeyle koşuşturur sevinç sesleri
Ne mutlu ülküm çocuklarımız var
Ey Sevdalı başım …. ağrısı yâr.
Görkem’i ihtişamında
Raks eden bu evren
Savrulur intizam-ı ahenk içinde
Barındırdığı her şey farklı
Çeşnisi renklerinde
Ey insanoğlu söyle!
Anadolu'm yârdir nevruzla coşar
Dört mevsim kırları gül bahçe taşar
Aşkı banar kuşlar gökleri okşar
Dermansın nevruzum hakikat söyle
Sevda meleğisin çekilir nazın
Gel seninle aramızdaki perdeleri yırtalım
Doğum anımız gibi çırılçıplak!
Anadan üryan kalalım
Tenlerimiz bakışarak barışsın
Yaradan'ın mührü
Aşka bulaşsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!