Neresinden bakarsan ayrılık
Neresinden bakarsan yol
Gitmek de zor kalmak da
Her yer gurbet artık bana
Gittiğim hiçbir yer sıla
Ne olur yetiş
Son ışık bu yurdu terk etmeden
Son çiçek de kurumadan düş bahçemizde…
Dinmeden kelepçenin oyduğu bileklerimin sancısı
Düşen son arkadaşın kanı kurumadan
“sonra biz büyüdük
büyüdükçe yüreğimizi küçülttük”
(Tayfun Talipoğlu)
Hayatın sırrına varmış çocuklardık biz. Gözlerimiz beş yaşındaydı ama yüreğimizde yüzlerce yılın yaşanmışlığı. Yeryüzünde kaç bebeğin çığlığı toprakla boğulduysa, kaç ana soğuk bir taşla sarmışsa bağrını, kaç köy yakılıp yıkılmışsa, kaç insan yalın yapıldak dökülmüşse yollara biz görmüştük sadece.
Söyle ayrılık mısın bana
Durup durup kendini hatırlatan,
Kavuşmak mısın
Hiç olmadık anlarda çıkıp gelen
Söyle
Ne geçti ömrümden
O güzel günler de gelecek
Gerçek olacak bütün imkansız sanılan düşlerimiz...
Farkedince ne kadar marifetli olduğunu ellerimizin
Ve kutsallığını yıllar yılı sömürülen emeğimizin
O güzel günler gelecek
Hani zayıf yüzlü genç bir adam vardı
Gözleri alev alev bakardı
Yüreğinin dokunduğu yerde
Nice ormanlar yakardı...
Nedendir böyle kederli duruşun
Gökyüzü karanfiller yağdırırken aymazlığınıza
Benim de bir avuç kum atıldı yüreğimin gözlerine...
Kızsam kendime
Neye yarar
Dişlerimle dudaklarımı kanatmaktan başka
Kaçsam neye yarar
Gözlerim mi giderek bulanan
Yoksa kendisi mi dünyanın
Ayaklarımın ağrısı mı
Yüreğimin bitmek tükenmek bilmeyen sancısı mı?
Sen miydin kendini ölürcesine sevdiren?
Aşık olmak mı güzel
Şiir yazmak mı?
Yoksa aşık olup şiir yazmak mı?
Güzel olan tek şey var aslında
O da şair olacak kadar
Bana benzediğiniz için acıttınız içimdeki beni
Benim kadar asiydiniz
Aşıktınız belki benim kadar
Aynı şeyleri anlatıp durduk birbirimize
Kırdık kırıldığımız yerden
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle