Cam kırıkları üzerinde dolaştım yıllar yılı
İzim kaldı kanlı ayaklarımla bastığım
Bütün topraklarında yurdumun.
Duydum gencecik bir yaşamı sona erdiren merminin
Namluya sürülürken çıkarttığı
O çelik kokan çığlığını
(Kanamakta olan bir şair için
Acil olarak
Aşk aranıyor...)
Tükenmiş mürekkebi kalemimin
Günden güne kuruyor avuçlarımda
Kanayan Ülkeme Mektuplar-1
Güzel annem,
Burada geçirdiğim ilk günüm. “İnsanoğlu kuş misali” dedikleri ne kadar doğruymuş. Oysa daha dün dizlerinin dibinde otururken zamanın hiç geçmemesini böylece durmasını diliyordum tanrıdan.
Kuş deyince aklıma geldi. Dünyanın en güzel duygusu olsa gerek kuş misali uçabilmek. Belki kanatlarım yok benim ama dün uçağa ilk defa bindiğimde bu duyguyu tattım birkaç saatliğine de olsa. Haylaz bir çocuğun duvara çizdiği resim gibi görünüyordu yeryüzü binlerce metre yukarıdan.
Yolumuza otobüsle devam ettik uçaktan sonra. Otobüs yolculukları hep öğrencilik yıllarımı hatırlatır bana. En sevdiğim şiirler hep o otobüs yolculukları üzerine yazılmıştır. Ama keder verir insana daha önce hiç gitmediğin ve hiç kimsenin gitmek istemediği bir yere gidiyorsan. Yollar her zaman kavuşmalara uzanmıyor ne yazık ki anne.
Kalbim ne acıları yendi
Senden de öte…
Aşk;
sen çok sevip de
seni sevmeyenlerin
Kalbinin aynasında gördüm yüzümü
bir sevda türküsünün yanıbaşında
süzülüp yanaklarından
yüreğime damladı söz pınarların
"unutturacaksa özlemeyi unutturmalı" dedim bu hayat bize
bu hayat durup durup
kalbimin yalancısıyım ben
onun bana söylediğinden başka
hiçbir söylemiyorum sana...
Kalem kağıttan utanır
Ben gözlerinden.
Ne zaman ağzımı açacak olsam
Dilime dolanır bütün kelimelerim
Ne zaman bakacak olsam gözlerine
Yarım bırakıp kaçarım yazdığım şiirleri
Kalmadı size verecek ruhum
Kendime yetecek kadar bile
Ya siz fazlaydınız bana
Ya ben eksik kalmıştım hayata
Ben ki soyunup çıkmışım
Roman oldu yüreğimin defterine yazdıklarım
Yine de gidemedim bu şehirden
Omzuna yaslanıp uyumadan hiç kimselerin
Derin muhabbetine daldım kendi yalnızlığımın
Sonbahar düştü dallara
İlk kelimeyle başladı her şey
İlk dizesi gibi acemi bir şairin.
İlk öpücükte saklıydı aşkın büyüsü,
İlk adımındaydı sevinç
Yeni yürümeye başlayan çocuğun.
İlk ayrılışındaydı hüzün delikanlının sevdiğinden.
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle