Bir gül açtığında balkonunda
Yaşam belirtisi sevinci
Uyanırdı sabahlarıma
Al rengi damarlarım
Işıyan güneşin yüzü kızarırdı
Yaz yağmurları yıldırımlarından solgun
Nerede bir korkak görsem utanırım
Nasıl bir duygudur ki bu?
Esiri eder kelepçesiz
Nesimiler, pir sultanlar gelir gözüme
Allah’ın Arslan’ı Ali gelir
Çiçeklerin tanrıçası flora
Yine eskisi gibi esintilerinle estim
Sürüklendim uzaklardan hasret kaldım
Issız vadilerin ışıltılı güneşine
Tüm hücrelerimle gülüşüne.
Söylemiştim sana!
Bu ağaçlar kof... Çürüyecek bir gün
Dökülecek derisinden pul pul
Biçimsiz ufuklarından çırılçıplak vurulacak
Tek tek soyunarak elbiselerinden
Dilim dilim dizilecekler
Yalvarma ne olur dil dökme yine
Boğma öpücüklere bana kal deme
Gidiyorum buralardan bu gece
Şimşeklerle yıldırımlar inince.
Fırtınalı havalara alışkınım
Yer altı notlarıyla seslendi münker melek
Uyandı uykusundan sorgusuyla şen şair
Nazlanmaya başladı divandaki üç felek
Fokurdadı kalp külüm saçıldı közlü şiir.
Günahımsa şiirler işte közdür ateşim
Kocamış çınarsın orman yaşında
Kırılmış dalların güllerin hani
Tohum yeşerir mi bozkır başında
Kesilmiş rüzgârın yellerin hani
Karlar eriyince fidana durdun
Gelinliğini giyinmiş ay hilal
Maviliğe yelken açmış
Kanatları altında kabarmış
Güğümleri göğünden taşmış
Boğuyor hüznü duygular
Uçsuz bucaksız gökler sonsuz bu ova
İşte gör ey yüce Tanrım yetmiyor
Yarattığın varlığa
Çiçeklerin rengi kaçtı
Kan değdi toprağa
Dünya maratona kalktı
Esiyor başımda hilal yelleri
Bakışına kurban okları saldın
Telli keman lali ahu dilleri
Yakışına kurban sevdasın baldın
Dilekler diledim yeminler ile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!