hayır kardeşim
acı falan çektiğin yok senin
gerçek acılar dilsizdir çünkü
oysa ne çok söyleyecek şeyin var senin
hayır, kimseyi kandıramazsın artık kardeşim
Hep aynı yerden başladık yola
Hep aynı yere vardık sonunda
Anladık ki sonunda biz bir adım bile yürümemişiz
Ve bir sayfasını bile okumadan
Sonuna gelmişiz bitimsiz sandığımız hikayenin
Hep bir ışık vardı o tünelin sonunda.
Bir yol vardı ömrümüz boyu uzanan
Bitecek bir gün derken hep bizi tüketen
Umut hiç eksilmezdi içimizde
Katık yapıp ekmeğimize kattığımız akşamlarda
Hiç olmadık bir zamanda
Başka yerde olmak gibi
Hürriyet gibi
Şiirlerce, romanlarca özlediğim
Çok uzaklarda olsan bile
Hemen yanı başında olduğunu hissedebilmek
Bir şiirdir söylenilen
Onların şiiri
Yani bizim
Yani sizin
Yani hepimizin
Çok sevmenin lüzumsuzluğunu anladığımdan beri
kimsenin beni lüzumsuz yere çok sevmesine de izin vermiyorum...
bir çay iç geçer herşey diyor gerçek hayat kahtamanları
çok ağlayıp da sonra gülmek sadece filmlerde diyorlar...
bir kerecik masal olayım diyorum kendime
çocukluk fotoğraflarından kesip çıkartıyorlar gülüşümü...
Zulüm
Sessiz günlerin
Ekinlerini toplamakta bugün tarlalarımızdan
Bu toprağa su yerine kanını
Tohum yerine ölülerini saçmış ülkenin
bir fil hafızası var bende
istemeden ezdiği karıncalara ağlayan
ömrü boyunca...!
Esaret güzeldir,
Mutluluğa mahkum edilmişse aşk.
Güzeldir ayrılık
Kavuşmak varsa sonunda.
Ölmek yahut öldürmek yoksa
Güzeldir savaşmak
Eğer bir kelebek olsaydım
Ve sadece bir günüm olsaydı kanat çırpacağım dünyada
1980’in pırıl pırıl bir bahar sabahı olsun isterdim
Fatsa’da…………………………………………………..!
2008
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle