Yaşamakla meşgul....
Kendini ateşe bularsın bazen
Közünden duman çıkmasın dersin
Külünü okyanuslara serper
Zerreni kimse bulamasın istersin
Bulutun su vermesin dilersin
Durun
Dinleyin beni
Hükmüm herkesedir...
Dünya dönmez bensiz
Gün doğmaz gece bitmez
Bilmem nereye sürsem,
gönül değneğimi üzerine binip.
Nereye sürsem,
tekerlerini çam kabuğundan yaptığım iki tekerli arabamı.
Uçurtmamın ipini ne kadar salsam göğe.
Nereye koysam ilkbaharda topladığım papatyamı.
Bir yaradana sığınır kendin bilen
birde vicdanına.
Her gece düşünür dünü
ve düşler yarını içinden.
Bir dileği vardır hep
Mutlu olmak sonsuzlukta
Neden kötüler iyileri bulur hep
merhametsizler merhametliyi
Neden çirkinler güzeli
zalimler yufka yürekliyi
Neden savaşlar barışlarda olur
Bazen
ben bile kahrını çekemem diyorum kendimin
Sonra
aklıma sen geliyorsun
Ve
gecenin bir yarısı hayatın içinden bakan ay parlağı gözlerin
Adam genelde yalnızdır.
Çünkü muhataplarının aynı düşünce yapısına sahip olduğuna inanır
ve ona göre refleks gösterirler.
Halbuki karşısındakilerin ne böyle bir fikri nede buna eğilimi vardır.
Kırarlar.
Çünkü zekaları saf değildir.
Çok uzaktan geldim
Birdim bin oldum üzerinde
kaçma benden ıslan hadi
selam getirdim tomurcuk çiçeğine
Mor kanatlı kelebek getirdim sana
taze güneş, yağmur kokulu toprak
Susamıştık
Çatlak dudaklarımız bir yudum suya hasret
gezegenin bütün kuru topraklarına kök salmıştık
Özlemimiz yağmuraydı
Duamız yaradana
Diğer bütün mahlukatı yok saymıştık.
Anne diyebilmek,
dışarıdan eve geldiğinde sana hoşgeldin diyen kadına.
Yada,
kasketli şapkasıyla ailenin en önünde yürüyen adama baba.
Tam olmak,
bir bütün olmak.
Bir derdinizi paylaştığınızda
Asıl sen benim ne yaşadığımı biliyormusun diyerek sizinle sorun yarıştıranlara,
Olayları gözünün içine soksanız dahi
Yörüngesini başka yöne baktıranlara,
İyi gününüzde
Kötü gününüzde yanınızda olmayanlara
Hatta kendi iyi ve kötü hallerini ...
VEDA
Bir bir vedalaşıyorum.
Sanmayın;
Yatlarımla,katlarımla ya da çocuklarımla olduğunu.
Benim gibi bir adamın sahip olduğu sınırlı objeler kastım.
Önce kırk yıldır beni bağrına basan; yatağımla, yorganımla ve yastığımla.
Sonra;
Günlük üç dört kez çay de ...
Şiir, kelimelerin birbiriyle dansı,
Şair ise onlara kalemiyle eşilk eden bir kavalyedir.
M.ÖZGÖREN